Soobin tam iki saattir bu rahat ama gittikçe rahatsız olmaya başlayan koltukta oturuyor, kendisine sorulan soruları cevaplayıp, gösterilen şeyleri seçiyordu. Taehyung, herhangi bir oflama ya da kaçma girişiminde kendisine öldürücü bakışlar atıyordu ve bu da Soobin'i oturduğu koltuğa daha da çökmesine sebep oluyordu.Hadi ama kim olursa olsun karşısındaki adamın delici bakışları karşısında bir şey yapamaz ve sadece başıyla onaylayarak kendisine denilenleri yerine getirirdi. Soobin anlıyordu ki Yeonjun'un baskıcı, sert tarafı aynı Taehyung'u hatırlatıyordu. Gerçi Jungkook'un nasıl bir karakterde olduğundan emin değildi ama yine de Taehyung daha sert görünüyordu bunca zamandır.
-Soobin, son olarak pasta nasıl olmalı onu seçmelisin.
-Yoongi hyung pasta konusunda meyveli severken Jimin hyung ise frambuaz ve çilekten yanadır. Ayrıca ikisi de şeker hamurundan yapılan pastaları sevmezler. Bunları dikkate alırsak eğer bence pasta harika olur.
-O zaman şöyle yapalım, iki tane pasta olsun ikisi de beyaz kremalıyken biri çilek ve frambuazlı diğeri ise karışık meyveli bence bu iyi bir fikir.
-Kesinlike haklısınız Bay Hong, bugünki çalışmalarınızdan dolayı teşekkür ederim. Her şeyin hazır olacağını umuyorum ve size güveniyorum. Şimdilik söylediklerimi yerine getirin ve evin dekorasyonunu da Soobin'in dediği şekilde yine de biraz şık haliyle ayarlayın.
-Elbette Bay Kim, siz nasıl arzu ederseniz. İyi günler efendim.
-İyi günler Bay Hong.
Soobin sonunda Bay Hong'un evden ayrılması ile uyuşmuş kalçasını koltuktan kaldırıp uzanacaktı ki üzerinde hissettiği gözler ile Taehyung'dan yana dönerek delici bakışlarına karşılık vermeye çalıştı. Biraz olsun rahatlamak ve uyumak istiyordu istemesine de bu şu anlık imkansız görünüyordu.
-Soobin-ah, yardımların için teşekkür ederim ama bu üzerindekiler de ne?!
-Kıyafetlerim efendim, ayrıca ben teşekkür ederim ne kadar yorucu olsa da böyle ince düşünmeniz çok hoş.
-Önemli değil canım ama sen bu kıyafetlerle geceye kadar durmayı düşünmüyorsun herhalde değil mi?
-Buraya bir kaç kıyafet getirmem gerekirdi haklısınız ama evden aceleyle çıktığım için unuttum.Yeonjun dolabımdan bir şeyler getirecekti-
- Alışverişe çıkıyoruz hem de hemen, dolabında şık ve resmi bir şeyler olmadığına eminim bu yüzden ikimiz tam şu an alışverişe gidiyoruz.
-Buna hiç gerek yok baba a-
-Kalk ayağa Soobin, gidiyoruz hadi.
Soobin koluna giren adama hayret edici bakışlarından birini yollayarak kendisini ilerletmesine izin vermiş ve Taehyung'un dediği gibi ikili alışveriş için yola koyulmuştu. Bir Gucci mağazasının önünde durduklarında Soobin'in bunca zamandır dikkat ettiği ama üzerinde pek durmadığı şey aklına gelmişti, Bay Kim meredeyse her gördüğü seferde üzerinde bir parça bile olsa Gucci bir detay kullanıyordu. O an anladı ki Taehyung'un Gucci markasına ya bir ilgisi ya da bir takıntı durumu vardı.
İkili içeriye adım attıklarında samimi bir şekilde kendilerinin önünde eğilen ve kocaman gülümseyen kadın ile Soobin, Taehyung'un buraya çoğu kez geldiğini anlamıştı. Asıl anladığı şey ise günün iki saatini daha bu mağazada alışveriş yaparak geçirecek olmasıydı.
İki saatin sonunda Taehyung, Soobin'e en az on parça kıyafet, kendisine ise Soobin'in sayamayacağı kadar kıyafet alarak mağazadan ayrılmışlardı. Tüm bu iki saat boyunca Soobin mağazadaki neredeyse her bir kıyafeti denemiş, üstüne üstlük Taehyung'a mini bir defile vermek zorunda kalmıştı. İşin komik yanı ise her yürüyüşünde mağazada çalışanların kendisini alkışlıyor olmasıydı ve o an Soobin utancından yerin dibine girmek üzereydi.
En sonunda kendilerini arabaya attıklarında derince bir oh çekmiş yanındaki adamın gözlerini devirmesine neden olmuştu işte bu onun kıkırdamasını sağlamış aynı şekilde Taehyung da küçük olana katılmıştı. Soobin'in hayatlarında olmasından dolayı çok mutluydu çünkü bu çocuk hem kendilerine hem de Yeonjun'a iyi gelmiş aralarındaki bağın daha da güçlenmesini sağlamıştı bu yüzden mutluydu Taehyung, hem Yeonjun ne kadar kendisine çok benziyorsa Soobin'de Jungkook'a o kadar benziyordu yahu.
İkili eve vardıklarında karşılaştıkları manzara ile yüzlerindeki şok olmuş ve beğeni ifadesi gözle görülür derecedeydi. Etraf o kadar güzel görünüyordu ki ikisi de büyülenmiş gibi bir taraflara dokunmaktan, gözlerini tüm odada gezdirmekten başka bir şey yapamıyordu. Soobin emindi ki bu Jimin ve Yoongi hyung'unu mutlu edecekti.
Hazırlıklar tamamlanmış, geriye ev sahiplerinin hazırlanması ve misafirlerin ağırlanması kalmıştı. Soobin, Yeonjun'un eski odasında Taehyung'un kendisine giymesini söylediği takımı çıkarmış ve yatağın üzerine atmıştı her şeyden önce duş alması gerektiğini hissediyordu. Kapıyı kilitleme ihtiyacı duymadan kendini duşa attığında Yeonjun'un arkasından gelerek kendisine katılacağını nereden bilebilirdi.
Yeonjun, babasına kısa bir sarılma vermesinden sonra Soobin'in nerede olduğunu sormuş aldığı cevap ile sırıtarak merdivenleri çıkmaya başlamıştı. İkilinin işlerinin uzun süreceğini anlayan Taehyung onaylamaz mırıltılar ile eşine yaklaşmış ve dudaklarına uzanarak tutkulu bir öpüşme başlatmıştı. Kendisinin de oğlundan arda kalan yanı yoktu.
Yeonjun eski odasına girdiğinde yatağın üzerinde duran kıyafetlere kısa bir bakış atmış banyodan gelen su sesi ile üzerindeki kıyafetlerden kurtularak biricik sevgilisine katılmak amacıyla kendini duşa kabinin içine atmıştı. Karşılaştığı dolgun ve sıkı kalça hırlamasına, elleriyle kalçasını kavradığı bedene kendisini bastırmasına sebep olmuş, elinin altındaki bedeni korkutmuştu.
Soobin aniden kalçasında hissettiği eller ve bedenine yaslanan yabancı beden ile ürkmüştü. Daha sonrasında arkadasındaki bedenin Yeonjun olduğunu anladığında kalçasındaki elleri ittirerek azarlamak amacıyla önünü dönmüş ama dudaklarına kapanan dudaklar ile susturulmuştu. Yeonjun, sabah seksi yapamadıkları ve de tüm gün boyunca herhangi bir temas içinde olamadıkları için büyük bir tutku ve hazla önündeki dudaklara atılmış, kavradığı bedeni kendine yaslayarak sıcaklığını tümüyle hissetmeye çalışmıştı.
Üzerlerinden akan sıcak su ortamın buhar ile dolmasına ve ikilinin vücut sıcaklıklarının artmasına sebep olmuş, bu onlara daha da zevk vererek kendilerini durduramamalarını sağlamıştı. Öpüşme daha ıslak ve sert bir hâl aldığında Soobin soluklanmak için kendini geri çekmiş yine de Yeonjun tarafından uzaklaşması engellenmişti. İkilinin dudakları halen daha temas halindeydi fakat sadece öylece bekliyorlardı. Kahverengi gözler birbirini bulduğunda ise aradaki o kimya o anlayış ve birbirlerini tanıyış anlatılmayacak derecedeydi.
-Seni seviyorum Soobin, aslında sana aşığım. Biliyorum bunu söylemenin şu an ne yeri ne de zamanı ama aramızdaki şeyler çok hızlı geliştiği için herhangi bir yanlışa kapılmanı istemiyorum. Seni seviyorum ve hep yanımda ol, benim ol istiyorum ki yaşadığım sürece hep böyle olmasını sağlayacağım. Sevgilim ol, hep benim ol lütfen.
-Ben de seni seviyorum Yeonjun, seninleyken kendim oluyorum ve beni çok mutlu ediyorsun. Seni asla bırakmam, senden asla ayrılmam çünkü ben seninle tamamlandım, seninle bir bütün oldum. Ki bu sonsuza kadar böyle devam edecek, ikimizden biri önce bu Dünya'yı terketmiş olsa bile diğerinin kalbinde yaşamaya devam edecek ta ki ebediyen buluşana kadar. Sen zaten uzun zamandan beri sevgilimsin ve ben de senin sevgilinim ama buna bir ad koymamız gerekiyor ise evet seninle sevgili olurum Yeonjun-ah.
O anda ikili belki de Dünya'daki en mutlu kişilerdi, yüzlerini kaplayan kocaman gülümsemeler ile birbirlerinin gözlerinin içine bakarken ve de birbirlerinin ruhlarına dokunurken.
Sizleri çok seviyorum bebişler 💘💓💞💗💕💖
Smut bölümünün çok az bir kısmı burada ama diğer bölüm daha detaylı olacak emin olun. Yorumlar ne kadar çok olursa diğer bölüm o kadar erken gelir haberiniz olsun. Size güveniyorum ve Yeonbin'in aşkına şahitlik etmenizi umuyorum 🥺🍼💦
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗯𝗮𝗯𝘆𝗯𝗼𝘆/ 𝘆𝗲𝗼𝗻𝗯𝗶𝗻
FanfictionSoobin'i şirkette gören Yeonjun, little space'e sahip bu çocuğu evlatlık edinir. TXT Yeonjun&Soobin