𝗯𝗮𝗯𝘆𝗯𝗼𝘆/ 𝘆𝗲𝗼𝗻𝗯𝗶𝗻

42𝗢𝘂𝘁 𝗶𝗻 𝗖𝗮𝗹𝗶𝗳𝗼𝗿𝗻𝗶𝗮, 𝗜'𝘃𝗲 𝗯𝗲𝗲𝗻 𝗳𝗼𝗿𝘄𝗮𝗿𝗱 𝘀𝘁𝗿𝗼𝗸𝗶𝗻𝗴, 𝘀𝘄𝗶𝗺

Smut

Babalarının evinden ayrılmaya karar verdiklerinde ayakta duracak hâlleri pek yoktu. Soobin ne kadar az bir şey içmiş olsa da daha önce hiç içki içmediği için deneyimsizdi ve küçük bir bardak bile onu sarhoş etmeye yetmişti. Yeonjun ise sayamayacağı kadar çok içmiş ve ayakta duramayacak kadar sarhoş olmuştu.

Jungkook, şöförüne ikisini de eve bırakması talimatını verdiğinde ilk önce Soobin'i kucaklamış ve arka koltuğa yerleştirmiş daha sonrasında Soobin'in adını sayıklayan oğlunu kucağına alarak onu da sevgilisinin yanına yerleştirmişti. İkisinin de aslında burada kalmaları gerektiğini hissediyordu ama Taehyung bu geceki planları doğrultusunda iki gencin evlerine gitmelerinin daha iyi olacağını söylemişti.

Şöföre ikisinin de iyi bir şekilde eve bırakıldığından emin olması için talimat vermiş ve uzaklaşan arabayı izlemişti. Geriye döndüğünde arka bahçede koltukta davetkâr bir şekilde kendisini izleyen, elindeki şarabını tek bir dikişte bitiren kocasına bakmış ve onaylamaz mırıltılar çıkararak ona doğru ilerlemişti.

Şimdiden belli oluyordu ki bu gece zorlu geçecekti. Taehyung'un tam önünde durduğunda daha ne olduğunu anlayamadan koltuğa çekilmiş ve kocasının üzerindeki yerini almıştı. Tüm ağırlığını altındaki bedene verdiğinde birbiriyle temas eden vücutları dudaklarını ısırmasına sebep olmuş, şimdiden hissettiği arzu kafasını karıştırmıştı.

Gözlerini karşısındaki koyulaşmış kahvelerle buluşturduğunda Taehyung, elini ensesine atmış ve ensesindeki saçları çekiştirmişti.
Bu kafasını geriye atmasına sebep olmuş ve şimdi yüzleri eşitlenerek dudakları arasındaki mesafenin sıfıra inmesini sağlamıştı. Eşi kendisine yamuk bir gülümseme verdiğinde ikilinin dudakları buluşmuş, göz kapakları titreyerek kendilerini anın büyüsüne bırakmışlardı.

Kim Taehyung o gece Jeon Jungkook'u tüm arzusuyla istemiş ve istediğini almıştı. Jeon Jungkook ise her zamanki gibi arzuladığı bedenin vücudunu kendiyle boyamıştı.

Aynı anda Yeonbin;

Şöför arka koltukta öpüşen ikiliye bakmış ve iç çekerek önüne dönmüştü. Şimdiden hissediyordu ki bu yolculuk zorlu geçecekti. Arka tarafın camını kapatarak ses ve görüntünün gelmesini engellemiş, rahat bir nefes vererek bir an önce Bay Yeonjun'un evine varmayı ummuştu.

Arabayı durdurduğunda sürücü koltuğundan inerek arka kapıya yönelmiş açmak ve açmamak arasında kalarak camı tıklatmıştı. İçeriden hiçbir tepki gelmediğinde ise bu kez daha sert bir şekilde tıklatmış ve birinin ayılmış olmasını ummuştu.

-Yeonjun Bey, lütfen açabilir miyim kapıyı? Efendim!?

Tam 5 dakika boyunca öylece içeriden bir yanıt gelmesini beklemiş en sonunda pes ederek omuzlarını düşürmüştü. Tam kilide yönelip kapıyı açacağı sırada kapı ondan önce açılmış ve karşılaştığı Soobin ile ilk önce eğilerek selam vermişti.

-Efendim, evinize geldik Yeonjun Bey iyi mi?

-Çok teşekkür ederiz ııh bizi getirdiğiniz için ve Yeonjun hâla ayılmadı o yüzden onu içeri taşımama yardım eder misiniz?

-Tabii efendim, lütfen siz arabadan inin ben de Yeonjun Bey'e yardımcı olayım.

-Teşekkürler.

Şöför kolunun altına girdiği beden ile lüks eve doğru ilerlemiş ve hizmetlinin kapıyı açması ile kolunun altındaki bedeni sonunda evden içeri sokabilmişti. Soobin, Yeonjun'u koltuğa yatırmasını söylediğinde kafasıyla onaylayarak nefes almakta zorlandığı anlarda kolunun altındaki bedeni koltuğa yatırarak derin bir nefes almıştı. Yeonjun ağırdı ve bu lüks evin lanet yolu uzundu.