𝗯𝗮𝗯𝘆𝗯𝗼𝘆/ 𝘆𝗲𝗼𝗻𝗯𝗶𝗻

15𝗣𝗼𝗽 𝗮 𝗰𝗼𝘂𝗽𝗹𝗲 𝗽𝗶𝗹𝗹𝘀 𝗶𝗻 𝘁𝗵𝗲 𝗱𝗮𝘆𝘁𝗶𝗺𝗲

Soobin babacığının üst kata gitmesinin ardından izlediği çizgi filme geri dönmüştü ama onca dakikadan sonra sıkılmış ve büyük olanı merak etmişti. Oturduğu koltuktan kalkıp, merdivenlere yöneldi.

Evde sadece babası, kendisi ve 2 tane de hizmetli vardı. Babacığının odasının kapısına geldiğinde içeriden gelen acı dolu sesler ile korkmuş ve içeri girip girmemek arasında gidip gelmişti Soobin.

Annesi ona hiçkimsenin odasına izinsiz girmemesi gerektiğini söylemişti ama ya babacığı düşüp kolunu kırdıysa ve bu yüzden acılı sesler çıkarıyorsa diye düşündü. Kapıyı tıklatmaya ve babacığına seslenmeye karar verdi.

-Babacık? İyi misin? Ben seni merak ettim.

-So-oobbin bebeğim iyiyim. Sadece ufak bir işim var. Sen beni aşağıda bekle hemen geliyorum.

-Ama babacığım sesin acıklı geliyor. Bir yerini mi çarptın? İçeri gelmek istiyorum.

-S-iltir hayır güzelim. Sen aşağıda bekle beni. Hemen geleceğim,lütfen bebeğim.

-Oh odamda bekleyebilir miyim babacık? Oyun oynamak istiyorum.

-T-amam sen git odana hadi.

Yeonjun, küçüğün gittiğine emin olduktan sonra daha sert çekmeye başladı penisini, tam boşalacak kıvama geliyor ama son anda boşalamıyordu. Minik bebeğini hayal etmeye karar verdi.

Onun o bebeksi suratını, kendisine babacık diye seslenişini, dolgun dudaklarını, pembe eteğini, ince ve uzun bacaklarını hayal ederek sızdırmaya başladı. En sonunda küçüğün onu çektiğini hayal etti ve banyo duvarına seslice boşaldı. İşini halletmenin yorgunluğu ile küvete çöktü ve bir süre soluklandı, duş almalı ve küçük olanın yanına gitmeliydi.

Soobin, top havuzuna oturmuş babacığının aldığı ayıcık ile oynuyordu. Babacığı ona burada beklemesini söylemişti ve küçük olan büyüğü ne kadar merak edip görmek istese de beklemesi gerektiğini biliyordu. Eğer kötü bir çocuk olursa babacığı onu sevmez ve artık burada istemezdi.

Küçük olan düşüncelere dalmış bir şekilde ayıcığıyla konuşuyor, onun kulaklarıyla oynuyordu.

Büyük olan daha fazla küçüğü bekletmemek için günlük kıyafetlerini giymiş ve bebeğinin odasına adımlamıştı. İçeri girdiğinde küçüğü ayıcığı ile konuşurken yakalamış ve gülümsemekten kendini alıkoyamamıştı.

-Junnie~ babacığım bana burada onu beklememi söyledi ama ben onu çok özledim ve görmek istiyorum.

-Junnie, sence babam bana onu beklemeyip yanına gittiğim için kızar mı? Kötü çocuk olduğumu söyler mi? Ya beni sevmezse o yüzden onu burada beklemeliyim değil mi?

-Sana neden Junnie adını verdim biliyor musun? Sen babacığımın bana ilk hediyesisin ve onun adı Yeonjun. O yüzden senin adın da Junnie~

Küçük olan ayıcığı ile konuşurken kıkırdıyor ve ayıcığa sarılıyordu. Büyük olan bebeğinin bu görüntüsü ve sözleri ile kalbinin hızlandığını hissetmiş ve küçüğe yaklaşarak, top havuzuna oturmuştu. Babacığının geldiğini anlayan Soobin büyüğe kollarını uzatmış ve onu kucağına almasını sağlamıştı.

Babacığının kucağında yüzünü izlemeye dalmış olan küçük, bir elini büyük olanın yanağına koymuş ve okşamıştı. Büyük olan bu dokunuş ile daha ne kadar küçüğü tarafından kalbinin hızlanacağını düşünmüş ve küçüğün yanaklarına öpücükler bırakmaktan kendini alıkoyamamıştı. İki beden de şimdilik mutlu ve huzurluydu.

Sizleri seviyorum ve diğer bölümdeki yorumlarınız çok hoşuma gitti💞🥺 Öpüldünüz hepiniz bebişler💕💖💗

🍼💦