Final
Güzeldi...
Yeonjun ve Soobin ikilisi için şu geçen zamanı tanımlayabilecek en iyi kelime belki de buydu. Her şey kusursuz bir şekilde ilerliyordu aşk ve eğlence dolu geçen günlerinin yanında Soobin'in zaman zaman kıskançlıkları da eklendiğinde her şey tam anlamıyla harikaydı.
Yeonjun, babasına söz verdiği gibi şirketi artık tamamen devralmış ve daha çok mesai yaparak kendini yönetime adamıştı. Soobin her ne kadar bundan şikayetçi olsa da Yoongi hyung'u ve Taehyung ile geçirebildiği vakitler nedeniyle mutluydu.
Yalnız kalmıyordu ve aralarındaki bağ oldukça güçlenmişti. Yoongi'nin doğumuna son 2 ay kalmıştı ve herkes gelecek minik Park için oldukça heyecanlıydı. Bu yüzden son zamanlarda günleri minik Park'ı düşünerek, hayal ederek geçiyordu.
Yine bir gün bu üçlü öğle yemeği için Kim'lerin evinde buluşmaya karar verdiklerinde Soobin, Yeonjun'u sabah işe yollamış ve hazırlanarak ardından kendisi de bir taksi çağırarak Taehyung'ların evine gitmişti. Kapı hizmetli tarafından açıldığında Soobin gülümseyerek içeri geçmiş ve Taehyung ile karşılaşmıştı, belli ki ilk gelen kendisiydi.
-Hoşgeldin, Soobin-ah.
-Hoşbuldum, babacım.
Taehyung kollarını açarak gelen bedeni kucakladığında babacan bir tavırla sırtını patpatlamış ve koltuklara yönlendirerek oturmasını mırıldanmıştı. İkili karşılıklı oturarak konuşmaya başlamışlar ve havadan sudan bir sohbet başlatmışlardı.
Kapı zilinin tekrar çalmasıyla meraklanan ikili sohbetlerine ara vermişler ve hizmetlinin içeriye davet ettiği kişiyi görmek için kapıya dönmüşlerdi. Gelen Yoongi'ydi, oldukça belirginleşmiş karnı, hamilelikten ötürü dolgunlaşmış ve belli bir kızarıklığa sahip yanakları ile aşırı sevimli görünüyordu.
-Yoongi hyung çok sevimli görünüyorsun, hadi gel otur yorulmuş olmalısın.
Taehyung yerinden kalkarak salonun girişinde dikilen bedene ilerlemiş ve salona girebilmesi için geçmesi gereken iki merdiveni kolayca inmesini sağlamıştı. İkili geçen zamanda oldukça yakınlaşmışlar ve Taehyung, hamilelik konusunda Yoongi'ye oldukça hassas davranmaya başlamıştı. Tabii bu kendisi de bir bebek taşımayı hayal ettiği için de olabilirdi.
-Teşekkür ederim Tae-ah.
-Önemli değil Yoonie, nasılsın iyi misin? Bebek seni çok zorluyor mu?
Taehyung, koluna girdiği bedene salondaki en rahat olduğunu düşündüğü koltuğa oturturken yüzündeki minik tebessümle sormuştu sorusunu. Yoongi, biraz zorlanarak otursa da ona yardımcı olan bedene gülümsemiş ve rahat bir pozisyon alarak konuşmaya başlamıştı.
-Oh iyi gibiyiz ikimizde sadece Jimin şu sıralar beni çok sıkıyor,pek bir şey yapmama izin vermiyor ve beni bir an bile olsun gözünün önünden ayırmıyor. Bunu beni ve bebeğimizi düşündüğü için yaptığını biliyorum fakat ondan izinsiz bir şey yapmaya kalkıştığımda beni azarlaması hoş değil.
Yoongi cümlesini derin bir iç çekişle bitirdiğinde Taehyung ve Soobin, büyük olanın bunu ne kadar kafaya taktığını ve de Jimin'e ne kadar içerlediğini anlayabiliyorlardı. Yoongi hamileliğin verdiği ani ruh değişimleri ve hormonların etkisiyle oldukça kırılgan birine dönüşmüştü. Üzüldüğü her an küçük bir bebek gibi hıçkırıyor, ağlamaya başlıyor ya da kafasını eğerek yanaklarının ıslanmasına izin veriyordu.
-Seni anlıyorum Yoonie fakat o da senin iyiliğini düşündüğü için böyle yapıyor, en iyisi ki eğer bu durumdan sıkıldıysan bunu ona dile getirmelisin böylece yaptığı hatayı anlayabilir ya da en azından ortak bir karara varabilirsiniz. Bunun için kendini üzme tamam mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗯𝗮𝗯𝘆𝗯𝗼𝘆/ 𝘆𝗲𝗼𝗻𝗯𝗶𝗻
FanfictionSoobin'i şirkette gören Yeonjun, little space'e sahip bu çocuğu evlatlık edinir. TXT Yeonjun&Soobin