Kahvaltı yapmadığım için ilk önce birşeyler yedik. Sonra telefonum çaldı. Arayana baktığımda Meriç abim olduğunu gördüm. Hemen açtım.
Meriç abim: Meleğim. Ne yaptınız?
Sesi o kadar şefkatliydi ki. İçim yumuşacık oldu.
Ben: Abicim kahvaltı yaptık. Gezeriz biraz. Sonra da geliriz.
Meriç abim: Tamam güzelim. Dikkat edin. İyi eğlenceler.
Ben: Teşekkür ederim abicim.
Dedim ve telefonu kapattım.
Poyraz: Nereye gidelim abla?
Ben: Benim kitaplarım bitti. Kitap alalım önce.
Dedim. Kafasını salladı ve kitap satan bir mağazaya girdik. Ben kitapların arasında hangilerini alsam diye düşünürken bir yandan da içimde kabaran hepsini alma düşüncesini görmezden gelmeye çalışıyordum.
Konusunu sevdiğim, daha önceden almak istediğim tüm kitapları aldım. Taşımam zor oluyordu. Poyraz da dışarıda bekliyordu.
Tüm kitapları kasaya götürmeyi başardım. Tüm kitapların fiyatını ödedikten sonra elimde poşetler ile çıkışa yürüdüm. Benim geldiğimi gören Poyraz hemen yanıma geldi ve poşetlerin bir kısmını aldı. Beraber gezmeye başladık.
Kısa süre sonra burada dolaşıp durmaktan sıkıldım.
Ben: Poyraz ben sıkıldım.
Poyraz: Ben de.
Ben: Ne yapsak?
Poyraz: Bilmem. Aklıma bir fikir geldi. Hadi sahile gidelim. Beraber denizi izleriz. Hem benim bulduğum bir yer var. Sana orayı göstermiş olurum.
Kafamı salladım. Beraber arabaya bindik. Poyraz gideceğimiz yeri tarif etti. Şoför de başını salladı. Ben de yolu izlemeye başladım.
Uzun bir yolculuktan sonrası fazla kimsenin olmadığı bir yere geldik. Poşetleri arabada bıraktık. Yolumuz gerçekten uzun sürmüştü. Beraber arabadan indik. Poyraz elimi tuttu ve beni götürmeye başladı. Küçük bir tepenin ardından karşıma çıkacak manzarayı merak ediyorum.
Poyraz birden durdu ve arkama geçti. Elleri ile gözlerimi kapattı.
Ben: Ya hayır. Poyraz çek ellerini. Bak düşeriz.
Diye isyan ederken Poyraz in kahkaha atma sesi geldi.
Poyraz: Hadi abla. Ben düşürmem seni merak etme. Yavaş yavaş gideriz biz de.
Dedi. Poyraz in dediği gibi yavaş yavaş ilerledik.
Poyraz durdu. O durduğu için ben de durdum.
Ben: Hadi merak ediyorum. Çek eklerini.
Poyraz: Tamam. Hazır mısın?
Kafamı salladım. Yavaşça ellerini gözlerimden çekti. Karşımda bana bakan güzelliğe baktım.
Karşımda tüm maviliği ile deniz, deniz ile gökyüzü arasında bulunan o ince çizgi, ardından gökyüzü.
O kadar güzel gözüküyordu ki. Hemen Poyraz a baktım ve sarıldım. Poyraz da bana sarıldı.
Ben: Teşekkür ederim
Dedim. Ve ayrıldım. İkimiz de yere oturduk.
Telefonumu çıkardım ve manzaranın fotoğrafını çekip sosyal medyamda paylaştım.