Sizi mi kıracağım. Buyrun yeni bölüm.
İyi okumalar 🦋🦋
Poyraz yanıma gelmişti. Üzgün gibi gözüküyordu. Ali abi ve Meriç abim ise yemek yemeye gittiler. Poyraz yanıma oturdu. Yorgun gözüküyordu. Gözlerinin altı hafif morarmıştı. Ayrıca gözü biraz kırmızıydı. Yavaşça yanıma uzandı Yatağa ikimiz sığmıştık. Dikkat ederek belime sarıldı. Hiç konuşmuyordu.
Ben: Poyraz, bir sıkıntı mı var?
Bir süre sessiz kaldı. Büyük bir sorun vardı. Poyraz her zaman neşeli olurdu. Daha çok o beni güldürürdu.
Poyraz: Ben... Sadece... Boşver ya.
Kaşlarımı çattım. Vardı bunda bir şeyler.
Ben: Ne demek boşver. Anlat bana.
Dedim ve sağlam olan elimi saçına götürdüm. Belime daha çok sarıldı. Şu an ilgiye muhtaç yavru bir kuş gibiydi. Poyraz genellikle neşeli bir çocuk. Ama içten içe bazı şeylere üzülür. Hatta çok üzülür ve hasta olur. Hastalığı da ağır geçer.
Poyraz: Annemi özledim.
söylediği şey ile saçında olan elim kısa bir süreliğine durdu. Poyraz in arada böyle özlemleri tutardı. Kendi atlatırdı ama her zamanki gibi kabullenerek. En acısı da bu değil midir. Kabullenmek...
Gülümsedim.
Ben: Annem gelecek.
Başını göğsümün altına koydu
Poyraz: yalan söylüyorsun.
Saçı ile oynamaya devam ettim.
Ben: Yalan söylemiyorum paşam. Annemiz gelecek. Meriç abim konuşmuş. Buraya gelecek. Yanımızda olacak.
Biraz kafasını kaldırdı.
Poyraz: Ama o kızlar gelmesin. Anneme anne diyorlar. O benim annem. Anne dememe izin vermiyordu ama olsun. O benim annem.
Poyraz benden daha yaralıydı. O benden daha küçüktü.
Ben: Gelmezler.
Dedim. Aslında ben olmasaydım belki annem Poyraz i severdi. Galiba ben doğduktan sonra annem iyice bizden uzaklaşmış. Benim yüzümden Poyraz da acı çekiyor.
Ben: Özür dilerim Poyraz. Belki ben doğmasam annem seni severdi. Benim yüzümden...
Hızlıca ama canımı acıtmadan doğruldu. Yüzüne baktığımda alay vardı. Bu çocuk bir büyük bir küçük.
Poyraz: Hah? Çok sağol ya. Çok iyi moral verdin. Selin kendine gel. Sen olmasaydın ben bu halde olmazdım. Bunu bilmiyor musun? Biliyorsan neden sürekli saçma sapan konuşuyorsun. Çok ciddiyim kendine gel. Şimdi aç elini.
Bu kasvetli ortamı dağıtmak için yaptığını biliyorum. Ben de ayak uydurdum.
Dediklerini suçlu bir çocuk gibi dinledim. Ama sondaki şeye takıldım. Aç elini mi? Elime cetvel ile mi vuracak?
Dediğini yaptım ve sol elimi açtım. Gözlerinin içine bakıyordum ne yapacak diye.
Elini cebine attı ve içinden bir çikolata çıkardı. Sonra bir de metre çıkardı. Metre mi? Hani uzayan şeylerden olan.