Uyandığımda yanımda Poyraz vardı. Bana sıkıca sarılmıştı. Kollarından ayrılmaya çalıştım. Bu aralar boyu uzanmıştı. Boyu ne kadar uzun olsa da kendisi hala küçüktü. Çoğu şeyde benden yardım isterdi. Hiçbir zaman kaba davranmaz, hep kibar olurdu. Özellikle bana karşı.
Bazen tartışsak da hemen aramızdaki buzlar eridi.
Bana hep küçük annem derdi. Gerçi hala öyle söylüyor.
Ben: Poyraz, Poyraz hadi uyan. Sabah oldu
Yavaşça gözlerini açtı. Çok tatlı gözüküyordu. Uykulu haliyle gülümsedi.
Poyraz: Günaydın.
Ben: Günaydın.
Dedi ve kollarını gevşetti. Yataktan kalktım. Lavaboya girdim. İşlerimi halledip çıktığımda Poyraz gitmişti. Ben de üzerimi değiştirdim. En rahat pijama takımımı giydim ve aşağı indim. Herkes beni bekliyordu. Ben de oturdum masaya. Kapının önüne baktığımda siyah bir çanta vardı.
Yemeğimizi yedik. Şu an Meriç abimi yolcu ediyoruz.
Meriç abim: Selin ve Poyraz, akıllı durun. Ben gelene kadar Rüzgar ne derse o. Tamam mı?
Ben: Tamam abi.
Meriç abim: Poyraz gelince tüm soruları kontrol edeceğim. Unuttum sanma
Dedim. Abim bizi de öptü ve gitti.
Rüzgar abim: Arabamın anahtarını vermedi.
Dedi büyük bir hayal kırıklığı ile. Hepimiz içeri geçtik. Abimin telefonu çaldı. Ekranda her kim varsa gülerek telefonu açtı
Rüzgar abim: Tamam
Dedi ve yanımızdan kalktı. Başka bir odaya geçti. Ben de ayağa kalktım.
Ayaz abim: Nereye cadı?
Ben: Odama.
Dedim ve yukarı çıkmaya başladım. Abimin telefonla konuşma sesi geliyordu.
Rüzgar abim: Bu akşam saat sekizde. Görüşürüz.
Abimin ayak sesini duydum ve hemen geri merdivenlere döndüm. Abim odadan çıkmıştı.
Rüzgar abim: Nereye Selin?
Ben: Öyle katları gezeyim dedim. Sıkıldım abi. Nereye gideceğim odama gidiyorum.
Dedim. Abim de başını salladı. Odama çıktım. Kapıyı kapatacağim anda bir el gördüm ve çığlık attım.
Ben: Aaaaa kimsin sen?
Poyraz: Benim abla
Dedi huysuzca. Poyraz i odaya aldım.
Poyraz: Abla? Ben nasıl bin soru çözeceğim?
Ben: Bin soru değil , bin sorudan fazla.
Poyraz: Selin! Dalga mı geçiyorsun?
Ben: Evet.
Dedim ve güldüm.
Ben: Poyraz seninki yine iyi. Ben okuldan gelince o kadar soru çözüyordum. Bir de Ayaz veya Rüzgar abim başımda bekliyordu. Gerisini sen düşün.
Poyraz: Abla bana yardım etsene.
Dedi.
Ben: Abim anlar. Ya gelince sana - bana bu soruyu nasıl çözdüğünü anlar Poyraz - derse?