Sevgililer gününüz kutlu olsunn😇🎉🎉🎁Var mı sevgilisi olan? 😉😉
Sıkıntı ile nefes verdim. Olmuyordu, olmayacaktı. Bakışlarımı karşıma çevirdiğimde Ege nin bana baktığını gördüm. Tekrar önüme baktım. Levent abinin sesi ile ona döndüm.
Levent abi: Selin kendine gelir misin artık? Moralinin bozuk olması tedavini etkiliyor farkında mısın?
Dedi hafifçe bana kızarak. Başımı önüme eğdim.
Ben: Olmayacak işte. Hiçbir şeyi yapamıyorum. Kolumu kullanamıyorum. Boşa çabalıyorum gibi geliyor.
Kızarak yüzüme baktı.
Levent abi: Sana psikolog yolu gözüküyor gibi Selin. Kendine bir an önce gelsen iyi edersin. Yoksa gerçekten bir psikolog ile görüşmeni isteyeceğim.
Dedi ve benden biraz uzaklaştı. Eldivenlerini çıkardı ve oturduğu küçük döner koltuktan ayağa kalktı.
Levent abi: İki dakikaya geliyorum.
Dedi ve odadan çıktı. Derin bir nefes verdim. Önüme baktım.
Ege: İyi misin?
Tüm gün bana tavır yaptığı yetmiyormuş gibi bir de iyi misin diye mi soruyor! Ciddi olamazsın Ege.
Hiç düşünmeden, ağzıma geleni söyledim
Ben: Bilmem, tüm gün boyunca sevdiğim çocuktan saçma sapan bir trip yiyorum. Belki ondan moralim bozuktur.
Dedim ve pencereye doğru baktım. Bir dakika! Ben ne söyledim?! Şaşkınca Ege ye baktım. Onun da benden farkı yoktu. Konuşacağım anda içeriye Ali abim ile Levent abi girdi.
Abim düz bir yüz ifadesi ile yanıma gelirken Levent abi Ege ye dönerek bir şeyler konuşmaya başladı.
Ali abim: Selin, niye iyileşmeyi istemiyorsun abicim?
Ben: Bılmiyorum abi. Belki iyileşmek istemiyorumdur.
Kaşlarını çatmıştı.
Ali abim: O ne demek küçüğüm?
Sesi, yüz ifadesine göre çok yumuşaktı. Sorusunu görmezden gelerek konuştum.
Ben: Eve gitmek istiyorum.
Önümde diz çöktü ve elimi tuttu. Gözlerimin içine bakarak konuştu.
Ali abim: Ben o kadar çaresiz hastalar gördüm ki burada, senin gibi, senden küçük, kolunu kullanamayan veya kullanma şansı hiç olmayan, kolu kesilen ama ümitle hayatına devam eden. Senin ise imkanın var, şansın var, yaşın yerinde. Senin iyileşmeni engelleyen şey ne abicim?
Gözlerim doldu. Eğer iyileşirsem, Ali abim hiç yanıma gelmezdi. Meriç abim bana sarilmaz, günümün nasıl geçtiğini sormazdı. Rüzgar abim bana karşı bu kadar yumuşamazdı. Poyraz bile bu kadar üzerime düşmezdi. Ayaz abim dışarıya yönelirdi. Yani arkadaşlarına. Eğer kolum iyileşirse, herkes odama toplanmazdı. Belki Ege ye bile karşı çıkarlardı.
Ben: Hiç, hiçbir şey. Ben eve gitmek istiyorum. Yorgunum. Okulda da yoruldum.
Dedim ve ayağa kalktım.