Bu kız çok tatlı ya.
Evet. Selin in saç rengi ve saç kesim boyutu. Bu fotoğrafı bulacağım diye canım çıktı. Beğendiniz mi?
Beren den
Sabah uyandığımda bir gövdeye sarılmıştım. Yavaşça gözlerimi açtım. Ömer e sıkıca sarılmıştım. Ömer de bana sarılmıştı ve ben neredeyse Ömer in üzerine çıkacaktım. Nasıl uyumuşum?!
Yavaşça kolumu çekmeye çalıştım ama Ömer izin vermedi. Yüzüne baktığımda uyuyordu. Uyandırsam kızar mi ki?
Kızmaz belki. Ama ya kızarsa?
Pes edip geri yattım. Uyanmasını beklemekten başka çarem yok. Uzun zamandır bu kadar iyi uyumamıştım. Dün o kadar ağlamama rağmen uykumu almış bir şekilde uyandım.
Ömer birden hareket etti. Yavaşça kafamı kaldırdım ve Ömer e baktım. Yeni uyandığı belli olan hafif şiş gözlerine baktım. Eminim benim gözlerim daha çok şişti. Gözlerini gözlerim ile birleştirdi.
Bir süre bakıştik. Sonra Ömer birden kollarını çekti.
Ömer: Kusura bakma. Uyuyakalmışım. Sen kabus görüyordun. Ben de yanına gelmiştim. Uyumuşum, farkında değilim. Kahvaltı... Beklemesinler ... Ben gideyim. Hatta işe gideyim. Yok, bugün iş yok. Ne yapayım ben?
Hızlıca konuşmuştu. Gülümsedim bu haline.
Beren: Bence önce elini yüzünü yıka.
Hemen kafasını salladı ve lavaboya girdi. Ben de yataktan kalktım ve yatağı topladım. Ömer lavabodan çıktı. Ben de kıyafetlerimi ayarladım. Arkamı döndüğümde Ömer i görmeyi beklemiyordum.
Gözlerine bakmam ile kızardım. Niye çekilmiyor ki?
Ömer: Müsade edersen, kıyafetlerimi alacağım.
Ben: A...Ben... Tabi tabi.
Hemen çekildim ve lavaboya gittim. Aynada kendime baktım. Çok kızarmıştim. Elimi yüzümü yıkadım. Sonra üzerimi giyindim. Ben Banyodan çıktığımda Ömer de giyinmişti. Ben çıkınca beraber odadan çıktık.
Selin den
Mesaja görüldü attım. Telefonu kapatıp yemek masasına geçtim. Abilerim ve Poyraz masadaydı. Ben de masaya oturdum. Kısa süre sonra yanımıza Beren ile Ömer abi geldi. Günaydın diyip masaya oturdular. Biz de kahvaltıya başladık. Masaya göz gezdirdim. Çikolata yoktu. Sandalyeden ayağa kalktım. Tüm bakışlar bana döndü.
Meriç abim: Nereye Selin?
Ben: Çikolata almaya.
Meriç abim: Bir süre çikolata yok.
Yüzümü çok kötü bir haber almışım gibi bir hale soktum.
Ben: Ama neden?
Dedim ve geri yerime oturdum. Meriç abim bir yandan kahvaltı yapıyor, bir yandan da benimle konuşuyordu.
Meriç abim: Bu aralar çok yiyorsun.
Yüzümü astım ve kahvaltıyı yapmaya devam ettim. Nasıl olsa odamda vardı.
Meriç abim: Odandakileri de aldım.
Ben: Ama abi yaa...
Meriç abim: Amasi yok Selin.