Merhaba. İçime fazla sinmeyen bir bölüm ile karşınızdayım. Öncelikle duyguyu iyi yansıttığımı düşünmüyorum. Ben yazarken veya okurken hiç etkilenmedim. 🙄🙄
Umarım olmuştur.
İyi okumalar
Rüzgar dan.
Hastaneye gelmiştik. Ali abim ve Selin dışarıda ben ise doktorun odasındaydim.
Gergindim.
Korkuyordum.
Ama geri dönemezdim.
Kendim için değil, ben kardeşlerim için geri dönemem. Bu ben değilim. Ben kendi benliğimi istiyorum. Ben bu kadar düşüncesiz değilim. Ne zaman bu kadar vahşi düşünür oldum? Ne zaman kalbimi bu kadar kötü tuttum? Ben ne zaman insanları kırar oldum? Hem de öz kardeşimi...
Doktor: Merhaba Rüzgar. Şöyle otur lütfen. Ben Polat. Memnun oldum.
Hafifçe gülümsedim ve söylediği yere oturdum.
Ben: Memnun oldum ben de.
Bana baktı ve önündeki kağıtları inceledi. Sonra tekrar bana baktı. Gözlerimin tam içine bakıyordu.
Polat: Bugün kendini nasıl hissediyorsun?
Doğruları söyledim.
Ben: Bugün hiç olmadığım kadar sakin ve düşünceliyim. Kendimden beklemeyeceğim kadar. Sürekli düşündüm. Her şeyi düşündüm. Baştan sona.
Polat: Dün ne olduğunu anlatmak ister misin? Hem rahatlarsın.
Kafamı salladım. Eğer rahat olacaksam anlatırdım.
Polat: Ama ben sadece olanları değil, senin düşüncelerini de öğrenmek istiyorum.
Tekrar kafamı salladım ve önüme baktım. Anlatmaya başladım.
Ben: Dün, dün çok tuhaf bir gündü. Mutlu uyandım. Her şey yolundaydı. Akşama doğru kardeşim Poyraz ın başına kötü şeyler geldi. Bu arada Poyraz en küçük kardeşim. Onun için üzüldüm.
Sonra kız kardeşim ile konuşurken ki aramız çok iyiydi bana birisinden hoşlandığını söyledi. Şaşırmıştım. Daha on yedi yaşında. Her kim ise onu üzebilir. Ben bu konularda çok hassasım. Aslında çoğu konuda öyleyim.
Ben kendimi tanıyamıyorum. Ben eski ben olmak istiyorum. Ben o adama benzemek istemiyorum. Onun gibi korkunç olamam. Yapamam. Ben öyle birisi değilim. Ben sadece korumak istedim. Ama kalbini kırdım. Ona kötü imalarda bulundum. Poyraz da bana babama benzediğimi söyledi. Ama ben yemin ederim bilerek yapmıyordum. Sonra sinirlendim. Poyraz a az kalsın vuracaktım. Meriç abim engel oldu O an gözlerindeki korkuyu gördüm. Babama da öyle bakardı. Bakışları korkmuştu. Hali, tavırları da öyleydi. Canım acıdı.
Kız kardeşimin de canını yaktım . Ben onun sırtında vazo kirdim. Canı çok acıdı. Küçük vücudu acıya dayanamadı. Düştü bayıldı. Onun da sorumlusu benim. Canının acımasınin sorumlusu benim. Birçok kez fiziksel olsrak olmasa da psikolojik olarak baskı yaptım O gün sadece kütüphaneye gitmişti ben yine ona yakışmayan sözler söyledim. Ben öz kardeşimin, kardeşlerimin canını çok yaktım. Ben de bir caniydim artık. Bakışları korkmuştu. Sonra... Sonra kendime baktım. Ellerime baktım. Sanki benim elim değildi. Babamın elleriydi. Tiremeye başladım. Yere oturdum. Engel olamıyordum kendime, davranışlarıma. Ben çok korktum. Sonra karşımda babamı gördüm. Bana bakıyordu. Yine yüzünde aynı bakış vardı. Mutluydu. Ama gerçek bir mutluluk değildi. Zevk alıyordu sanki. Bana baktı ve dedi ki ' işte bana benzedin. Sen benim oğlumsun. Bana benzeyeceksin' ama ben babama benzemiyorum. Benzemiyorum. Bunu ona da söyledim. Yine güldü. Her şeyi biliyormuş gibi gülüyordu. Ben yemin ederim bilerek yapmadım. Ben... Ben korkuyorum. Çok korkuyorum. Gelecek, yine saçımı kesecek, bana bağıracak, ne olduğunu bilmediğim hareketler yapacak diye çok korkuyorum. Ben istemedim. Böyle olmayı ben istemedim. Ben aslında bu değilim. Kurtar beni bu durumdan. Yalvarırım kurtar. Sadece dinlemeye ihtiyacım var. Bana sadece sen ona benzemiyorsun de ben ona inanırım. Beni kurtar.