5
Herkesin ait olduğu bir grup ve kimi insanlar vardır onlarla geçireceği ömür. Onları bulana kadar yanlış insanlarla takılırsın. Tıpkı rüzgarda savruran kelebek gibi.
Ona öğle yemek aralarında denk gelirdim hep. Ben de o sıra yemek yemek için eve giderdim. Bizimki yolda kuru bir ekmek parçası bulmuş delice aç bir kedi gibi ekmeğe yumulur, kemirir kemirir ve ürkek bakışlarla arada çevresine bakınırdı. Belki de dost bulamaması aptallığındandı. Kız bende merhamet duyguları uyandırmıştı. Dedim ona bir selam ver, ilk selamı şaşkınlıkla karşıladı, biraz gülümsedi, ikinci selamımda daha samimiydi, üçüncü selamımda daha bir içtendi. Dördüncü selamda elimde benim de tost vardı ve yanındaki boş yere oturdum. Tanıştık. Sonra birbirimizi tanıdıkça ister istemez bir bağlantı, dostluk gelişmeye başladı aramızda. Yalnız duruşunun sebebini sınıfta ya da okulda anlaşabildiği kimsenin olmasındanmış. Bir gün yine yanına oturdum bankta, poşette ne varsa yanımda açmaya çekindiğini anladım. Zorlandığı, içini bir şeyin kemirdiği belliydi. Poşeti açtı sonunda. Kalp ameliyatı yapar gibi dikkatli. İçinden üç haşlanmış patates, bir avuç zeytin, çökelek, mısır ekmeği çıkardı. Kantine gidip ona bir kutu süt alıp geldim, ona verip yanından ayrıldım. Seher belirgin olarak diğer kızlardan apayrıydı. Yediği yiyeceklerle bile. O gün eve doğru derin düşünceler kafamda dönerken Seher'le ömür boyu bir dostluğumun olmasını diledim. Çünkü böylesine insani bir ilişkim hiçbir kızla yoktu. Zaten kafam avanaktı her erkek gibi. Eti budu yerinde kız görünce başımı çevirip bakmadan edemezdim. Sömürgeci bakış açısını yerle bir etmem gerektiğini biliyordum elbette. Her nedense Seher adı içimi rahatlatıyordu, bu adda ne sır, nasıl bir enerji varsa artık. Seher'le bir şeyler paylaşıp muhabbet ettikçe ya da sessizce yan yana oturup bir yerlere dalıp gitmişken ya da onun dediği bir şeyi kafamda evirip çevirip düşünürken onun bana iyi geldiğini ve beni geliştirdiğini fark etmiştim. Zihnimi açıyordu düşünceleriyle. Başka ve bombastik kızların hiçbirinde olmayan şeyler vardı onda. Erkekleri takmaması ve onlarla yağ bal olmayıp araya duvarlar çekmesi ve tek bana güvenmesi çok hoşuma gidiyordu. Hazların ve boş şeylerin peşinde olmaması yarı uyurgezer bilincimi diriltmiş ve onunla dostluğumun sürmesinde önemli bir etken olmuştu. Tamam işte, hayatta bir tane paha biçilmez dost bulmuştum ya, bu bana yeter de artardı bile. Bir haber olur; ilk ondan duyardım. Bir kitap çıkardı; tek o söz ederdi. Bir kitap getirir; "bunu oku, bakalım beğenecek misin? Ben çok beğendim" derdi. Kalbimde ve zihnimde yıllardır biriktirdiğim değersiz şeylerin süratle yok olduğunu hissetmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ KIZ BİR ERKEK
Teen FictionLiseyi bitirmiştir gençler. Seher, Aynur ve İsa. Seher köyde yaşamaktadır. İsa şehir merkezinde yaşamaktadır. Bu gençlerden hiçbiri üniversite sınavını kazanamamıştır, hepsinin psikolojisi bozuktur. İsa adlı genç adam babasının; "iş bul çalış" bask...