İKİ KIZ BİR ERKEK Bölüm 6

46 1 0
                                    


6

Ayşe teyze doymuştu, baş başa kalmamız için ortalıktan kaybolması gerektiğini biliyordu, bana kibarca gülümsedi ve eve gitti.

"Çok zaman oldu. Asırlar gemiş gibi geldi bana. Neler yaptın görüşmeyeli?" dedim.

Güldü.

"Yorgancı var burda. Yukarda evi. Ona yardım ettim. Kazandığım parayla da bir cep telefonu aldım taksitle.

"Dur bir dakika, nasıl yorgan, anlamadım?"

"Ya bildiğin yorgan, elle dikiliyor. Fabrikasyon değil anlayacağın. Tükenen, kimsenin yapmadığı bir meslek. Her neyse. Sonra bir gün abim telefonu istedi, lazımmış. Verir miyim; dangalak kızın tekiyle konuşacak. Gidip kendine telefonu al dedim, onunki bozulmuş. Çekiştirdi. Telefon elimden fırlladı ve duvara tosladı. Dağıldı. Tamir olacak gibi değildi. Hattı aldı... Yorgancılık işi baydı beni. Ruhumu yedi. Bıraktım. Telefonun da taksitini ödemem lazım. Bir iş bulmam lazım."

İş bulamadım. Dün geç saatlerde kadar televizyon seyredip düşünüp durdum. Ne yapabilirim diye. Geç kalktım. Kendimi işe yaramaz hissediyorum. Geçen gün çöp kutularından çek çek arabasıyla kağıt toplayan –sanırım- 40 yaşında bir kadın gördüm. Kendimden, kalıbımdan utandım. İçim cız etti. Sabah da... sabah dediğim öğlen... tatsız şeyler yaşadım evde... kendimi çok yalnız hissettim. Tutarlı tek dal aklıma gelmedi. Aklıma sen geldin. Ne bileyim."

"En kötüsü; ihtiyacı olan birini yalnız bırakmaktır derler. Ne olursa olsun seni yalnız bırakmam."

"Umarım."

"Şüphe etme; kafanı kırarım... Babam da zırvalayıp duruyor. Canımı sıkıyor. Annem desen kafamın etini yiyor konuş konuş. Sen bakma burada tatlı görünmesine. Abim ise başka bir tür manyak."

"Takma."

"E ne yapacacağım başka?! Kız evde kaldı mı birilerine batmaya başlar arkadaş. Hele de kızsan işler zordur. İki kadın ya da anne kız vuruşmadan rahat etmez."

Güldüm.

İKİ KIZ BİR ERKEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin