"Gün doğmak üzere , Luna!" Yukte kısık sesiyle aşağıya salladığı ayağını, araladığım uykulu gözlerimle görmüştüm.
"Sana diyoruz hey Luna!" Sari'nin sesi ile bilincim açılırken gözlerimi ovuşturdum.
Yerimde sağa sola kıpırdanarak bilincimi açmak için kendimi zorlayarak doğruldum. Üşümüş bedenime kollarımı sarma isterken tenime bakmayı da ihmal etmedim. Beyazlamış gibiydi yada üşüdüğümden dolayı kanım çekilmişti. Bunu görmezden geldim etrafı tanımaya çalışan gözlerim ay ışığının altında somut şekilde fark ediliyordu. Kaşlarımı çatarak bedenimde gezdirdiğimde kolum gibi diğer yerlerimin de somut şekilde götürdüğünü fark ederek utandım. Çıplaktım. Bu yüzden üşüdüğümü anlamıştım dün gece yaşanan şeyleri aklıma getirmeye çalışırken altımda ve başımın altında duran kıyafet yığınını üzerime geçirmeye başladım. Her giyinişimde kendimi biraz daha sıcak ve güvende hissediyordum.
"Hadi Luna yaptıklarımız boşa gitmeden uyan." titreyen bedenimde kıyafetleri hızla giymeye çalışırken bana seslenenleri unuttuğumu fark ettim.
"Uyandım." çoraplarımı giyerken kendime kızmayı da ihmal etmemiştim. "Üzerimi giyiyorum."
"Bir an hiç uyanmayacaksın zannettik." Sari endişeyle söyleniyordu yukarıdan bana.
Giyinmeye devam ederken dün geceyi aklıma getirdim. Mağara, soyunup burada uyumak...Umarım Yukte görmemiştir diye düşünerek paltomu da giydiğimde uç kısma gelerek Yuktenin ayaklarını gördüğüm yere doğru bağırdım.
"Hazırım ben." Yukte ayaklarını toplayarak oturduğu uçurum kenarından çekildi ve saniyeler sonra aşağı doğru uzattığı kafasında şaşırarak göz göze geldik. Aşağıya doğru kayan kısa saçları gözünün önüne geliyordu.
"Hadi şimdi beni sihirle yukarı çıkarın." üzerime gelen titremeyle devam ettim. "Gücünüzü toplamışsınızdır." az önce çıplakken üşümediğim halde şua paltolu halimle çok daha fazla üşümem garibime gitmişti.
"Ne sihir mi? Biz büyücü değiliz cadıyız !." gülen suratında yeşil gözlerinin kısıldığını anlayabiliyordum.
"Ne yani büyücüler büyü, cadılar sihir yapmıyor muydu?" bunu hangi kitaptan okuduğumu bilmiyordum ama kafamın baya karıştığını Yukte'nin sesinden anlamıştım.
"Sana bunu kim anlattı bilmiyorum ama..." gülerek devam etti. "İyi sallamış. Cadılar büyü, büyücüler de sihir yapar." bilmiş hareketlerle beni süzdü. Uçurumun kenarından aşağıya salladığı kafasıyla fazla komik duruyordu. Gülmemi durdurmak için ağzımı aralamışken Sari söze karıştı.
"Konuşmayı bırakın nasıl çıkaracağımızı düşünelim." hırslı sözleri bastırdığı kelimleri tastiklemişti.
"Bana hiç bakma Sari. Tüm gücümü yolculuğa ve Lunayı aşağıya indirmek için kullandım. Dönüş için de içimde saklıyorum yoksa yolda ölür kalırım." Yukte bir anda çektiği kafasını Sari ile konuştuğunu daha doğrusu tartıştığını anladım.
"Ay tüm gücümü çekti, gün doğumu olmadan gücümü toplayamam ben." oflayarak tartışmaya devam eden Sari de tartışmanın hazinli sonuna doğru sessizleşmişti.
"Neden?" ne kadar çekinsem de sormadan edemedim. Bana yardım etmek Sari için bu kadar zor olamazdı.
"Ben güneş cadısının kabilesindeyim .Gücümü güneş ışığından alıyorum ve şu tepedeki ay benim enerjimi soğuruyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISTAS
FantasyHafızası silinmiş şekilde bilmediği bir yerde uyanan kız ve kardeşi bu olayın peşine düşmek isterler ama her şey bir gece tepe taklak olur. Birinin sırrı onların farklı bir yol izlemesine ve güçlerinin farkına varmasına yardımcı olacaktır. Fantastik...