"MAİ"

107 34 45
                                    

Mağaradan kaçmaya çalışıyordum nefes nefese. Arkamda gecenin silikleştirdiği silüetten başka bir şey gözükmüyordu. Nefesim yettiğince koşmaya devam ederken etraftan duyduğum ulumalar ve hırlamalar usul usul  belirginleşmeye başladı. Ama ben bu seslerden korkmak yerine kendimi daha güvende hissediyordum. Korkumun azalmasını istercesine  omuzumun üzerinden arkaya tekrardan  baktım. Aramızdaki mesafeyi koruyordum ama peşimi bırakmaya niyeti yoktu. Alt dudağımı ısırarak dağınık saçlarımı gözümün önünden çektim. Gecenin karanlığında beni yavaşlatıyordu telaşına kapılırken  tanıdık bir uluma sesi bedenimi sardı.


Sesin sahibini tanıyordum ama kadrajıma giren hiç bir varlığa ait değildi. Biraz sonra ay ışığının aydınlattığı uçurumun önünde son bulmuştu. Kaçacak yerim yok gibi yüzümü kovalayan hayvana döndüm. Garip sesler çıkartmaya başlamıştı ki  iki ayak üstüne kalktı. Beni köşeye sıkıştırdığının farkındaydı. Adımlarını yavaşlatarak üzerime gelse de yüzünü daha doğrusu neye benzediğini seçemiyordum. İçimde biriken korkuyla bağırdım ama bu bağırma daha çok ulumaya benziyordu. Kendime şaşırsam da çıkardığım sesi normal karşıladım ve  beni avlamaya gelen yaratığa döndüğümde  tanıdık gelen uluma sesi beni bedenimde bir şeyleri harekete geçirdi. Ona yaklaşmamı isteyen tanıdık bir ses beni çağırıyordu. Sanki anne sesi kadar tanıdıktı.

Hayvan pençesini kaldırmış bana doğru hamle yapacakken bir anda yan devrilerek acıyla inledi. Beş tane kurt hayvanın başında onla uğraşırken aralarından sıyralarak geldiğim yöne ağaç dibinde duran az önce uluduğunu düşündüğüm beyaz kurtun yanına gittim. Bana şükran dolu gözlerle bakarak yüzümü yaladı. Ardından beyaz kurt ve diğerlerinden bir anda yükselen uluma kulağımın zarını patlatacak şekilde yüksek ve acı verici geliyordu.Kulaklarımı kapatsam da işe yaramıyordu.Onlardan uzaklaşmak için bir kaç adım attığım sırada kendimi uçurum boşluğunda buldum.

*

*

*

Bir anda yatağın içinde nefes nefese kaldım. Korkuyla  gözlerimi ovalayarak uyandığım yatağın üzerine göz gezdirdim .Az önce gördüklerimin hepsi kabustan ibaretti. Ama sanki o  ulama kulağımın içinde devam ediyor bedenim her an ayaklarının eyrden kesilip düşmeye hazır gibi duruyordu. Derin nefes aldım ve kendime gelmek için  banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp geri döndüğümde camın önünde dışarı izleyen hayvanımı gördüm. Onu görünce kendimi daha iyi ve güvende hissettmiştim. Ggüneşin de onu ısıtmasıyla kendini daha iyi hissettiği aşikardı.


Usul adımlarla yanına giderek kafasını okadım. Nekta'nın geçen gün yaptığından hatırladığım  kadarıyla kafasının okşanması hoşlanıyordu. Beni görünce mırıldanarak esnedi. Ayağda dikilerek usulca elimi kafasının üzerine koydum ve sevmeye çalıştım. İlk başta bunu istemese de devam ettikçe bu hoşuna gitmişti.

"Biliyor musun, kötü bir rüya gördüm?" kendimi rahatlatmak için biriyle konuşmam gerektiğini hissetmiştim. "Kurtlarla dolu ormanda..." kekeleyerek durdum. Sanki hayvanın ne demek istediğini anlamıştım. Alnımı karıştırarak başını okşamaya devam ettim.

"Nasıl hissediyorsun?" tüm düşüncelerimden sıyrılarak hayvana odaklandım.Sanki sesi beynimin içindeydi.Tıpkı geçen günkü kurtla ilgili.

"İnanamıyorum." gerilerek yatağın üzerine oturdum.Onun nasıl hissettiğini anlamıştım . Çünkü ben sıcak ve kaşınmış hissetmiyordum.Alt dudağımı ısırdım. Başa sarar gibi hissediyordum. O kurt ile de tam olarak bunları yaşamıştım derken hayvan yatağın üzerine çıkarak bana yaklaştı.Bacağımın üzerine yatarak bana baktı.

KISTASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin