Odamda ağlamaktan şişen gözlerimle tekli sandalyede, kucağımda Mai ile batan güneşi ve donukça inen karanlıkta gökyüzünü seyrediyorduk. Bedenimde bazı şeylerin dışarıda ki donuk havadan bile daha fazla donduğunu bazılarının ise batan güneş kadar ateşler içinde yandığını söyleyebilirdim. Kurumuş boğazımı tükürüğümle ıslattım. Tüm olanları baştan aşağı düşünmek olurunu olmazını Nekta'nın bana söylediklerini tartmak istiyordum. Dalanın bana seslendiği o andan itibaren başımdan geçen olayları ölçüp tartmak, doğruluğunu düşünmek istiyordum. Derince bir iç çekerek gözümün önünde dün geceyi getirdim.
Ablama her şeyi anlatacağım diye tüm binayı inleten Dalanın yanına çıplak ayaklarıma aldırmadan odadan çıktım. Koridor boş olsa da ses yakınlarda ve kesik kesik gelmeye devam ediyordu. Sesin geldiği tarafa kulak kesildiğimde inlemelerle üst katlardan geldiğini anlamıştım. Hızlı adımlarla merdivenlere yönelirken kalbim heyecandan çıkmak üzereydi sanki. Katları aşmaya başlayınca ses daha da yaklaşıyordu bana. Bir sonraki merdivene ilerlediğim sırada koridorun köşesinde Dalan'ın yarı çıplak şekilde bir kaç kişi eşliğinde revir odasına girdiğini görmüştüm. Garip sesler çıkararak inlemeye devam ediyordu ama bu inleme delicesine korkunç bir şey görmüş gibi çıkıyordu. Telaşla odaya doğru koştum ama içeri girecekken bir kol ilerlememi durdurdu. Dönüp baktığımda aynı giysileri ve dalgın bakışlarıyla Nekta beni kenara çekerek uykulu gözlerini bana dikti.
"İçeri giremezsin Luna ."
Yatağa yatırılan Dalan'ın inlemeleri revir odasının kapısının kapanmasıyla kesilmişti.
"Kardeşim...Bana seslendi duydum... Yanında olmalıyım? Yaralı mı? Neyi var bilmiyorum." gözlerim dolu dolu olmuştu. Kaç saattir onu arıyordum ve öldüğü aklımın ucundan geçerken bir anda yaşadığını öğreniyordum. Bunun açıklığa kavuşması içimin rahatlaması için odaya girmem gerekmez miydi?
"Şuan bilir kişilerin elinden geçmesi gerekiyor. İzin ver onlar işlerini yapsın."
"Ama..." gözlerimi az önce kapanan ahşap tonlardaki revir odasının kapısına çevirdim. Tüm gerçekliği yutmuş gibi sakin duruyordu kesilen inlemelere karşın.
"Onu ben buldum." iç çekerek kahkülümü düzeltti Nekta. Sanki açıklayamadığı şeyler vardı. "Sakin bir yere geçelim, sana her şeyi anlatayım onlar işlerini bitirene kadar." revir kapısına buruk bir bakış atarak bana baktı.
İlk başta kardeşimin yanında kalmak istesem de onun neyi olduğunu anlayan kişilerin eline bırakmanın en iyisi olduğunu düşündüm. Onun için en iyisi. Eğer bir rahatsızlıktan dolayı başına bu kaçma olayı geldiyse bilir kişilere bırakmalıydım. Ne kadar yanında durmak istesem de içimde ki denge terazisi Nekta'nın peşinden gitmemi söylüyordu. Kardeşin için git.
Kafa sallayarak onu takip ettim. Kabul etmemden memnun olan o önde bende bir kaç metre arkasında ilerleyerek merdivenlerden çıktıktan sonra sol koridordan dördüncü kapının önüne geldik. Nekta kapıyı açıp girdikten sonraya beni de buyur etti. Muhtemelen Sari'nin odama uyguladığı büyünün bir benzerini de Nekta yapmıştı. Ya da önden odaya girerek etrafa bakmak istemişti.
"Şu koltuklardan birine oturabilirsin." eliyle biri koyu mavi diğeri hardal sarısı olan koltukları gösterdi. Hiç ikiletmeden başımla onaylayarak kendimi sinmek için koyu mavi koltuğun en köşesine attım. Ellerimi birbirine kenetleyerek etrafa göz gezdirdim. Nerede olduğumu çözmeye çalışıyordum. Koyu gri duvarları odayı boğuk gösterse de boyutu ve şekli benim odamın aynısıydı ama dizaynı da bir o kadar farklıydı. Tek kişilik bir yatağın hemen çaprazında ki iki kişinin oturabileceği hardal ve koyu mavi tonlarında iki koltuk hemen yanı başında masa ve üzerinde Sari'nin etrafımda döndürmemi istediği mor parıldayan taşlara benzer şeyler vardı. Koltuğun diğer tarafında büyükçe bir gardırop ve hemen yanında banyoya giriş için kapısı vardı. Kafamı aniden çevirince yatağın baş kısmının yarım metre kadar üzerinde iki kenarında bulunan duvara montalanmış büyük mumlar dikkatimi çekmişti. Ama asıl dikkatimi çeken iki mum arasında ki bölüme karakalem ile çizilmiş el büyüklüğünde çerçeveler içinde kadın silüetleri olmasıydı. Gergin yüz hatları, karanlığa bakan gözlerle insanın içini ürpertiyordu. Gözlerim çerçeveli resimlerde gezinirken Nekta yatağının üzerine oturmuş benim nereye baktığımı görmeye çalıştığını fark ettim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISTAS
FantastikHafızası silinmiş şekilde bilmediği bir yerde uyanan kız ve kardeşi bu olayın peşine düşmek isterler ama her şey bir gece tepe taklak olur. Birinin sırrı onların farklı bir yol izlemesine ve güçlerinin farkına varmasına yardımcı olacaktır. Fantastik...