2.2

64.1K 3.9K 1.1K
                                    

hep yapmak istediğim bir şeyi yazıcam şimdi

🎶

Ne zamandır burda böyle yatıyordum bilmiyorum ama vücudum ölü bedeni gibi kıpırdamadan duruyordu. Gözlerim ağlamaktan acıyordu ve ben onları kapatarak dinlendiriyordum. Arada nefes alamadığım için ciğerlerime büyük hava dolduruyor ve onun tükenmesini bekliyordum.

Yatakta yattığım süre boyunca üç kez Melis bir kez de Anıl beni kontrole gelmişti. Onun dışında bilinmeyenle bir daha konuşmamıştım. Mesaj yazamayacak kadar bitik haldeydim ama onunla dertleşmek bir anlık da olsa yaşananları unutturuyordu.

Gözlerim kapalı duruyorken odanın kapısının açıldığını duydum. Sonra beni uyandırmamak için yavaşça açılan dolap kapaklarını. Ama ben uyumuyordum ve maalesef zihnim hiç olmadığı kadar açıktı.

Hafifçe gözlerimi araladığımda odaya girenin Anıl olduğunu gördüm. Altını değiştirmiş üstündeki tişörtü çıkarıyordu. Sessizce onu izlemeye devam ettim. Gözüm duvardaki saate takıldığında 12 yi 35 geçtiğini gördüm. Gece yarısına kadar kıpırdamadan yatmıştım demekki.

Gözlerimi tekrar Anıl'a çevirdiğimde onun da bana baktığını gördüm. "Uyandırdım mı?" diye sordu mahçupça. Hayır anlamında kafa salladım. Yatağın yanına gelip yastığın birini almak için elini uzattı.

Neden yaptım bilmiyorum ama elini tuttum. Ağrıyan gözlerimi kısıp yalvarır gibi baktım. "Bence tek yatman daha iyi olur. Ben rahatsız etmeyeyim seni." dedi. Pes edercesine elini bıraktım ve sırtımı ona dönüp cenin pozisyonu aldım. Birine sarılmaya ihtiyacım vardı ama Anıl bu kişi olmak istememişti. Keşke bilinmeyen burda olsaydı.

Derin bir oflama odanın içinde yankılandığında aldığı yastığı yanıma geri attığını rüzgarıyla hissettim. Kendini yavaşça yatağa bıraktığında yattığı kısım hafifçe çöktü. Beni kendisine çevirmeye çalıştığında omuzlarımı indirip kaldırdım. Zorunda kaldığı için yanımda kalmasına gerek yoktu.

Bir kez daha kendisine çevirmeye çalıştı, tekrar direndim. "Çok inatçısın." diye hayıflandı. Benim dönmeyeceğimi anladığında kendisi bana sarıldı. Ensemde hissettiğim nefesi bedenimi biraz olsun rahatlatırken ona doğru döndüm. Yüzümü göğüsüne saklayıp ağlamaya başladım. Ağladıkça rahatlarken yaşlar gözümü acıtıyordu. Bir eliyle saçımı okşayama başladı.

Bulunduğum durum bana bilinmeyenle parkta yaşadıklarımızı hatırlattı. Beynim yersiz bir şekilde anıları gün yüzüne çıkarıyordu. Tıpkı o gün gibi el saçımda yüzüm göğüsündeydi. Kokusu sanki burnuma doldu. Düzenli nefesleri ve kalp atışıyla bir süre sonra bilincim kapandı.

Sabah kalktığımda aynı şekilde duruyorduk. Tek fark Anıl'ın akşam değiştirdiği tişörtü yeri boylamıştı. Yorganı kaldırıp kendimi kaldırmaya çalışsamda kolları buna izin vermeyecek kadar sıkı kavramıştı bedenimi. Örtüyü geri üstümüze örttüm.

Her ne kadar uyanmış olsam da bitkin hissediyordum. Kafamı kıpırdatmadan gözlerimle etrafı taradım. Gözüm saate takıldı 10.50'ydi. Sıkılmıştım. Anıl ne zaman kalkıcaktı? Telefonuma baktığımda bilinmeyenden mesaj gelmediğini görüp suratımı salladım. Neden bana yazmıyordu?

Telefonu geri komodine bırakıp yüzümü Anıl'ın vücuduna döndüm. İşte o an akşam fark edemediğim gerçekle karşılaştım. Bir kere kokusunu aldığınız birini tanıyamazdınız. Ama Anıl'ın bana aşırı tanıdık gelen kokusu bu düşüncemi engelliyordu. Aklıma gelen düşünceler beynimi zonklatmaya yetecek güçteydi.

Şarkı! Aynı şarkıydı. Ezbere biliyordu. Parkta olduğu gibi sarıp sarmalamıştı beni. Ağladığında ona sarılmıştım. İyi geldin demişti. Onunlayken bilinmeyen bana mesaj atmıyordu. Anonim gizlice Anıl hakkında bilgi almaya çalışıyordu. Kolyedeki A&Ç harfleri vardı. Bilinmeyenin çift kişilik yatağı vardı ve biz şu an çift kişilik yatakta yatıyorduk. En önemlisi Anıl bilinmeyen gibi kokuyordu.

🎶

bölüm kısa oldu ama kb
çiçek daha fark etmeyecekti aslında
ama birden oldu ben de anlamadım yani
neyse 22 bölüm oldu sonuçta
sıçtın anıl, bez getire

MADEM | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin