özel • 1

43.9K 1.9K 978
                                    

söylememe gerek var mı
bilmiyorum ama fotolar temsili

hediye biraz cringe geldi şu an gözüme ama değiştiremeyeceğim bölüm onun üzerine kurulu valla cmmsmzmsmdmsmsös

🎶

Neredeyse bir yıl oldu. Anıl ve ben. Zaman zaman sorunlar yaşasak da yine üstesinden beraber geldik. Anıl stajına başladı, ben de okulumu bitirdim konservatuar sınavlarına girip istediğim bölümü kazandım.

Bugün 28 Aralıktı. Anıl'ın doğum günü. Geçen sene doğum günü olaylı geçtiği için bir hediye verememiştim. Onun acısını çıkarmak istercesine haftalardır bu hediyeyi hazırlıyordum. Melis de bana yardım etmişti.

Melis demişken Ozan'la ufak bir ayrılık yaşasalar da sonrasında çabuk toparladılar. Ozan'ın kıskançlıkları yüzünden ayrı kaldıkları sürede, Ozan aklını başına getirmiş ve bir daha bu konuda tartışmayacaklarının sözünü vermişti.

Giydiğim kazağı son kez düzeltip düzleştirdiğim saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım. Hediyemi elime alıp Anıl'ı aradım. Birkaç kez çaldıktan sonra telefon açıldı. Benimle değil ama biriyle bağırarak konuşuyordu.

"Lan it napıcaksın lan ben yokken kardeşime." Arkadan Ozan'ın sesi kısık da olsa duyuldu.

"Napıcam be saçmalama film izlicez işte."

"Bilirim ben o filmleri." dedi tükürür gibi. Gülmek istesem de dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Abi git artık yeter ya." Melisin sızlanan sesini duydum.

"Anıl." dedim beni duymasını umarak. Konuşmayı kesip sesli bir nefes verdi.

"Efendim güzelim?"  Sert sesini bastırıp benimle her zaman konuştuğu tona indirgemişti. O göremese bile gülümsedim.

"Hazırım hadi gelmiyor musun?" Çelik kapının çarpılma sesini duydum.

"5 dakikaya ordayım."

"Tamam, dikkatli ol ama."

Telefonu kapatıp yatağa oturdum. Elimi kalbimin üstüne koydum, heyecandan kalbim kuş gibi çırpıyordu. Belki kuş demek biraz hafif kalırdı, at gibi koşturuyordu. Kabanımı da giydikten sonra çantamı ve hediyeyi alıp evden çıktım. Annemler durumu bildikleri için bir şey dememişlerdi.

Aşağıya inmemle sokağa yeni giren arabayı gördüm. Gülümseyerek karşı kaldırıma geçip arabanın yanaşmasını bekledim. İçeriye girmemle yanağımdan öpmesi bir oldu. Sonra gözlerini kucağımdaki siyah kağıtla kaplı hediyeye çevirdi.

"Hadi ver hediyemi." Fazla heyecanlı ve sabırsızdı. Gülümseyerek kafamı iki yana salladım.

"Sen 9 ay nasıl bekledin annenin karnında?"

"Beklemedim zaten 8 aylıkken erkenden geldim." Gülüşüm yüzümde dondu. Elinin üstüne elimi koydum. Bilmediğim bu bilgiyle şaşkınlığımı sesli dile getirdim.

"Bilmiyordum bunu, annen ne kadar üzülmüştür kim bilir?"  Nedenini bilmediğim bir üzüntü içimi kaplarken sesime de yansımıştı. Elinin üstündeki elimi kaldırıp dudaklarına götürdü.

"Üzülme kız, bir şey olmadı bak ben buradayım." Gülüp beni dalgaya aldığında ben de güçlükle gülümsedim.

"Eee ne aldın onu söyle bari!" İlk defa meraklı olan tarafın ben olmamasının verdiği mutluluk gülümsememi genişletti.

"Sürpriz!" dedim cıvıldayarak. Kafasını iki yana sallayarak gideceğimiz restorana doğru sürmeye başladı. Orada sorun çıkmaması adına konuşmaya başladım.

MADEM | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin