özel • 3

38K 1.8K 1.4K
                                    

bölüm şarkısı : ilk çalan mavi gri papatyalar
diğeri de raviş - güzel kadın (Saf_kalbim şarkı için tenk yuu)

bölümümüzün diğer sahibi : zirvedebileyalniz
400K olmuşuz ondan paylaştım yoksa hiç sevmem özel bölümleri yayınlamayı bilirsiniz dmmsmsmsösös

🎶

~2 yıl sonra~

Anıl'ın odasında hazırlanıyordum. Daha hızlı olması için eşyalarımı alıp buraya gelmiştim. Yakın bir arkadaşının düğünü vardı ve benimle birlikte gitmek istediğini söylemişti. Kısa mavi çiçekli elbisemi giyecektim. Üstümdekinleri çıkardıktan sonra yatağın üstündeki elbiseyi elime aldım.

Elbiseyi giydikten sonra yakasını ve eteğini düzeltip boy aynasının önüne geçtim. Elbise bedenimi sarıyordu. Kenarlarında büzgüler kollarında da ince tül vardı. Siyah topuklularımı da giyip odadan çıktım.

Salona girmemle takım elbisesinin ceketini düzelten Anıl'ı gördüm. Nefesim kesildi, çok yakışıklı olmuştu. Kafasını kaldırıp bana baktığında ellerinin hareketi kesildi. Alt dudağımı ısırdım. Ellerimi iki yana açtım.

"Hazırım ben. Hadi gidelim."

"Bence gitmeyelim. Boşver düğünü falan." dedi.

Güldüm. Kaşlarımı kaldırıp indirdim. Elimi ona uzattığımda tutup beni kendisine çekti. Diğer elimi onun omzuna koyduğumda kafasını boynuma gömdü. Derin bir nefes aldıktan sonra geri çekildi. Yüzü hafiften kırışmıştı.

"Saçlarına işlem mi yaptın? Değişik kokuyor."

"Yani düzleştirdim ama hoşuna gitmedi mi?" diye sordum. Sesim hafif üzgün çıkmıştı.

"Hayır hayır, alışmıştım sadece saçlarını kokusuna. Çok güzel olmuşsun ama." dedi saçımı geriye attırırken.

Sonra belime kolunu yerleştirip ilerlemem için elini kapıya doğru uzattı. Küçük adımlarla kapıya kadar gittim. Ayağındaki topuklular rahatsız etse de bir süre sonra alışacağıma inanıyordum.

Arabaya bindiğimizde son kez bana bakıp kafasını olumsuz anlamda salladı. Gülümseyip koluna uzandım. Arabayı çalıştırdıktan sonra kolundaki elimi tutup parmaklarımızı birbirine geçirdi. Düğünün sevinebileceğim tek yanı yanımda Anıl'ın olmasıydı.

"İsimleri neydi arkadaşlarının?" Benim balık hafızam yine kendisini göstermişti. Muhtemelen 50 defa söylemişti isimlerini ama ben yine unutmuştum.

"Oğuz ve Özge'ydi güzelim." İçimden unutmamak için tekrar ettim. Oğuz ve Özge.

Arabayı uygun bir yere park ettikten sonra inip benim kapımın yanına geldi. Ben de indiğimde kolunu kırarak bana doğru uzattı. Gülerek koluna girdiğimde ayakkabılarıma dikkatle baktı.

"Onlarla rahat yürüyebilecek misin sen?" Ben de bakışlarımı ayakkabıma çevirdikten sonra omuz silktim.

"Yani bir senin ayağındaki spor ayakkabılar kadar rahat değil ama idare ediyoruz işte."

"İstersen vereyim ayakkabılarımı." dedi dalga geçerek.

"Ne yapacağım ben o bebek mezarlarını Anıl ya."

Dediğim şeyle samimi bir kahkaha attı. Sonra benim daha rahat yürümem için adımlarını yavaşlattığını fark ettim. İçeriye girmemizle masaya doğru yürüyecekken beni durdurdu.

MADEM | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin