Tanıtım

4.3K 205 84
                                    



Elinde gitarıyla başı dik gülümseyerek anılarımda dolaşan Melih'i, elinde bağlamasıyla başı eğik kırık bir tebessümle görünce herkes gibi ben de şaşırmıştım. Başını kaldırmadan bağlamayı kucağına aldı, tutuşunu sabitledi. Gözümü kırpmadan ona bakarken tedirgin olmuştum. Etrafımdaki insanlar gözlerimdeki merakı fark etmezlerdi, değil mi? Gözlerimi ondan ayıramadan sahneye doğru bakmayı sürdürürken parmakları hareket etti bağlama tellerinin üzerinde.

Bağlamadan çıkan melodi, büyüsüyle herkesin etrafını sarınca insanlardan bir uğultu yükseldi. Bu beni rahatsız etti. Sussunlar istedim. Sussunlar ki sesi, müziği kimsenin sesine karışmadan gelsin bana. Sadece onun sesi, sadece onun. Yanlış mıydı? Büyük ihtimal... Ama şu an onun müziğinden başka her ses cızırtılı geliyordu kulağıma, kendi iç sesim bile. Algılayamıyordum. Doğru neydi, yanlış neydi?

Türkünün sözlerine başlayacağı an gözlerini kaldırdı gözlerimin hizasına. Gözlerimiz dokununca birbirine sanki çevredeki herkes bulanıklaştı, silikleşti ve gözden kayboldu. O söyledi, ben dinledim. O anlatmış ama sonradan fark edecektim ki ben hiç anlamamışım.



KÜLDEN YANAN ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin