*Lütfen oy vermeyi ve satır arası yorum bırakmayı ihmal etmeyin.*
Bölümü son kez okumadan paylaşıyorum. Eğer hata görürseniz yazın lütfen, daha sonra düzeltirim.
Keyifli okumalar.❤
🍃2.Kısım🍃
Melda teyzenin attığı mesajı defalarca okudum, hatta aklımdan hiç çıkmayacak şekilde harfi harfine ezberleyene kadar...
Duyacağım ne beni çok mutlu edebilirdi ki?
Melih'in annesi beni çok mutlu edecek ne söyleyebilirdi?
Aklıma gelen ihtimaller vardı ve bu ihtimaller kalp atışlarımın hızlanmasını sağladı. Bu mesajın kalbimde yeni filizlenmelere sebep olmasına engel olamadım. Melda teyzeyi aradım, açmayınca mesaj attım. Fakat hiçbir geri dönüş alamadım. Bu durum içimdeki merakı daha da körükledi.
Neredeyse yatağımdan zıplayarak ayağa kalktım. Hızla evden çıkmak için hazırlandım. Odamdan dışarı çıktığımda annemle yüz yüze geldim.
''Ben de senin yanına gelecektim.'' dedi. Ardından beni şöyle bir süzüp, ''Hayırdır, bir yere mi gitmek istiyorsun?'' diye sordu. ''Mert uyuyordu. Kardeşini hazırlayayım beraber gidelim. Didem daha okuldan gelmez zaten.'' Didem'in okulu bu hafta açılmıştı.
Annem Mert'in uyuduğu odaya doğru yöneldiğinde, ''Gerek yok anne.'' dedim hemen. ''Ben kendim giderim. Zaten bir arkadaşımla buluşacağım. '' dediğimde annem bana şüpheli bakışlar attı. Bu arkadaşın kim olduğunu sorguluyordu, yine kötü şeyler yapmamdan korkuyordu.
''Korktuğun gibi değil...'' dedim gülümserken. ''Ben bundan sonra çok iyi olacağım.'' derken annemin bana inanmasını istedim. ''Öyle hatalar bir daha yapmayacağım. Bana zarar verecek kimseyle muhatap olmayacağım. Artık yeni bir hayata başlamak istiyorum. Ben bunun için gerçekten hazırım.'' deyip dik durmaya çalıştım.
Annem duyduklarından sonra gülümsedi. Birkaç saniye bana öylece baktıktan sonra, sözlerimdeki samimiyete inanıp izin verdi. Hemen geleceğini söyleyerek mutfağa girdi. Gelince elime biraz para tutuşturdu, lazım olur dedi. Almak istemesem de annem ısrar edince almak zorunda kaldım.
O parayı almak istememiştim, çünkü o para babamın anneme istediği meyveleri alması için kuruşu kuruşuna meyve fiyatlarını hesap ederek bıraktığı paraydı. Annem o paradan bana verdiği için bir şeyleri eksik almak zorunda kalacaktı ve bu durum babamın hiç hoşuna gitmeyecekti.
Evden çıkıp Melda teyzenin mesajda yazdığı adrese geldim. Erken gelmiştim ama sorun değildi, beklerdim. Belki yarım saat bekledim, belki de daha uzun süre... Bir çay sipariş edip, dakikalarca o çayı içerek zamanın geçmesini bekledim.
Sonunda Melda teyze geldi. Kısa bir selamlaşmanın ardından gülümseyerek karşıma oturdu. Derin bir nefes alıp, merakla ne diyeceğini beklemeye başladım.
"Melih hakkında seninle konuşmak istiyorum. Daha doğrusu..." derken gülümseyerek gözlerimin içine baktı. "Melih'in sana karşı değişen duyguları hakkında..." diyerek yarım kalan cümlesini tamamladığında heyecandan titremeye başlayan ellerimi masanın altına sakladım.
Melih bana, 'Seni sevmiyorum ve sevmeyeceğim. Bu yönden benden hiçbir beklentin olmasın.' demişti. Şimdi bana karşı duyguları değiştiyse... Beni sevme ihtimali vardı. Hatta belki de seviyordu... Bu ihtimal yüzüme gerçek bir gülümseme kondurdu. Sesimin heyecandan titremesine engel olmaya çalışarak, "Nasıl yani?" diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLDEN YANAN ATEŞ
Fiction généraleAyakta durmakta bile zorlanıyordu ama ağır adımlarla bana doğru yaklaştı. Tam karşımda durduğunda, odadan içeriye sızan ay ışığı sayesinde gözlerini net bir şekilde görebiliyordum sadece. Beklemediğim bir şekilde bana sarıldı, yüzünü boynuma doğru g...