Bölüm 9: Bağlamanın Telleri

1.2K 147 136
                                    


Herkese iyi akşamlar... 

Medyaya Melih'in bağlama ile söylediği şarkıyı da ekledim, bakabilirsiniz.

Hadi bölüme geçelim. Oy ve bol bol yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar :)


''Öyle şey olur mu Melda?'' dedi annem sonunda sessizliğini bozduğunda. ''Eğer Neva istiyorsa biz kendi evimizde, her şeyimizi eksiksiz hazırlayarak yaparız isteme törenimizi. O ne öyle, yangından mal kaçırır gibi.'' Barışla ciddi bir adım atmamızı her şeyden çok istediğini biliyordum ama annem en azından, şu durumda bile benim bunu isteyip istemediğimi sorgulamıştı. İstesem de her şeyimin eksiksiz olmasını istediğini belirtmişti.

''Neva...'' diye bana seslendi ağabeyim. Ne söyleyeceğini merak ederek ona baktım. Ama o başka bir şey söylemedi ve sustu, sanırım benim artık bir şey söylememi bekliyorlardı. İyi de ben bu yanlış anlaşılmayı Defne'yi ele vermeden nasıl açıklayacaktım?

''Kızım...'' diyen babam beklentiyle bana baktı. ''Bir şey söylemeyecek misin? Seni dinlemek istiyoruz.''

''Ben.'' dedim sonunda sesimi bulduğumda ama sözlerimin devamını getiremedim. Olduğum yerde kızardıkça kızarmış olmalıydım.

''Sanırım siz yanlış anlamışsınız?'' dedi uzun süredir sessiz olan Barış dedeme hitaben. ''Biz, Neva ile böyle bir karar almadık. Başkalarından bahsetmiş olmalılar.''

''Bir saniye.'' Tüm bakışlar sonunda konuşan Defne'ye döndü. Ailemin karşısında kıvranmama dayanamayıp sonunda gerçeği itiraf etti. ''Berrin o sözleri Neva'ya değil, bana söylemişti.'' Şimdi herkes daha şaşkındı, herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Defne'nin olayı kendi üzerine çekmesiyle Kemal amca ve Neslihan teyzenin dudaklarından, ''Ne?'' ve ''Ne demek bu?'' nidaları peş peşe çıktı.

Defne, derin bir nefes aldı. Anne ve babasına bakarak konuştu. ''Ben Caner ile sevgiliyim.'' dedi bir çırpıda. ''Size söylemek için doğru zamanı, hislerimizden emin olmamızı bekliyordum. Neva ve Berrin ile bizim hakkımızda konuşuyordum. Durumu size anlatıp ciddi bir adım atmak istediğimizden bahsediyordum. Çünkü Caner de gelecek hafta İstanbul'a iş görüşmesine gidecek, yani benim için İstanbul'a yerleşmeyi düşünüyor. Biz bu yaz nişanlanmaya karar verdik. Berrin de bu söylediklerimi onaylarken sanırım Ömer amca isim kullanmadığı için yanlış anlayıp Barış'tan bahsettiğini sandı.'' Kızlarını sessizce sonuna kadar dinleyen Kemal amca ve Neslihan teyze şaşkınlıkla birbirlerine baktı.

Defne'nin söylediklerini dinleyen dedem, ''Kızım, kusura bakma. Ben bilemedim, yanlış anlamışım. Belki uygun bir zamanda söyleyecektin ama benim yüzünden şu kalabalıkta birden söylemek zorunda kaldın.'' dedi mahcubiyetle.

Defne, dedeme bakarak gülümsedi. ''Üzülme, Ömer amca.'' dedi. ''Zaten söyleyecektim, düşündüğümden biraz erken söylemiş oldum sadece.''

''Keşke bize daha önceden bahsetseydin kızım.'' dedi Kemal amca. ''Sana karışacak veya seni kısıtlayacak değildik. Caner'i de tanıyor ve seviyoruz. Kaç yaşına geldin, sadece senin mutluluğunla mutlu olurduk.''

''Biliyorum, baba.'' dedi tebessümle Defne. ''Sadece doğru zamanı bekliyordum.'' Sonra gülerek konuşmaya devam etti. ''Böyle kötü de olmadı aslında. Herkes aynı anda öğrenmiş oldu.''

Defne'nin gerçeği kendisinin açıklamasıyla rahat bir nefes almıştım. Ailemin üzerimdeki benim bir şey söylememi bekleyen meraklı bakışları son bulmuştu ve onlar da artık gülümsüyorlardı. Neyse ki bu yanlış anlaşılma daha da dallanıp budaklanmadan çözümlenmişti.

KÜLDEN YANAN ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin