Herkese iyi akşamlar...😊
Külden Yanan Ateş'in ilk dört bölümünü, benim için çok zor geçen bir dönemden sonra, bana birazcık iyi gelsin diye Eylül ayının sonlarında yazmıştım. Ama o zamanlar henüz yayımlamak için cesaretim yoktu. Belirli bir kitlem yok, okuyan olmaz, kendi kendime bölüm yayımlarım diye korkuyordum. Önceden bazı sahneleri sadece kağıtlara karalıyordum. Yoksa bende onların başlangıcı da sonu da belliydi. Sonra, onları herkes tanısın diye bir cesaretle bölümleri yayımladım.
Bölümleri, 26 Kasım 2020'de yayımlamıştım ve o akşam inanılmaz heyecanlıydım. Yıllardır ertelediğim hayalime bir adım atma hissi çok farklıydı. Üzerinden tam iki ay geçmiş. Bu tarihe özel bir alıntıyla geldim.💖
...
''Seni sevdiğimi, gözlerimden görüyorsun. Beni sevdiğini, gözlerinden görebiliyorum. Onunla evlenmeyeceğini de biliyorum.'' Bana bakan gözleri kısıldı. Bu detayı nereden bildiğimi sorgulamaya başladı. Önemli olan bunu nasıl öğrendiğim değildi, onun bundan sonra ne yapacağıydı. Bunu, ona da anlatmak için konuşmaya devam ettim. ''Ama her ne olursa olsun, eğer o yüzüğü parmağına takarsan benim kalbimi yok edeceksin. İş işten geçtikten sonra dönüp sığınabileceğin bir kalbim olmayacak artık. Benim kalbim yerle bir olurken, diğer insanların sizin mutluluğunuza ortak olup sizi alkışlaması benim içimde kırılmayan bir şeyler varsa bile onları tuzla buz edecek.''
''Sen...'' diye devam ettim çaresizlikle. ''Bunları bile bile, yine de o nişanı yapıp o yüzüğü parmağına takacak mısın?''
Bakışlarını kaçırdı, boşluğa bakarak yutkundu. Dili, ne evet dedi ne de hayır. Ama bu susmanın o yüzüğü takacağım demek olduğunu iyi biliyordum.
Gömleğinin cebindeki çakmağı uzanıp aldım. Şaşkınlıkla ne yapacağımı anlamaya çalışıyordu. Çakmağı yaktım ve elimdeki kağıdın ucuna tuttum. Bana sekiz yıl önce, gitmeden yazmış olduğu mektup tutuştu. ''Sekiz yıl önce değil...'' dedim fısıltıyla elimde yanan kağıda bakarken. Bakışlarımın sıradaki avı, onun gözleri oldu. Geç kaldığını anlamıştı, bende ona dair ne varsa yaktığımı görüyordu. ''İşte her şey, şimdi bitti.'' dedim gözlerine bakarak. Parmağımı yakan ısıyla kağıdın artık kül olmak üzere olduğunu fark ettim ve elimdeki çakmağı da yanmış mektubu da kuru toprağın üzerine bıraktım. Arkamı dönüp yürümeye başladım.
Gözlerimdeki ışık söndü, gözlerimdeki hayata dair yapılar yerle bir oldu. Ona arkamı dönüp yürümeden önce onun da gözlerinde çok şeyler görmüştüm. Yangınlar, depremler ve daha nice afetler... İnadı, ısrarla anlatmadığı şeyler ikimizi de yok etmişti. Çakmaktan çıkan ateş, bir kağıt parçasını değil bizim geçmişimizi ama en çok da benim umutlarımı yakmıştı.
...
Bu sahnenin, bu konuşmanın öncesi ve sonrası da var. Bu alıntıyı, ikisinin konuşmasının ortasından alınmış gibi düşünün. Hafta sonu bölümü yazmaya başlayacağım. Bölüm baştan sonra taslak olarak aklımda hazır... O yüzden yazmaya başladıktan sonra iki-üç gün içinde biter diye düşünüyorum. Yine çok güzel bir bölüm olacağına inanıyorum, umarım okuduktan sonra sizler de böyle düşünürsünüz. 🤗
Melih'in neden bu nişandan vazgeçemediğini, neden her şeyi Neva'ya açık açık anlatmak istemediğini tahmini 2-3 bölüm sonra çok iyi anlayacaksınız. Şu anda size saçma veya gereksiz uzatıyor gibi gelebilir ama öyle değil, bunu yapmaya mecbur. Çünkü bu durum konuşarak halledilebilecek veya bir çözüm yolu bulunabilecek bir şey değil.
Evet, bir şekilde geçmişte olanları Neva'ya anlatmak zorunda olduğunu biliyor. Ama Neva'nın asla ve asla öğrenmesini istemediği küçük bir detay var. Bu detayı ne kadar saklamak istese de Neva'nın öğrenmesine engel olamayacak. Bölümler hazır olmadığı için kesin bir şey söyleyemesem de, 16. veya 17. bölümden sonra hikayenin seyri değişecek.
Kurduğum bu hayale ortak olduğunuz, bu hayali yolculuğa benimle beraber çıktığınız, karakterleri içten bir şekilde benimsediğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Yapmış olduğunuz her yorumu, bazen hepsine cevap veremesem de büyük bir mutlulukla okuyorum. Bazen bir cümleyi bile yazarken acaba burada ne düşünecekler diye o bölüme gelecek yorumları büyük bir merakla bekliyorum. Beni bundan mahrum bırakmadığınız için tekrar teşekkür ederim. 💖💖
Yeni bölümde görüşmek üzere...💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLDEN YANAN ATEŞ
General FictionAyakta durmakta bile zorlanıyordu ama ağır adımlarla bana doğru yaklaştı. Tam karşımda durduğunda, odadan içeriye sızan ay ışığı sayesinde gözlerini net bir şekilde görebiliyordum sadece. Beklemediğim bir şekilde bana sarıldı, yüzünü boynuma doğru g...