İyi akşamlar... Hepinize iyi bayramlar diliyorum, gerçi bayram bitti sayılır ama olsun :) Dün paylaşmak niyetindeydim, bugüne kısmet oldu. Umuyorum ki güzel bir bayram geçirdiniz. İnşaAllah en kısa zamanda eski günlerdeki gibi sağlıklı, huzurlu nice güzel bayramlara kavuşuruz.
Görüşmeyeli nasılsınız? Özlediniz mi bizimkileri :) Ben şahsen sizleri de bizimkileri de çok özledim. Ama kavuşmamıza daha var maalesef. Dönüşümüz için kesin tarih veremiyorum ama Haziran'da bölümleri yazmaya başlarım diye düşünüyorum. Daha şimdiden bile onları çok özledim. Onların yaşayacağı, bizim de okuyacağımız daha çok şey var.
Bir de şunu söylemek istiyorum. Son birkaç bölümün okunma sayıları ilk bölümlerden bile fazla ama oy sayıları çok daha düşük. Oyları kontrol edebilirseniz çok iyi olur.
Bayrama özel, benden size küçük bir hediye olsun diye alıntı paylaşmak istedim. Umarım seversiniz. ❤
🍃 Alıntı... 🍃
Geçmiş-8 yıl önce
Melih'ten...
...
Ona sıkı sıkı sarılmıştım ve boynundan ciğerlerimi bayram ettiren nefesler alıyordum. Kollarımı sırtından çözüp ellerimle yanaklarını hafifçe kavradım. Sağ yanağında açtığım boşluğa dudaklarımı bastırdım. Dudaklarımı biraz çekip aynı yeri bir kez daha öptüm ama yetmiyordu.
Yanağı üzerinde duran dudaklarım, dudaklarına doğru kayacaktı ki buna son anda engel olup yüzüne baktım. Gözlerinden böyle bir teması isteyip istemediğini sorguladım. Bakışlarını benden kaçırmayışı ve karşıt bir şey söylememesi bana cesaret verdiğinde dudaklarına kapandım. Daha önce yaşadığımız sayılı saniyelik veya birkaç saniyelik küçük öpüşmelerimizin tersine bu kez onu gerçekten öptüm. İçimden geldiği gibi, sonuna kadar hissederek, saniyelerce, incitmeden ama tükenene kadar...
İlk defa dudakları üzerinde dudaklarımı hareket ettirerek, içime katarcasına öptüm onu. Dudaklarımızın saniyelik temaslarına alışkın olduğundan bu kadar uzatmamı beklemiyordu. Gerçi ben de beklemiyordum. Birkaç gündür içimi kemiren fakat bir türlü ismini koyamadığım o histi bu kadar ileri gitmeme sebep olan. Destek almak için kollarıma tutundu, öpüşüme karşılık verdi.
Dudaklarımı en güzel mahkumiyetinden zorlukla ayırdım, ağır ağır uzaklaştım ondan. Onu incitmek de ilk defa bu kadar ileri gittiğim için yanlış bir şeyler düşünmesini de istemiyordum. Ama o da beni severken, bana öyle güzel bakarken ona karşı duyduğum karşı konulamaz çekime de engel olamıyordum.
Gözlerimi açtığımda gözleri hâlâ kapalıydı. Önce alt kirpiklerinin üzerine düşmüş uzun kirpikleri havalandı, sonra da içimi titreten gözleriyle ve hafiften kızarmış yanaklarıyla baktı bana. Ama bu bakışmayı utandığından uzun tutamadı, başını yere doğru eğdi. Dudaklarını birbirine bastırdı. Başını eğmesiyle önüne düşen ve yüzünü gölgeleyen saç tutamını kulağının arkasına sıkıştırdı. Yüzüme bakmadan tebessüm etti. Onu böyle görünce aynı tebessüm benim yüzümde de belirdi ve dayanamayıp yine sarıldım.
Bu aralar bende garip bir şeyler vardı. Kopamıyordum ondan, bırakmak istemiyordum. Sanki bıraksam bir daha tutamayacaktım. Günlerdir içimde bir yerlerde hüküm süren o kasvet bulutları dağılmak bir yana dursun, sis gibi her yere yayılarak beni daha çok etkisi altına alıyordu.
Avuç içlerini sırtıma bastırdı. Kollarımın arasındayken gülmeye çalıştı ama pek başarılı olamadı, başarısız bir deneme olarak kaldı. Onun gitmesine bir türlü izin veremeyişimi ve bugünkü tuhaf davranışlarımı sorguluyordu. Günlerdir, o filmi izlediğim geceden beri içime çöreklenerek beni etkisi altına alan o his, onu da etkilemeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLDEN YANAN ATEŞ
Ficción GeneralAyakta durmakta bile zorlanıyordu ama ağır adımlarla bana doğru yaklaştı. Tam karşımda durduğunda, odadan içeriye sızan ay ışığı sayesinde gözlerini net bir şekilde görebiliyordum sadece. Beklemediğim bir şekilde bana sarıldı, yüzünü boynuma doğru g...