Herkese iyi akşamlar...
Medyadaki fon müziği, bölümün anlam ve önemine çok uygun... Hatta hikayenin anlam ve önemine çok uygun...🎶 Bu bölümü, bu fon müziğini dinleyerek yazdım.
''Kalbe Ağır Gelen İtiraflar'' bölümü ile geldim. Umarım beğenirsiniz, keyifli okumalar...❤
OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. (Bu bölüm, özel bir bölüm bence. O yüzden bu bölümün hatırına, bol bol satır arası yorumlarınızı bekliyorum.)
Defne ve Caner'in söz gecesinin üzerinden birkaç gün geçmişti. Melih'in zeybek oynamasından yarım saat sonra, saat artık çok geç olduğu için herkes dağılmaya başlamıştı. Eve giderken bir şey unuttuğumu söyleyerek, telaşla Defne'nin odasına gitmiş ve çekmeceye koyduğum mektubu almıştım. Mektubu kimsenin görmesini istemediğim için mecburen avucumun arasına sıkıştırmıştım. Odama gelince, belki de saatlerce o kağıdı açmak için uğraşmıştım. Defalarca okumuştum. Çünkü bu kelimeler, benim hassas Melih'ime aitti.
Zeybek oyununun sonunda yapmış olduğu hareket; bana bir mesaj mıydı, yoksa sadece bir alışkanlık mıydı? Bana bir cevap vermemişti. Zaten konuşmak için de hiç uygun bir vakit olmamıştı, bu birkaç gün içinde. Bu süre zarfında onları her gördüğümde Selin, sürekli Melih'in yanındaydı ve onu asla yalnız bırakmıyordu.
Bir yanım şu anda bile Melih'in beni sevdiğini söylese de, bu düşünceye kapılıp gidemezdim. Çünkü bu sefer hayal kırıklığıyla gelen o akıntının, o dalgaların arasından boğulmadan çıkamazdım. İnanmam için ondan duymam gerekiyordu. Bana Selin ile olan ilişkisini de açıklamak zorundaydı. Eğer ona gönülden vermiş olduğu bir söz varsa benden uzak durmalıydı. Ne kadar acı da olsa ben, onu kalbime gömmeye alışkındım.
Gelen mesaj sesiyle telefonumu elime aldım. Bugün Defne'nin doğum günüydü ve kutlamak için Caner'in rezervasyon yaptırdığı bir karaoke bara gidecektik. Mesajda, evden çıkacağımız saati haber veriyordu. Oturduğum yatağın üzerinden kalktım. Hazırlanmaya başlasam iyi olacaktı.
Üzerime siyah bir elbise giydim. Düz olan saçlarımı, tepeden sıkıca at kuyruğu yaparak topladım. Gözlerime çok ağır olmayacak şekilde koyu bir makyaj yaptım. Rujumu sürdüm. Aynanın önünden, görünüşümden emin olduğumda uzaklaştım. Küçük çantamın içine telefonumu koyup odamdan çıktım. Bizimkilere çıktığımı haber verip Defnelerin evine geçtim.
Neva'nın giydiği elbise...
Henüz bahçede veya salonda olmadıkları için Defne'nin odasına çıktım. Kapısını çalıp içeriye girdiğinde Defne, kulağına küpesini takıyordu. Kulağına küpesini taktıktan sonra, bana doğru döndü. Gülümseyerek bana baktı. ''Ben hazırım. Hadi, gidelim.'' dedi neşeyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLDEN YANAN ATEŞ
Ficção GeralAyakta durmakta bile zorlanıyordu ama ağır adımlarla bana doğru yaklaştı. Tam karşımda durduğunda, odadan içeriye sızan ay ışığı sayesinde gözlerini net bir şekilde görebiliyordum sadece. Beklemediğim bir şekilde bana sarıldı, yüzünü boynuma doğru g...