Bölüm 3: Sigaranın Dumanı

1.7K 207 203
                                    


Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin, lütfen. Keyifli okumalar...



Eve doğru yürürken çok kendimde değil gibiydim. Defalarca taşlara takılıp düşecek gibi olmuş, hep son anda dengemi sağlayıp düşmekten kurtulmuştum. Adımlarım hep ileri doğruydu ama aklım geriye doğru gidiyordu. Geçmişi düşünmeden edemiyordum.

Onunla aramız bazı kişisel sebeplerden ötürü çok iyi olmasa da Dilara bizim çocukluk arkadaşımız sayılırdı. Tüm çocuklar; Defne, Melih, Caner, Dilara, ben ve diğerleri hepimiz beraber toplu oyunlar oynardık. Yazları bizim için çok güzel, çok eğlenceli geçerdi. Çocukluğumuzu doya doya yaşardık.

Yıllar geçip giderken bir yaz annesi, Dilara'nın arkadaş çevresinin iyi olmadığından bahsetmişti bize. Onların Dilara'yı kötü etkilediğini söyleyip korkularını anlatmıştı. Nitekim bir yaz geldiğimizde öğrenmiştik ki korkuları gerçek olmuş, Dilara uyuşturucu kullanıyormuş. Artık bağımlı olduğu için tedavi görmesi gerekiyordu. Biz onu tedavi için ikna etmeye çalışırken bir gün karakoldan haber gelmişti. Dilara çete üyesi olduğu suçlamasıyla gözaltına alınmıştı. Sonra serbest bırakılmıştı ama o yaz bu olaylarla geçmişti. Sonunda hepimizin dil dökmelerine rağmen onu tedaviye ikna eden Melih olmuştu.

Dilara tedavi olurken hepimiz bir şekilde onun yanında olmaya çalışmıştık ancak o hep Melih'i yanında ister olmuştu. Sürekli Melihle konuşmak, her an Melih'i görmek istiyordu. Sonra Melih'e aşık olduğunu söylemeye başlamıştı. Öyle saplantılı konuşurdu ki ben Melih'i kendimi bildim bileli seviyorum diyecek cesareti kendimde bulamazdım. Dilara'nın hislerini Defne'den duyan Melih, Dilara ile arasına mesafe koymuştu. Bu uzaklığı Dilara sorgulamaya başlayınca da üniversitesini bahane edip İstanbul'a gitmişti.

Birkaç hafta sonra sonra da Defne İstanbul'a, ben Ankara'ya dönmüştüm. Aylar sonra Dilara'nın iyileşip taburcu olduğu haberini duymuştuk. Ben ve Defne o sene lise sondaydık. Dilara, Melih ve Caner ise iki sene önce liseyi bitirmişlerdi.

Yaz geldiğinde yine memleketimize gelmiştik. Melih ve benim sevgili olduğumuz o yaz... Benim için her yaz gibi sıradan bir yaz olacağını düşünürken Melih'in bana yaptığı sürpriz, her şeyin değişeceğine dair ilk ipucuydu aslında.


🍃 Geçmişten Kesit 🍃

Memlekete geldiğimizde, Melihlerin bizden önce geldiğini biliyordum. Aylardır onu görmemenin hasretiyle ayağım toprağa değer değmez onların evine gittim. Melih evde yoktu ama Defne evdeydi. Melih'i sorduğumda, ''O da tepede seni bekliyor.'' dedi. Evlerimize yaklaşık yarım saatlik yürüme mesafesinde bir tepe vardı. Aşağısında deniz olan, yoldan biraz uzak, tenha bir yerdi. Ama muhteşem bir manzarası vardı.

Biz tepeye doğru giderken Defne yol boyunca güldü. Nedenini sorduğumda, ''Sana Melih bir şeyler anlatacakmış, duyduğunda sen de böyle güleceksin bence.'' dedi.

Yaklaşık yarım saat önce tepeye geldik. Melih'i orada görünce kalbimin çarpıntısı adımlarıma vurdu ve adımlarım hızlandı. Nefeslerim düzensizleşti. Ben ona yürürken o da bana doğru adımlar attı. Karşı karşıya geldiğimizde aramızdaki birkaç adımlık mesafeyi de kapatıp birden bana sarıldı.

Bu bizim ilk sarılmamız değildi. Daha önceden de defalarca sarılmıştık. Ama hiçbiri şu anki kadar mutlu etmemişti beni. Bu sarılma farklıydı, özel bir şeyler vardı. Yavaşça belime sardığı kollarını çözdü. Parmakları uzandı parmaklarıma. Parmakları parmaklarımın arasına girdiğinde ''Gel.'' dedi. Elimden tutup peşinden sürükledi beni.

KÜLDEN YANAN ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin