DM-bilinmeyen numara
bilinmeyen numara: jungkook selam
chaeyoung ben
cevap vermeyeceksin büyük ihtimalle ama cidden konuşmamız lazım
artık buradayım ve hatalarımı telafi etmek için her şeyi yapacağım
bana bir şans vereceğine eminim
ne olursa olsun biz birbirimize aidiz
ve aşkımızı öylece unutmadığını biliyorum
en kısa zamanda görüşmek üzere..
jungkook:???
düşündüğün gibi bir şey olmadığını ve olmayacağını söylemiştim
numaramı da nereden buldun bilmiyorum ama beni rahatsız etme daha fazla
chaeyoung: jungkook seni çok seviyorum
gerçekten çocukken yaptığım aptal bir hata yüzünden onca şeyi çöpe mi atacaksın
jungkook: o çocukken yaptığın aptal hata benim iki yılıma mal oldu
sadece uzak dur benden
chaeyoung: en azından biraz çabalayıp kendim görmeden olmaz
üzgünüm jungkook:(
🦍
"Ne yapıyormuş benim yakışıklı sevgilim?" Jungkook birden üstüne atlayan Jimin'le elindeki telefonu gelen son mesaja herhangi bir cevap vermeden bırakmıştı. Cidden anlayamıyordu Chaeyoung'ın bu ısrarını ve Jimin'in üzüleceği düşüncesi onu panikletip fazlasıyla geriyordu.
Tek kolunu hala kendinden bir yanıt bekleyen sevgilisinin beline sararken bir eliyle de alnını kapatan sarı saçları geriye taramıştı. "Sen uyanacak gibi durmayınca kalktım ben de. Meyve suyunu içtin mi? Masaya bırakmıştım."
"İçtim de cidden sabah sabah meyve suyu mu hazırladın..ben yarım saattir kendimi döverek kaldırmaya çalışıyorum." "Sabah sıkılınca koşuya bile gittim desem?" Gözleri büyürken mırıldanmıştı hayran bir tonda. "Vay canına."
"Bir dahakine seni de kaldırırım istersen??" Sarışın olan yüzünü buruşturmuştu anında. "İğrenç..uyumak varken sabahın köründe yürüyemem." Ardından burnunu usulca diğerinin boynuna sürtüp minik bir öpücük bıraktı. "Zaten beni terk etmişsin hemen, kabus gördüm." "Ne kabusu?" "Dünyayı korkunç uzaylı cüceler istila ediyordu sonra bizi yakaladıklarında sadece birimizi bırakabileceklerini söylediler..ben de çok sinirlendim dövüştüm biriyle ama beni sihirle kediye çevirdi...AMA ÇOK ÇİRKİN Bİ KEDİYDİM. Sonra sen de beni beğenmedin...beni orada bırakıp cücelerle uzaya gittin."
Bitirdiğinde duyduğu gülme sesiyle kaşlarını çatarak kafasını kaldırmıştı sinirle. "Kabustu diyorum gülüyorsun???" "Cücelerle uzaya mı gittim cidden?" "Evet Jungkook..resmen öyle yaptın. Arkandan miyavlamıştım bile." Sahte ve abartılı bir üzüntüyle bacağını sarışının üstüne atıp sarılmıştı sıkıca. "Kıyamam..Ayılık yapmışım resnen." "Evet..öpsene beni..üzüntüm geçer belki.."
Konunun buraya bağlanacağı başından beri belli olduğundan şaşırmamış aksine memnuniyetle hızlıca hala üstünde olan bedenin dudaklarına uzanmıştı.
Dudakları yumuşak ve kalın dudaklarla buluştuğunda gülümsemeden edememişti. O kadar tatlıydı ki sevgilisi her öpüşünde sevgiyle dolup taşıyor, kalbi ilk günki gibi hızlanıyordu hala.
Küçük elleri saçlarında hissedince bir elini diğerinin tişörtünün içinden sırtına diğerini de kısa şortunun açıkta bıraktığı bacaklarına çıkarmıştı. Jimin'in birazdan dersi olduğunu ve ileri gidemeyeceklerini biliyordu ama yine de küçük bir yaramazlıktan zarar gelmezdi.
Çok geçmeden sarışından duyduğu mırıltılar kulağına dünyanın en güzel sesi gibi gelirken istemese de tükenen nefesi yüzünden ayırmıştı dudaklarını. Fakat yetişmesi gereken bir işi yokmuş gibi huysuzlanıp doyumsuzca tekrar ona doğru uzanan Jimin aldığı olumsuz yanıtla kaşlarını çatmıştı. "Hey.." "Bebeğim, geç kalacaksın.."
