33

4.3K 424 732
                                    



Jimin evindeki geniş beyaz koltukta oturmuş yaklaşık on dakikadır elindeki telefona bakıyordu. Ekrandaki sevgilisi ve ona sarılmış kızı, sulanan gözleri yüzünden artık net göremezken sinirle masaya fırlattı telefonu.

Kalbi mümkünmüş gibi daha da kırılırken ıslanan yanaklarını sildi hızlıca. Karşılık verip vermemesini geçmiş Jungkook'un o kızın kendine dokunmasına izin vermesi bile canını acıtmıştı o an.
  Belki herhangi biri olsa pek takmaz, umurunda olmazdı bu durum fakat konunun Jungkook'un bir zamanlar çok sevdiği kişi olması mahvediyordu her şeyi.

Bir ses sürekli kulağına 'seni bırakacak, bu daha başlangıç', 'zaten hiç sevmemişti ki' 'çoktan konuşmaya başlamışlardır bile' diyip duruyor, nefesi kesiliyordu. Daha sonra da kendini suçluyordu cidden birinin kendini gerçekten, koşulsuz sevebileceğine inandığı için.

Böyle olacağını bile bile durmadığı, aptal kalbine engel olamadığı kafasının içinde yankılanırken öfkeyle yüzünü sıvazladı.
Abartılıydı belki de tepkileri, aldatılmamıştı ya sonuçta, basit bir sarılmaya fazla tepki veriyordu.
  Fakat elinde değildi işte. O da istemiyordu böyle hissetmeyi fakat kalbinin korkuyla çarpmasına engel olamıyordu bir türlü.

Hala ıslanan yanaklarını silip sakinleşmeye çalıştı derin nefes alıp vererek.

  O ara titreyen telefonu gözüne çarpınca birkaç saniye durup kararsız kalsa da uzanıp almıştı daha sonra. Tanımadığı bir numaradan gelen mesajdı bu sefer.

Burnunu çekip sakin bir şekilde açtığı bildirime baktı. Mesajın başındaki 'Merhaba Jiminciğim, ben Jungkook'un annesi, Jeon Hyerin.' yazısıyla kaşları havalanmıştı. Neden o saatte kendine yazmıştı ki? Bir an aklına gelen Jungkook'a bir şey olduğu düşüncesiyle yeni dinen gözyaşları akmak için hazırlanırken devamını okumuştu mesajın.

Yarın yapılacak olan bir davete gelmesini istemişti kadın. Daha doğrusu bir dans okulu için yapılacak bağış davetine katılmak isteyebileceğini düşünüp onu da çağırmak istemişti.

Aslında hiç gidecek hali ve modu olmasa da kibarlık edip onu da davet eden kadını kırmak istemediği için orada olmaktan mutluluk duyacağını yazıp göndermişti kısaca.

Ardından telefonu tekrar aldığı yere bırakıp derin bir nefes almıştı. Biraz daha uyanık durup düşünürse delireceğini hissederek uyumaya karar vermişti.

🐍

kimtae: HARİKA OLDU YA SEVGİLİME BAKIN🤩

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

kimtae: HARİKA OLDU YA SEVGİLİME BAKIN🤩

328.629 beğenme 192.638 yorum

🐍

"Doğru söyle her gün böyle davetlere falan mı katılıyordun?" Jimin Mingyu'nun abartılı sözlerine gülerek kafasını sallamıştı olumsuz anlamda. "Yani her gün olmasa da önceden babam yüzünden zorla gittiğim çok olmuştu. Alışkın sayılırım yani."

art loversHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin