16. Bölüm, "Kötü anıların üzerine güzel anıları kapatmaya çalışıyordum."
Merhabaa! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.
Umarım beğenirsiniz, yorumlarınızı okuyor olacağım, lütfen düşüncelerinizi benimle paylaşın!🤍
Güzel okumalar!
⏳
Bölüm şarkısı: Sezen Aksu - Sayım
Sezen Aksu - Farkındayım
Sam Tinnesz - Play With Fire⏳
Buraya geldiğimizden beri kaç dakika geçmişti bilmiyordum ama başım hâlâ Koral'ın göğsüne yaslı bir şekilde duruyordu. Konuşmamıştı, konuşmamıştım. Sanki anlaşmış gibi sessizce öylece oturuyorduk.
Başımı hafifçe hareket ettirerek kapalı gözlerimi araladım ve daha net görebilmek için gözlerimi kırpıştırdım. Derin bir nefes alıp elimdeki şişeden birkaç yudum içtim ve ardından hafifçe öksürdüm. Birkaç dakika önce Nisa, Onur aradığı için büyük salona dönmüştü ve biz de o andan beri Koral'la yalnızdık. Büyük salondan gelen hareketli şarkı sinirlerimi bozmaya başlamıştı.
Az önce yaşadığım şeyin gecemi mahvetmesine izin vermeyecektim. Bu gece bittiğinde üzülmek için çok zamanım olacaktı ama şu an tek odaklanacağım şey eğlenmek olacaktı.
Aramızdaki uzun süreli sessizliği, "Ay ışığında oturuyorduk," diye duyulabilir bir tonda mırıldanarak bozdum. "Bileğinden öptüm seni," diye devam ettiğimdeyse göz ucuyla görebildiğim kadarıyla Koral geriye yasladığı başını kaldırmıştı. Zaten başım göğsünde olduğu için ufacık hareketini hissedebiliyordum. "Ne?"
"Sonra ayakta öptüm," dedim onu duymazdan gelmeyi tercih ederek. "Dudağından öptüm."
"Şiiri mi söylüyorsun?" Kısık ses tonu beni bir anlığına duraksattığında tekrardan derin bir nefes alıp ona odaklanmak yerine kendi zihnimin içine odaklanmaya çalıştım.
"Kapı aralığında öptüm," dedim zihnimdeki ritme ayak uydurarak. "Soluğundan öptüm seni." Tam ağzını açıp bir şey söyleyecekti ki, ona fırsat vermeden ben devam ettim. "Bahçede çocuklar vardı, çocuğundan öptüm."
"Kucağımda otururken tam olarak bu şarkıyı söyle İyem, çok iyi." Dedi ters bir sesle. Başım göğsünde olduğu için o derin bir nefes aldığında ben de hareketleniyordum.
"Sonunda caddelere çıkardım... " Kısık sesle güldükten sonra şişeyi başıma dikleyip devam ettim. "Kaynağından. Evime götürdüm, yatağımda kasığından..."
"İyem," dedi bu sefer nefesini seslice vererek.
"Koral," dedim bakışlarımı tamamen ona çevirip. Aramızda çok az bir mesafe olduğunu görmezden gelmeye çalışarak, "Ay ışığında oturuyorduk, orası tamam," dediğimde yutkunduğunu hareket eden âdem elmasından anlamıştım. "Elinin tersinden öpmüştüm, onu da bilek olarak saysak," dedim kaşlarımı çatarak. "Ayakta yanağından öpmüştüm, orası da tamam. Ama dudağından, soluğundan, çocuğundan, kaynağından ve kasığından öpmedim." Sonra birkaç saniye sessiz kalıp meraklı bir ifadeyle tekrardan konuştum. "Koral çocuğun yok değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
103 GÜN
General Fiction07.04.2020 Geçmişi ardımda bırakıp önümü döndüğümde bile karşıma geçmişim çıkıyordu. Tüm yönlerim artık birbirine karışıyordu ve ben doğru yönün neresi olduğuna bir türlü karar veremiyordum. Etrafımda bir fırtına vardı. Beni oradan oraya savurup güc...