6. Bölüm "Silikleşen bütün renkler, senin için tekrardan canlanacak."

3.9K 355 338
                                    

6. Bölüm, "Silikleşen bütün renkler, senin için tekrardan canlanacak."

Yorumlarınızı bekliyorım, umarım beğenirsiniz ❤️

Güzel okumalar! 💙

Bölüm şarkısı: Sezen Aksu - Herkes Yaralı

"Ne zaman canın yansa bu kadar derinden.

Sanırsın mümkün değil bir daha üzülmen.

Ne inat, ne gözü kara, ne dayanıklı yürek;

Acıyor her şeye rağmen aynı yerden.

Ne akıl kâr ediyor, ne fikir o sırada."

-Sezen Aksu / Herkes Yaralı

                               ⏳

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                               ⏳

Bir süre sonra "Adem, bırak da biraz soluklanalım," dedi Koral bir süredir bize sarılı halde duran Adem'e.

"Sus." Koral derin bir nefes aldıktan sonra, "Başladın yine," dedi.

Adem bizden ayrılıp ikimizi de dikkatle bakmaya çalıştı ama burada da ışık çok azdı, muhtemelen pek bir şey göremiyordu.

"Bir yerinize bir şey oldu mu?" dedi meraklı bir ses tonuyla.

"Bana bir şey olmadı," dedi Koral sakin bir ses tonuyla. Adem hızlıca bana dönerek "Ne oldu? Bakayım? Neresi? Ne oldu?" dedi telaşla. Muhtemelen aynı soruyu iki kere sorduğunun farkında bile değildi.

"İyiyim," dedim gülümsemeye çalışarak. Artık başarıp başaramadığımı bile bilmiyordum. "Sorun yok. Çıktık ya sonunda..."

"Hastaneye gidelim mi?" Başımı iki yana sallayarak cevapladım Koral'ın sorusunu. Saatlerce uyumak istiyordum ama bildiğim bir şey vardı ki uyuyunca da ayrı bir sorun oluyordu.

Kabus görmemek için uyanık durmak istiyordum, bana yapılanları düşünmemek için de uyumak istiyordum. Çok büyük bir ikilemdi bu benim için. Fiziksel yorgunluğum geçince içimin yorgunluğu da geçseydi keşke. Ama aksine, içimin yorgunluğu arttıkça ve ben dinlenmeye çalıştıkça bedenim daha çok yoruluyordu sanki.

Öldüğümde ruhum huzur bulmayacak gibiydi, zavallı ruhum; beni sevmese de onun yanması beni de yakıyordu.

"Benim ayağım için gidelim mi diye sordum ben. Gitmişken sana da bakarlar," dedi ve yüzünü buruşturarak ayağını tuttu. "Ah, ayağım!"

"Şimdi sallama zamanı..." diye mırıldandığını duydum Adem'in. Yorgunca gülümseyip başımı sol omzuma doğru yatırdım. Oturmak bile çok yorucuydu. Son demlerimi yaşıyormuş gibi hissediyordum. Bayılmamak için uyumak istiyordum. Bence çok bile dayanmıştım.

103 GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin