5. Bölüm "Kendini kendi esirliğinden kurtar."

4.9K 397 536
                                    

Yazdığım en uzun bölümle geldimm

Umarım beğenirsiniz. Lütfen yorumlarınızı benimle paylaşın ❤️

Güzel okumalarr ❤️

Bölüm şarkısı: Sezen Aksu - Küçüğüm

Bölüm şarkısı: Sezen Aksu - Küçüğüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İçim kötü hisle dolmuştu, içim kötü histen taşacaktı. Nefes alamıyormuş gibi değil de, nefes almak istemiyormuş gibi hissediyordum.

Yıllar önce yaşanan bir olay tam karşıma dikilmişti. O an, yıllar sonra işlenecek bir cinayetin silahı olsun diye kaydedilmişti. Bu cinayet yıllar önceden planlanmıştı. Beni nasıl öldüreceğini çok iyi biliyordu. Önce bana panzehiri vermiş, sonra da zorla beni öldürecek zehri içirmişti bana.

Ben daha ne kadar 'bu kadarı çok fazla,' diyecektim?

Her şey o kadar farklı olabilirdi ki, bu gerçeğin o kadar farkındaydım ki... Keşke bu gece şafak sökmeseyecek olsaydı. Keşke bu gece içimden bir şeyler sökülmemiş olsaydı. Keşke bu gece, cinayet saati kendini tekrarlamamış olsaydı.

Zihnim bulanık değildi, zihnim bu gece ilk defa şu an, hiç olmadığı kadar açıktı. Şu an kaçmak değil de kardeşimin gözyaşı sebebi olduğum için tüm kötülüklere kendim, isteyerek gitmek istiyordum. Arkama bakmadan ve bir an bile şüphe duymadan bunu yapardım çünkü bu video benim için çok ağırdı. Bu videonun hissettikleri benden fazlaydı.

Ben o benden alındıktan sonra yaşadığım her şeyi, onu üzdüğüm için hak etmiştim.

Ben aklımı kaybetmemiştim, aklım kendini kaybetmişti.

Ben kalbimden vazgeçmemiştim, o kendinden vazgeçmişti.

Ben ruhuma küsmemiştim, o kendi de dahil herkese küsmüştü.

Ben hiçbir şeyin böyle olmasını istememiştim ama her şey tam olarak böyle olmuştu.

"Yanıma gel," dedi Koral garip bir yüz ifadesiyle. "Ya da izin ver yaklaşayım yanına." Donuk bir yüz ifadesiyle bakıyordum ona, dışarıdan nasıl algılanıyordu bu ifadem bilmiyordum ama her şey gerçekten çok netti. "Koral," Gözlerimi kırpıştırdım. "Biliyor musun?" Saçma sapan bir gülümseme belirdi yüzümde. "Hiç canım yanmadı." Yanıma yaklaşıp yaklaşmamakta kararsız kaldı, elini saçlarının arasına atıp karıştırdı. Işık çok azdı, ışık çok çok azdı. Işık neden bu kadar azdı?

"Sorun değil." Ne saçmaladığımın bile farkında değildim. "Hiç sorun değil, ben çok kötü bir insan olduğumu fark ettim az önce..." Yanıma kadar geldi, tam dibimdeydi ve dizlerinin üzerinde durmuştu. "Sen de kötü bir insansan..." diye mırıldandı. Dizlerinin üzerine çöküp tek eliyle başımdan tutup kendine doğru çekti beni. "Görmedin mi?" dedim görmese bile yine saçma sapan bir gülümseme vardı yüzümde. "Nasıl ağlatmışım onu... Görmedin mi?" Sesim kısıktı ama ağlayamıyordum. O zehir artık kurumuş muydu?

103 GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin