12. Bölüm "Yanağına izimi bıraktım, kalbime o izin külünü."

3.4K 283 570
                                    

12. Bölüm, "Yanağına izimi bıraktım, kalbime o izin külünü."

Bennn geldim, umarım iyisinizdir veee umarım bölümü beğenirsiniz.

Yorumlarda buluşalımm, okumak için sabırsızlanıyorum 🤍 Sizleri seviyorum, güzel okumalar

Vee son olarak, iyi ki doğdun Hilal. Seni çok seviyorum, her zaman mutlu ol 🥺 Senin en güzel hediyen kalbin, umarım hep kalbinin güzelliğine denk insanlarla karşılaşırsın.

Bölüm şarkısı: Sezen Aksu veya Cem Adrian - Eskidendi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm şarkısı: Sezen Aksu veya Cem Adrian - Eskidendi



Benim hissettiklerim, düşündüklerimden fazlaydı. İçimin gürültüsünden dışımın sesine ses olamıyordum. Çok düşünüyordum ama hissettiklerimi ifade etmeye yetmiyordu, yapacak bir şeyim yoktu. Engel olabilseydim zaten buna çoktan engel olurdum. Ama hiçbir türlü engel olamıyordum.

Ben yaşamak istiyordum.

Bir şeyi birkaç kez söylersen olur, demişti biri ben henüz çok küçükken. Kimin söylediğini, nerede söylediğini hatırlamıyordum ama bu cümleyi söyleyen kişinin sesi, sanki az önce zihnime düşmüş gibi net ve gürdü.

Ben yaşamak istiyordum.

Başımı hafifçe iki yana salladım.

Ben kardeşimi bulmak istiyordum.

Kardeşimle yaşamak istiyordum.

Bin kez de söylesem, bin birinci kez söylemekten asla gocunmazdım.

Ben kendimi kaybedeli, kendimi bulamayalı ve kendimi aramayı bırakalı çok olmuştu.

Bu hayatın eskittiği ama çöpe atamadığı biriydim ben. Yanlış anlaşılmasın, kıyamadığından atmamazlık yapmıyordu, atmaya değer görmediği için tenezzül dahi etmiyordu.

Aralık duran perdeden gördüğüm kadarıyla gökyüzünü izliyordum. Cama çarpan damlaların o güzel sesini dinlerken, gökyüzünün ne kadar güzel olduğunu tekrardan düşünüyordum. Gökyüzünü izlemek küçüklüğümden beri içimi her zaman garip bir huzurla dolduruyordu. Belki de ben çok anlam yüklüyordum, bilmiyordum ama bu durum hakkında bir şikayetim yoktu. Zaten bence denizler ve gökyüzü anlam yüklenmesi gereken şeylerdi. Onlara yüklediğim anlam, içimde kendime yükleyemediğim anlamı gölgeliyordu. Bu gölgenin altında kalan bedenim bazı şeylerden işte böyle kaçıyordu.

Bir elim Koral'ın bileğindeydi, bir elimi de karnımın üstüne koymuştum. Yattığım yerde hafifçe doğrularak uyuşmuş parmaklarımı alt dudağımı sarkıtarak istemeye istemeye Koral'ın bileğinden çektim ve parmaklarımı oynatarak o rahatsız edici uyuşukluktan kurtulmayı bekledim.

103 GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin