27. Bölüm, "Geçmişin nefes sesleri."
Merhaba 👀
Lütfen attığım duyuruyu okuyun 🥺
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.
Yorumlarınızı heyecanla bekliyorum, umarım seversiniz.
Güzel okumalar! 🤍
⏳
Cem Adrian - Sarı Gelin
Cem Adrian - Ne Ağlarsın
Model - Sarı Kurdeleler
Candan Erçetin - Annem⏳
23.01.2002
Cuma, 17.54.
Güneş batmak üzereydi. Sessizlik, yaşamın üzerine serilmiş; kötülükse bu sessizliğe sığınmıştı.
Zaman işliyordu. Kar taneleri şehre dökülürken, kötülük zamanını bekliyordu. Oysa zaman onu durdurmazdı, o zamanı durdururdu. Ama bunu sadece kurbanlar için yapardı.
Kötülüğe uğrayan kişi için o an zaman durur, hisler büyürdü. Bu yüzden çoğu kişi, o korku dolu anları bir süre hatırlayamazdı.
Zaman işlemeye devam ediyordu.
Yavaşça beyaza bürünmeye başlayan sokakların birinde, üzerinde ince bir ceketle, bir kız çocuğu yürüyordu.
Bedeni titriyordu, biraz da korkuyordu ama mutluydu. Elindeki üç çikolatayı sıkıca tuttu ve bakışlarını elindekilere çevirdi. Yüzünde bir gülümseme oluşurken, hava sanki o an bir kat daha soğudu.
Nefesini sesli bir şekilde bıraktıktan sonra, nefesinin izinin gökyüzünde yayılmasını sakince izledi. Dudaklarını birbirine bastırıp gözlerini kırpıştırdı ve nefesinin o sisli izini bir kez daha görebilirmiş gibi, omzunun üstünden arkasına doğru baktı.
"Aa," dedi hafifçe gülerek. "Ağzımdan yine duman çıkıyor."
Henüz çok küçük olduğu için, kelimeleri çok net bir şekilde söyleyemiyordu. Başka insanların konuşmalarını dinliyor, kendi başına kaldığında sürekli onlar gibi konuşmaya çalışıyordu.
Zaten sürekli kendi başına kalıyordu. En azından bunu yaptığında, zaman biraz daha hızlı geçiyordu. Tek sorun, henüz istediği gibi konuşmaya başlayamamasıydı.
Alt dudağını dişleri arasına aldı ve hafifçe ısırdı. Başını yukarıya doğru kaldırdığında, yüzüne düşen kar taneleri yüzüne tekrardan bir gülümseme yayılmasına sebep oldu.
Yanakları soğuktan kızarmış, dudakları hafifçe morarmaya başlamıştı. O kadar çok üşümesine rağmen, yüzündeki gülümseme silinmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
103 GÜN
Genel Kurgu07.04.2020 Geçmişi ardımda bırakıp önümü döndüğümde bile karşıma geçmişim çıkıyordu. Tüm yönlerim artık birbirine karışıyordu ve ben doğru yönün neresi olduğuna bir türlü karar veremiyordum. Etrafımda bir fırtına vardı. Beni oradan oraya savurup güc...