28. Bölüm, "Anılara dönüşen kâbuslar."
Bölüm atabildiğim için o kadar mutluyum ki... İş, taşınma, okul, iş derken bir türlü tamamlayamadım, yazdığımı da sevemedim falan...
Sonunda geldim ama.
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Bölümü uzun tuttum, umarım seversiniz.
Sizleri çok seviyorum. Yorumlarınızı okumayı çok özledim, lütfen yorumlarınızı esirmeyin.
Güzel okumalar!
⏳
⏳
Teoman - Çoban Yıldızı
⏳
Bana birkaç tane anının içinde yaşamam gerektiği söylenseydi, o anlardan bir tanesinin Koral'a sarıldığım bir an olmasını isterdim. O anımın içinde canımın çok yanması bile önemli değildi. Ona sarılmak, her anlamda çok özeldi.
Beni kabul etmişti, bana sarılmıştı, benimle dans etmişti. Bir insan, canı bu denli yanarken yaşadığını hissedebilir miydi? Ben onun sayesinde hissedebiliyordum. Bu benim için çok önemliydi.
"İyem?"
Adımı seslenmesiyle, yüzümde küçük bir gülümseme oluştu ve derin bir nefes aldıktan sonra, soğuk suyla yüzümü birkaç kez yıkadım. Bakışlarımı aynaya değdirmemeye özen göstererek arkamı döndüm ve lavabodan çıktım.
"Geliyorum," dedim duyabileceği bir ses tonuyla. Kapıyı kapattıktan sonra, ışığı da kapatmak için kolumu kaldırdığımda koluma giren sancıyla, dudaklarımın arasından bir inleme kaçtı ve acıyla yüzümü buruşturdum.
Kendimi toparlayıp başımı hafifçe iki yana doğru salladım.
"Mutfaktayım."
Koral beni görmediği hâlde, başımı sallayarak onu onayladım ve önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına doğru itekledim.
Yorgundum. Hem de çok yorgundum ama şu an, aynı zamanda da mutluydum.
"İyi ki Koral," diye mırıldandım mutfağa doğru yürümeye devam ederken. "İyi ki sana gelmişim."
İyi ki, diye tekrarladım içimden. İyi ki karşına çıkmışım.
Mutfaktan içeriye girdiğimde, dikkatini çekebilmek için hafifçe öksürdüm. Koral omzunun üstünden bana doğru bakıp "Bende birkaç emanetin var," dedi oldukça sakin bir ses tonuyla. Neyden bahsettiğini anlamadığım için kaşlarımı hafifçe çattığımda, yüzünde oluşan gülümsemeyle bedenini bana tamamen çevirdi.
"Senin de bende bir emanetin var," dedim ve tek gözümü kırpıp aramızdaki birkaç adımlık mesafeyi kapattım. "Ne olduğunu sen daha iyi bilirsin," dedikten sonra parmak uçlarımda yükselip Koral'ın saçlarını karıştırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
103 GÜN
General Fiction07.04.2020 Geçmişi ardımda bırakıp önümü döndüğümde bile karşıma geçmişim çıkıyordu. Tüm yönlerim artık birbirine karışıyordu ve ben doğru yönün neresi olduğuna bir türlü karar veremiyordum. Etrafımda bir fırtına vardı. Beni oradan oraya savurup güc...