•5 BÖLÜM•

1.4K 36 14
                                    

20.10.2018
Midyati kış sardı. Karlar yağdı. Bütün Mardin bembeyazdi. Soğuktu. Çok soğuk. Handan yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Güzel görünüyordu her şey ona. Cihan yoktu yanında. Nerede olduğunu bilmiyordu da. Çünkü Cihan onun için kocası değildi. Düşmandı. Dolabını açtı. Bir siyah etek ve beyaz bluz aldı. Hızlıca giyindi ve makyaj masasına geçti. Yüzüne fondöten sürdü. Onun makyaja ihtiyacı yoktu, hiç bir zaman. Çünkü güzel bir kadındı. Makyajını yapıp altın bileziklerini taktı koluna. Masadaki alyansina bakıp istemediği halde taktı parmağına. Oğlu için katlanıyordu Cihana. Azat için. Kalktı ve topuklu ayakkabılarını giydi. Odadan çıktı ve Zehrayla karşılaştı.

"Sen gel buraya"

Kolundan çekmişti Handani.

"Sen buradasın, kocan orda"

"Nerede o kocam olacak şerefsiz? Yine hangi otelde kaldı ve kimle?"

"Öyle birşey yok Handan. Aliyle konuştu az önce. Dağ evine gitti. Ama benim söylediğimi söyleme, Ali kızar bana"

"Kim bilir kim vardır yanında"

"Sen kıskandın gibime geliyor, hadi hayırlısı "

"Ne kıskanması Zehra, saçmalama sende."

"Yalnız ben diyeyim sana, orası çok soğuk şimdi. Gideceksen sıkı giyin"

Zehra gitmişti. Handan durup düşündü.

"Esma! Çantamı ve ceketimi getir, hadi"

Hizmetçiye seslenip mutfağa gitti. Tencerede kalan yemeği küçük bir tencereye koyup poşete attı.

"Açlıktan geberiyordur şimdi o.. Aman gebersin "

Ekmeği de koydu poşete. Esma ona istediklerini getirdi ve ceketi giydirdi Handana. Handan poşeti alıp çantayı koluna takmıştı. Konaktan çıkıp poşeti şoföre verdi ve arabaya bindi.

"Dağ evine hadi *

Arkasını yasladi koltuğa.

...
Cihan yerde oturuyordu ve her zamanki gibi çalışıyordu. Binlerce halletmesi gerek dosya vardı önünde. Burası onun huzurdu. Ondan başka kimse gelmezdi buraya. Burası onundu.

" Yok abi, delireceğim. Olmuyor, hata da göremiyorum burda"

Elindeki dosyaya baktı. İçindeki soğukluktan kışın soğukluğu hissedemedi. Soğukluğu severdi. Şömineyi de yakmadı. Öylece soğuklukta oturuyordu. Radyoya bir şarkı çalışıyordu. Eski radyolardandi o. Müslüm Gursesin şarkısı çalıyordu "Küskünüm". Öyle çalışmayı severdi Cihan. Kapının çalmakla yerden kalktı ve kapıya doğru ilerledi. Kapıyı açtı. Kapıda Handan duruyordu elindeki poşetle. Birşey demeden girdi.

"Cihan sen ne yaptın bu eve? Morga çevirdin burayı".

Evinin soğukluğu yüzüne vurmuştu. Kapıyı kapatti

"Senin ne işin var burda? Nasıl buldun burayı?"

"Ben bulurum, sen rahat ol."

Handan hemen mutfağı buldu ve yemeği ısıttı.
Cihan işine devam etti.

"Azıcık oynayalım şimdi.."

Gülerek dedi. Yemeğe yarım kaşık isot koydu. Tepsiye koydu tabağı ve Cihanın yanına geçti. Tepsiyi önüne koydu.

"Afiyet olsun, ağam.."

Cihanın yanına oturdu ve elini omzuna koydu.

"Hiç birşey yemedin galiba, ağam.. Ama böyle yaparsan bu kaslar, bu yakışıklılık gider ha benden söylemesi.."

DelalîmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin