•44 BÖLÜM•

475 19 0
                                    

27.06.2019
Handanin doğumu yaklaşıyordu. Çok az kaldı. Balkonda duruyordu Handan. Kuşları izliyordu. Bir anda belinde Cihanin kollarını hissetti.

"Günaydın, gülüm"

Handan gülümsedi

"Günaydın, Cihanim.. Acaba diyorum da bugün gitsek eşyalara mi baksak?"

"Olur, hatta hemen gidelim"

"Hemen şimdi mi?"

Baktı Handan ona. Cihan yanağından öpüp başını olumlu anlamda salladı gülümseyerek.

"Çantamı alayım bari"

...
Fahriye yanıp tutuşan bir ateş gibiydi. Cihanin ona yaptıkları için yanıp duruyordu. Onu yanına bırakmayacağına diye yemin etti. İçeriye bir kaç adam girdi.

"Çağırdınız bizi hanımım"

Fahriye kalktı ve onlara baktı.

"Bugün akşam yemeğinden sonra, Şadoğlu konağını tarayacaksiniz. Kimse o konaktan sağ çıkmayacak. Gerekirse en iyi adamları alın yanınıza, ama bir şekilde indirin hepsini"

Sırtını döndü ve pencereden dışarıya baktı. Kararlıydi Şadoğlulari öldürmek konusunda. Onları beraber Hazari da. Herkesi.

"Siz nasıl isterseniz hanımım"

"Gidebilirsiniz"

Adamlar çıktı. Fahriye tek başına kaldı.

"Bunu yapmayacaktin Cihan.. Ben buraya oyun oynamak gelmedim, oyun oynatırmak geldim"

Kendi kendine sessizce dedi.

...
Cihanla Handan bir mağazaya girdiler. Bebek reyonuna doğru yürümeye başladılar. Mağazadaki insanlar Cihani izliyordu. Ilk defa böyle bir mağazaya girdi. Yanlarına aldığı iki adam birbirine bakıp gülüyorlardi.

"Ne gülüyorsunuz lan?!"

Sesini yükseltti.

"Yok ağam, kusura bakmayın.."

Adamlar yere baktı.

"Bak Cihanim"

Cihan Handana yaklaştı ve oyuncak ayı verdi eline.

"Bunu birine benzetiyorum da kime acaba.. Allah allah çok tanıdık"

"Aynaya bak Cihanim aynaya"

"Sen şimdi bana ayı mi demek istiyorsun?"

"Ayıcık Cihanim ayıcık, yakışıklı bir ayıcık demek istiyorum"

Handan gülerek dedi. Bebek kıyafetlerine bakmaya başladı. Yanına Cihan geldi. Eline bir pembe badi aldı.

"Bu çok küçük, kızımız buna girebilecek mi?"

"Ay Cihan, zaten o doğduğunda minnacık bir şey olacak ya hiç mi yeni doğan bebek görmedin s.."

Devamını getirmedi. Cihan Azat doğduğunda onların yanında değildi.

"Tamam ben şey demek istedim yani.. Kerem var, Savaş var, Ateş var.. Ondan yani şey dedim. Bunu da alıyoruz o zaman"

Sonuna kadar dolan sepeteye onu da attı Handan. Daha fazla uzatmadan beşik kısmına geçti Cihanin elini tutarak. Pembe bir beşik seçmişler. Bu biraz uzun sürdü çünkü Handan kararsız kaldı. Hepsini ödedikten sonra mağazadan çıkmışlar. Cihan poşetleri arabaya yerleştirdi.

DelalîmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin