•34 BÖLÜM•

508 20 0
                                    

27.03.2019
Cihan yatakta yatıyordu. Bütün gece uyumadı yine. Handan ise mışıl mışıl uyuyordu. Yorgundu. Hemde çok. Cihanin aklından çıkmıyordu Mustafanin dedikleri. Fahriye biliyor. Herşeyi öğrendi. Buraya Cihandan intikam almaya geldi. Ve almak için elinden geleni yapacaktı. Derin bir nefes aldı ve uyuyan Handana baktı. Yaklaşıp saçlarını okşadı yavaşça.

"Ya seni kaybetseydim? Tam aşkı bulmuşken, tam aşık olmuşken.."

Eğilip yanağından öptü.

"Off..Allahım al beni yanına, kimse acı çekmesin artık.."

Kendi kendine sessizce dedi. Handan yavaş yavaş uyanıyordu. Yanında Cihani görünce gülümsedi ve yaklaştı ona. Sarıldı sıkıca.

"Cihanim.."

"Günaydın, gülüm"

"Sen beni mi izliyordun?"

Gülümsedi

"Başka çarem yoktu"

Cihanda sarıldı ona.

"Biraz daha iyi misin?"

"Cihan, sen yanımdayken ben çok iyiyim.. Hiç birşeyden de korkuyorum sen varken"

Uykulu sesiyle dedi.

"İşte benim karım"

Dudağından öptü Cihan Handanin. Kapı çaldı. Cihan kalktı ve kapıya doğru gitti. Kapıyı açtı. Kapıda Mustafa ağa duruyordu. Hiç birşey söylemeden girdi. Handan yorganı üstüne çekti hızlıca babasını görünce. Mustafa yere baktı. Elindeki poşeti masaya bıraktı.

"Bunları dün aldım, ama kimse kapıyı açmayınca bende kaldı"

Cihana baktı.

"Sende giyin, Manisa tarzani gibi gezme"

Cihanın üstü çıplaktı. Gömleğini dün Handana verdi.

"Emredersin"

"Hazırlanın, sizi aşağıda bekliyorum"

Mustafa ağa çıktı odadan ve kapıyı kapattı. Cihan poşeti açtı ve Handan için alınan kıyafeti çıkarttı.

"Sorun olmayacaksa, ben gömleğimi geri almak istiyorum"

Cihan gülerek dedi ve yatağa yaklaştı. Handanin üstündeki gömleği açmaya başladı.

"Ilk önce evim, sonra tapum, şimdi de gömleğim Handan hanım"

Cihan güldü.

"Al al"

Handan hızlıca çıkarttı ve Cihana verdi.

"Senin yüzünden babama rezil olduk"

Handan bakışlarını kaçırdı.

"Dünyanın sonu değil hadi"

"Cihan.. Ben kendimi çok kötü hissediyorum.."

Üzgün bakışlarını Cihana doğru götürdü.

"Niye, Handanim?"

"Mehmet.. Mehmet benim yüzümden öldü"

Cihan gözlerini kapattı.

"Yav, Handan.. Senin yüzünden değil. Kendisi hak etti bunu. Daha da beter edecektim şerefsizi"

"Tamam, birşey demedim.. Hemen celalenme"

"Güzelim sen hiç kendini düşünmüyor musun, ha? Ya sana birşey olsaydı? Ya ben yetişmeseydim? Ya bulamasaydim? Hiç düşündün mü bunları?"

Handan birşey demedi. Yataktan kalktı ve giyindi. Cihan da gömleğini alıp giydi. Handanin elinden tutup odadan çıkmışlar. Aşağıya indiler ve otelin restoranına girmişler. Mustafanin yanına oturdular.

" Ne olacak şimdi? "

" Ne ne olacak, Mustafa ağa? "

"Fahriye seni rahat bırakır mı? Sağ koyar mi seni? Ya kızıma birşey yaparsa? Kızım benimle Urfaya gelecek"

Cihan Mustafanin dediklerine güldü.

"Bak.. Ben kimseden korkmam. Benim tek korkum Allah'tandır. Ayrıca karım seninle hiç bir yere gitmiyor, gidemez da"

Handanin elini tuttu.

"Bir kere verdim onu sana, başımıza gelmeyen olay kalmadi, o yüzden bundan sonra karımın yeri benim yanım"

"Tamam, durun bi.. Kimse bana sordu mu?"

"Kızım sen karışma"

"Baba, söz konusu benim"

"Handan, dur bi gülüm. Babanın derdi nedir onu öğrenelim"

"Benim derdim kızım, damat bey. Onu tehlikeye atamam"

"Mehmete vererek attın zaten tehlikeye. Konu bitmiştir. Karım benimle kalıyor"

Cihan masaya vurdu ve kahvaltı etmeye başladılar. Kahvaltıyı bitirdikten sonra arabaya bindiler.

"Uçak hazır mi?"

"Hazır, Cihan bey"

Şoför Cihana baktı.

"Sür hadi"

DelalîmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin