60 BÖLÜM

1.4K 18 5
                                    

"Sabahın bu seherinde yine baykuş öttü gardaş.."

Bugün Cihanın doğum günü. Hem küçük Cihanın doğum günü,hem benim sevdiğimin doğum günü. Karşımda oturan,saz çalan Azata baktım. Cihanın ölümünden sonra beş sene geçti,ama Azatla Akının yarası derindi. Benimki ise daha çok derindi. Hiç bir zaman kapanmayacak veya geçmeyecek olan bir yaraydi bu.

"Dolu vurdu, talan oldu..Seni seven öldü gardaş"

Hepimiz toplandık. Cihanın doğum gününü kutlayacaktik oysa ki. Başaramadık ama. Ne zaman böyle toplansak, aklımıza o gelirdi. Hiç birimiz hiç unutmadı onu. Hele ki ben. Cihana olan özlemim, günden güne daha da çok artıyordu. Hava ne kadar sıcak olsa da,benim içim hep soğuk kalacak. Birdaha o boşluk asla doldurulmayacak. Elimdeki peçeteyle, gözümden akan yaşları silmiştim Azatin söylediği o yanık türküyü dinlerken.

"Yaralarım, yaralarım..Yaralarım derin gardaş.."

Benim de yaralarım derindi. Her gün daha da çok derinleşiyordu hiç durmadan. Ölsem de bu acıdan kurtulsam keşke diyordum ilk zamanlar.

"Mezarıma üç gül ekin,üzerine hasret dökün"

Çok fazla hasret dökmüştüm ben o mezara. Dökmeye de devam ediyorum,hep edeceğim. Mezarlıktan korkanin, sevdiği ölmemiştir derler ya, gerçekten de öyle. Hep mezarlıktan korkardım,ama Cihan içimde yaşamaya devam ediyor. Kalbimin tam ortasında kendine yeni bir yuva kurmuştu.

"Vasiyetim iki kuzum..Biri oğlum, biri kızım"

Rüya yanıma oturup sarılmıştı bana. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu.

"Lütfen, ağlama anne.."

Küçücük çocuk bile benden daha güçlü. Ben nasıl ve ne zaman güçlü olacağım birdaha Cihan yanımda yokken?

"Yaralarım, yaralarım..Yaralarım derin gardaş"

Azat son kez gözyaşları içinde,Cihanın sazina vurup türküyü bitirdi. Sazı yavaşça yere bıraktı. Bende kendimi toplanmaya çalışıyordum. Bu sefer yanıma Cihan gelmişti. Onu kucağıma alıp saçlarını okşadım.

"Babaanne,dedem nasıl biriydi?Babam hiç bir şey anlatmıyor,ama herkes onu seviyor "

"Deden çok güzel bir adamdı. Böyle dışarıdan sert ama içi yumuşacık bir insandı deden..Herkese yardım ediyordu,senin gibi böyle küçük çocukları seviyordu. Varlığını duyduğu an, nasıl sevdiğini görebilseydin keşke..O gün çok mutluydu,seni dört gözle bekliyordu deden..Şimdi de sen onun adını taşıyorsun,onun gibi güzel bir adam olacaksın. Herkese yardım edeceksin, karını, çocuklarını çok seveceksin.. Anlaştık mi?"

"Anlaştık, babanne"

Gülümseyip boynuma sarıldı.

"Benim hepimize bir hediyem var. Daha yeni geldi"

Ali elinde büyük bir şeyle girdi salona. İçinde ne olduğunu hiç bilmiyordum, anlayamadım da. Onu yavaşça yere bırakıp koltuğun üstüne çıkarak,Osman Ağa'nın o koskocaman resmini indirerek kırdı. Getirdiği şeyi alıp Cihana uzattı. Cihan yavaş yavaş o paketi yırtarak açıyordu. Aldığı hediyeyi açtığı an,nefesim kesildi. Gözyaşlarım kendi düşüyordu artık. Ağzımı kapatarak içindeki resme bakmaya devam ettim. Şoktaydim. Ali bir şekilde Cihani ve torununu bir araya getirdi. Gözlerimi o resminden alamadım. Hiç durmadan bakıyordum.

"Bu dedem mi?"

"Evet.."

Ağlayarak sessizce dedim. Ali Cihanın elinden o resmi alıp duvara aşmıştı.

"Başımızın üstünde,yerin var ağam"

İç çekerek dedi resme bakıp. Cebinden iki tane tuğra yüzüğü çıkardı. Cihanın taktiği yüzüklerdi bunlar. Birini Azata diğerini Akına verdi.

"Abim bunlara bebeklere bakarmiş gibi bakardı..O da size bunları vermek isterdi,eminim .Ama nasip olmadı..Size bunları vermek de bana düştü"

Cebinden bir de tesbih çıkardı. Cihanın vurulduğu gün yanındaydı bu tespih. Onu kucağımdaki Cihana uzattı.

"Deden bu tesbihin şanslı olduğuna inanırdı hep..O yüzden hiç ayırmazdi onu kendinden,hep taşırdı cebinde ya da elinde..Bu en sevdiği tesbihlerden birtanesi..Bak,hatta C.Ş yazıyor..Cihan Şadoglu..Bunu sana veriyorum,ki dedeni hiç unutmayasin,onun gibi olasın..Buna lütfen çok iyi bak, ağam"

Tesbihi Cihanın eline verip karşıma oturdu.

"Cihan bizi kurtarmak için,kendi canını ortaya koydu..Biz onun sayende bu kadar rahat yaşayabiliyoruz"

Dedim herkese tek tek bakarak.

"Bence artık yastan çıkma zamanımız gelmişti"

Diyip kalktım oturduğum yerden. Beş senedir, başımdan hiç çıkarmadığım o siyah şalı şimdi çıkarmaya karar verdim. Yavaşça çıkarıp koltuğa attım. Parmağımdaki alyansima bakıp gülümsedim. Ondan sonra da duvara asılan resmine baktım. Seni hiç unutmayacağım,Cihanım. Seni hep seveceğim, gözümün nuru. Rahat uyu, uyu,ben sana hakkımı helal ettim. Yine görüşeceğiz,yine yanyana geleceğiz bir gün..


SON

DelalîmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin