•40 BÖLÜM•

496 17 0
                                    

16.05.2019
Güneş hala saklıyordu güzelliğini. Cihan sabahın köründe uyandı. Geçen gün gördüğü kabus aklından çıkmıyordu. Aklını karıştırıp duruyordu. Ne yapacağını bilmiyordu. Delirdiğini sanıyordu. Çünkü önce hiç böyle peş peşe kabus görmedi. Yavaşça yataktan kalktı. 

"Allahım.."

Odanın kapısı açıldı. İçeriye biri girdi ve sıkıca sarıldı ona. Cihan hareket etmiyordu. Öylece duruyordu duvara bakarak.

"Cihan?"

Gelen kişi Handandi. Yanağını okşadı Cihanin. Ne olduğunu anlamadı Handan. Cihan susmaya devam etti. Handan telaşlı bir şekilde karşısına geçti. Duvara baktı o da. Ama orda hiç bir şey yoktu.

"Cihan, kendine gel"

Yanağını okşamaya devam etti ve yatağa oturttu. Bu sefer Cihan ellerine bakmaya başladı.

"Ne oluyor Handan?"

Boş boş baktı Handana. Handan Cihanin ellerine baktı ve hiç bir şey yoktu çünkü her şey Cihanin kafasının içinde oluyordu. Hiç bir şey gerçek değildi.

"Cihan, bana bak"

Handan Cihanin yüzünü avuçların arasına aldı ve kendine çevirdi. Gözlerinin içine baktı. Bakışları boştu ve korku içindeydi. Handanin gözleri doldu. Ilk defa Cihanin gözlerinde korku gördü.

"Ben yine birini öldürdüm, Handan..Ellerime bak"

Handan gözlerini sildi ve Cihani yataktan kaldırdı. Üstündeki pijamayı çıkarttı ve banyoya götürdü Cihani. Duş kabının içine girmesini sağladı ve suyu açtı.

"Sen şimdi güzelce duş al, olur mu Cihanim?"

Cihan olumlu anlamda salladı başını. Handan banyodan çıktı ve dolaba yaklaştı. Cihana temiz kıyafet hazırladı ve yatağa koydu.

"Bu adama ne oluyor böyle?"

Kendi kendine sessizce sordu. Odaya Azat girdi.

"Anne, babam nerede?"

Handan yere baktı. Azata babasının delirdiğini nasıl söyleyecekti ki? Ona da zor geliyordu. Azat haklıydı. Cihanin durumu git gide kötüleşiyordu.

"Banyoda, duş alıyor"

"Iyi mi?"

"Iyi iyi. Hadi sen git, karını yalnız bırakma"

Azat annesine bakıp odadan çıktı. Handan derin bir nefes alıp Cihanin çıkmasını beklemeye başladı. Bir kaç dakika sonra Cihan belindeki havluyla çıktı banyodan.

"Handanim.."

Kendine gelmiştir Cihan. Handana yaklaşıp sıkıca sardı onu kollarıyla. Handan ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Cihana sarıldı o da. Başını onun çıplak göğsüne yasladı.

"Sen niye geldin, Handanim?"

"Seni özledim, Cihanim. Sensiz yapamıyorum"

Bir elini Cihanin sakalına koyup okşadı. Handanin saçlarına gömdü başını Cihan. O yanındayken her şeyi unutuyordu. Huzurlu hissediyordu. Gerçeği söyleyemedi Cihana. Çünkü Azata kızacakti ve kavga çıkacaktı.

"Hadi Cihanim giyin.. Üşüme"

Handan geri çekildi ve yataktaki kıyafeti aldı. Cihana verip odadan çıktı. Kapıyı kapattı ve öylece durdu. Cihani bu halde görmek onun için kolay değildi. O eski Cihan yoktu karşısında. Zayıfladı, sakalını bıraktı.. İyice çökmüş. Aklına bir sürü şey geliyordu. Dolmuş gözlerini sildi ve mutfağa girdi. Yemek yapmaya başladı. Cihan giyindi. Tekrar duvara baktı. Hiç bir şey yoktu yine.

DelalîmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin