•41 BÖLÜM•

400 17 0
                                    

18.05.2019
Tüm işlerimi halledikten sonra odaya girdim. Cihan yatakta yatıyordu ve beni bekliyordu. Dolaba yaklaştım ve geceliğimi aldım. Hızlıca giyindim. Çok yorgundum ve uykum vardı. Bütün gün ayaktaydim. Yatağa yaklaştım ve uzandım. Cihana yaklaşıp sırtımı döndüm ona. Elindeki telefonunu bıraktı ve bana sarıldı. Uzun geçmeden onun ıslak öpücüklerini boynumda hissetmeye başladım. Ona belli ettirmeden gülümsedim. Hoşuma gitmişti. Daha da çok yaklaştı bana ve kendine çekti. Kalçalarımda bir sertlik hissettim. Ne olacağından haberim vardı. Hoşuma gitse bile gitse de bunu durdurmam lazımdı.

"Ay Cihan!"

Kendi tarafıma geçtim ve üstüme battaniyeyi çektim. Cihanin isyan dolu bakışlarını üstünde hissettim. Hafifçe güldüm. Beni özledi. Bende onu, hemde çok. Ama olamaz.

"Handan.. Bir şey soracağım"

"Sor, Cihanim"

"Biz şimdi nasıl beraber şey.. Yani sormak istediğim doğuma kaç ay kaldı?"

"Çok az kaldı, kocacığım. Az daha sabret aslan kocam benim"

Gülerek dedim.

"Hadi iyi geceler"

"Iyi geceler.. Nasıl olacaksa artık"

Gözlerimi sıkıca kapattım. Kendimi zor tutuyordum Cihanin üzerine atlamamak için.

...
Ikiside uyudu. Uyuyordu. Handan gece yarısı uyandı. Uyanma sebebi ise duyduğu mırıldanma sesi. Cihanin yattığı tarafa dönüp baktı. Cihan ter içinde kalktı. Cihanin üstündekileri ıslanmış tamamen. Handan doğrulup Cihana baktı.

"Cihanim..Uyan"

Uykulu gözlerle ve sesle Cihani uyandırmaya çalıştı.

"Anne.. Handan.. Gitmeyin"

Cihan mırıldanmaya devam etti. Handan üstündeki battaniyeyi kenara attıktan sonra Cihanin ıslanmış pijamasini fark etti. Tüm gücüyle çarşafı sıkıyordu Cihan. Alnından terler su gibi akıyordu. Handan onu uyandırmaya devam etti. Cihan tek gözünü açıp ona baktı. Hareket edecek gücü yoktu.

"H.. Handan"

Kısık sesle dedi. Handan elini alnına koydu

"Ama sen yanıyorsun, Cihan!"

Korkuyla baktı zar zor nefes alan Cihana. Işık hızıyla kalktı yataktan. Üstüne bir hırka giydi ve odadan çıktı. Koşarak Alinin kapısına dayadı. Sertçe vuruyordu kapıya. Ali açtı. Üstü çıplaktı. Handan hemen bakışlarını yere çevirdi.

" Yenge? Ne bu halin?"

"Koş, Ali, Cihan iyi değil!"

Yüksek sesle dedi ve hızlı yürüyerek Cihanin odasına girmişler.

"Ne oldu abime?"

"Bilmiyorum, birden uyandım, onu böyle gördüm. Banyoya götürmemiz lazım!"

"Yardım et bana"

Ali Cihani yataktan zar zor kaldırdı. Handanin yardımıyla Cihani banyoya götürdüler. Duş kabının içine oturdular ve ılık suyu açtı Handan. Yanlarına Zehra geldi.

"Ne oluyor burada? Cihan abim iyi mi?"

"Zehra sen şey yap.. Yataktaki çarşafı değiştir, her yer ıslak"

"Tamam tamam"

Zehra Handanin dediğini yapmaya gitti.

"Handan, sen abime temiz kıyafet getir"

Ali Cihanin üzerine dikkatlice ılık su döküyordu. Handan Cihana dolu gözlerle bakmıştı.

"Hadi Handan hadi"

Ali sesini yükseltti. Handan banyodan çıktı ve dolabı karıştırmaya başladı. Bir kaç parça kıyafet aldı ve tekrar banyoya girdi.

"Sen şimdi onu giydir,sonra yatıracağız"

Handan Aliye bakarak başını olumlu anlamda sallayıp Cihana yaklaştı. Ali çıktı. Handan suyu kapatıp Cihanin üstündekileri çıkarttı. Havluyla her yerini kurutup giydirdi sonra da Aliyi çağırmış. Cihani kollarından tutup yatağa yatırmışlar. Cihan kendinde değildi. Titriyordu.

"Ben doktoru çağırmaya gidiyorum"

Ali kapıya yaklaştı.

"Ça..ğirma"

Cihan gücünü toplayıp zar zor bitirdi kelimeyi. Boynundaki damarları patlayacak gibiydi.

"Cihan yapma, doktoru çağırmamiz lazım"

Handanin korku ses tonundan anlaşılıyordu. Gözünden bir damla yaş kaçtı.

"İlaç.. İlaç verin.. Bana.. Geçecek"

Zehra Aliye bakıp koşarak mutfağa gitti. Handan yatağın kenarına oturdu ve Cihanin üstüne battaniye attı. Elini sıkıca tuttu. Yanağını okşayıp alnına öptü. Ilk defa onu hasta gördü. Korkmuştu. Sevdiğini kaybetmekten korkuyordu. Cihana dolu gözlerle baktı. Zehra odaya girdi elinde ilaçla ve bardaktaki suyla. Yatağa yaklaştı. Handan Cihanin başını kaldırdı. Zehra dudakların arasına hapı koydu ve su içirdi Cihana. Bardağı komidin üzerine koydu.

"Biz çıkıyoruz o zaman yenge..Bir şey olursa bize haber ver, salonda olacağız biz"

"Tamam.."

Handan başını salladı. Zehrayla Ali çıkmıştı.

"İyileşeceksin, Cihanim.."

Cihana gülümseyerek baktı. Eğilip yanağından öptü uzunca.

"Şimdi dinlen.. Ben burdayım"

Eğildi ve başını Cihanin göğsüne koydu.

...
Gözlerimi açtım. Güneşin ışığı gözlerime vuruyordu. Göğüslerimde bir ağırlık hissettim. Başımı kaldırıp baktım. Handan uyuya kalmış. Ne oldu dün? Hiç bir şey hatırlamıyorum. Handanin uyanmasına sebep olmuştum

"Cihanim, günaydın"

Yavaşça kaldırdı başımı göğsümden. Başım ağrılar içindeydi. Üstümde bir yorgunluk vardı.

"Günaydın, hatunum"

"Biraz iyi misin?"

"Iyi gibiyim.."

Baktım ona. Gözlerindeki korku yüzüme vuruyordu.

"Dün gece çok korkuttun beni.. Ne gördün rüyanda Cihanim? Anlatsana, belki yardımcı olabilirim"

Başımı yan çevirdim. Kimse bana yardım edemez. İçimde çok kötü bir his vardı. Her an aileden birini kaybedeceğim gibi geliyor bana. Handana söyleyemedim bunu. Hamileydi ve daha fazla korkmasini istemedim. Bunu ona yapmaya hakkım yok. Ama dün gördüğüm rüya şimdiye kadar gördüğüm en kötü rüyaydi. Ya da kabus mu demeliydim?

"Ha Cihanim? Anlat lütfen"

Cevabımı bekliyordu hala. Gözlerine baktım. Doğruldum ve bir elimi yanağına koydum. Hafifçe okşadım.

"Boşver, Handanim.. Saçma bir şeydi zaten"

"Ama o saçma şey yüzünden ateşin çıktı senin.."

Üzüntüyü gözlerinden okuyabiliyordum. Üzüldü. Ve aynı zamanda korktu.

"Iyiyim ben"

Ona yaklaşıp yanağından öptüm.

DelalîmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin