•1 BÖLÜM•

3.2K 79 7
                                    

DELALIM
1 hafta geçmiş Osman ağanın cenazesinden. Cihan, gün geçtikçe daha da çok öfkeli bir adam oldu. Şadoğlu konağı Osman ağanın arkadaşıyla doldu. Cihan terasta oturuyordu tek başına.

"Sen elimde büyüdün, Cihan". Cihanin yanına bir yaşlı adam gelmişti. Ordaki herkesten çok farklıydı.

"Sen boşver bu sahte insanları. Hatta hepsini sil. O işlere bir son ver,oğlum. Senin korumana ihtiyacı olan kardeşlerin var. Onlar ne olacak? Sen onların tek sağ kalan şeysin. Onların senin sevgine ihtiyacı vardır."üstünde kirlenmiş kıyafet olan adama baktı Cihan.

"Ahmet amca, ben kardeşlerimi korurum, koruyamaz miyim? Onlar benim her şeyim. Gerekirse canımı bile veririm onlar için, hiç düşünmeden. Ama şimdi yapamam. Babamın yarıda bıraktığı işleri bitirmem lazım.Sen merak etme, biz iyi olacağız". Hafifçe gülümseyerek baktı yaşlı adama.

"Birşey daha var, Cihan. Bilmen gerekiyor. Madem işleri bitirmek istiyorsun.."

"Söyle amca"

"Urfada Mustafa diye bir ağa varmış. Babana geldi birkaç ay önce. Para istedi. Baban da verdi. Küçük bir miktar para olsa tamam ama baban 5 milyon euro verdi ona. Bir anlaşma yapmışlar. O parayı geri veremezse, baban adamın kızını alacakmış, sana gelin edecekmiş. Adam parayı hiç geri vermedi, Cihan."

" Arabayı hazırla, Urfaya gidiyoruz!".
Cihan masadan kalktı ve kapıdaki silahlı adama baktı.
" Adamları da topla". Son kez Ahmet amcaya bakıp kapıdan dışarıya çıkmıştır. Cihan arabasına bindi ve Urfa yolculuğu başladı.

...
Mustafa ağa oğullarıyla oturuyordu bahçede. Mustafa ağanın kızı mutfaktan çıkıp kahveleri dağıttı.

"Kızım sen ne güzel olmuşsun bugün böyle" gülerek dedi birtanecik kızına.

"Sağol babam" yanakları kızardı kızın. Uzun zaman sonra babasından böyle bir iltifat duydu. Kızın üstünde dar mor elbise vardı. Saçlarını bırakmıştı dağınık bırakmıştı. Güneş bile kıskanırdı onun güzelliğini. Urfanin en güzel kızıydı o. Ama kimse tanımıyordu onu. Annesiyle konaktan çıkarken hep yüzünü saklardi.

"Hayırdır, baba? Yüzün çiçek açıyor kaç gündür" oğullarından biri dedi.

"Osman ağa ölmüş, bundan daha güzel şey ne olabilir ki? Osmanla ona olan borcumuz da gitti"dedi Mustafa ağa, olacaklardan tamamen habersiz.

" Baba günah ya.. Adam ölmüş sonuçta, deme öyle.. " kız babasının yanına oturdu.

"Ne diyeyim Handan, şirketimiz battı batacak, ona verecek paramız yok kızım." Adam kahvesini içti.

Saniyede konağı silahlı adamlar bastı. Oğulları rehin olarak almışlar. Kapıdan içeri uzun, omuzları geniş bir adam girdi. Kara kaşlı, kara bıyıklı. Mustafa ağa hemen tanıdı onu. Nasıl da tanıyamaz ki? Ayni babasıydı. Bakışları sert, davranışları öfkeli.

"Cihan.. Seni beklemiyordum. Genelde hep mi böyle misafirliğe gidiyorsun?" gülerek dedi.

"İşte Azrail da beklemediğimiz anda geliyor,Mustafa ağa"cihan yaklaştı adama, handan ise korkup bir kaç adım geriye gitti.

2 dakika önceye kadar ailesiyle birlikte huzurlu vakit geçiriyordu ve birden konağı silahlı adam bastı. Anlam veremiyordu. Ne olduğunu bilmiyordu.

"Azrailmiş.. Şunun laflarına bak." alay ediyordu Cihanla. Birden silah sesi duyuldu ve adam yere düştü. Ayağına sıktı Mustafa ağanın.

"Birdaha benimle dalga geçersen.." mustafaya yaklaştı

"Oğlunu öldürürüm" silahi en küçük oğluna doğru tuttu.

"Şimdi.. Ya aldığın parayı geri veriyorsun ya kızını alıyorum. Seçim senin" cihan koltuğa oturup masadaki fincanı alıp kahveden bir yudum aldı.

"Fazla zamanin yok. 5 dakikan var. Ha ikisini de yapmasan, oğullarınla veda et*. Kol saatine baktı Cihan.

Handan silah sesinden korkmadı. Babası ve kardeşleri için korktu. Onlara birşey olacak diye korktu. Kalbi deli gibi atıyordu korkudan. Babasına yaklaşıp alnına öptü.

"Babam beni bırak gideyim.. Yoksa hepinizi öldürür bu adam" ağlayarak dedi babasının kulağına sessizce.

"Lütfen baba.. Onları ateşe atma.. Kurban olayım yapma.." haykırıyordu Handan.

Cihan kahvesini bitirip kalktı ve yanlarına geldi.

"Karar verdiniz mi? Sayın Mustafa ağa sizi bekliyoruz."

"Parayı veremem ama.."

"Alın çocuklar şunu" Cihan silahı Handana doğru tuttu.

Iki tane silahlı adam Handani çekiştirip konaktan çıkartmışlar. Arabaya bindirdiler. Cihan onun yanına oturdu ve silahini tekrar beline taktı.

"Adin ne senin?" Önüne bakarak sordu

Handan cevap vermeyince, sinirlendi. Çenesinden sertçe tuttu ve yüzünü kendine doğru çevirdi.

"Birşey sordum."

"Ha.. Handan" öfkeyle baktı karşındaki adama.

Bıraktı onu

"Bende Cihan."

"Bana ne senin adından,pislik!"

"Bana böyle hakaret etmeye devam edersen, sonun pek güzel olmaz. Haberin olsun dedim."

"Senin tehditlerin bana sökmez, Cihan efendi. İcraata gel"

Cihan güldü. Kafana kazdığı her şeyi bugüne kadar yaptı. Kimse durduramazdi onu. Birşey demedi.

"Yarın nikahımiz var. Azıcık gül de hoca anlamasın."

"Senin yanında güleceğime, ölürüm daha iyi!"

"Sen ne kadar huysuz birşey çıktın öyle. Vallahi ayıp ediyorsun Handancim. Senin yerinde kaç kız olmak istiyor haberin var mıdır senin? İşte seni buldum,kız. Daha ne istiyorsun"

Yanağından makas aldı gülerek Cihan. Handan birşey demeden yolu izlemeye başladı.

"Hadi ama asma o suratını, kocan olacağım ben senin"

Cihan konuşmayı devam ettirmek istedi.

"Daha çok ölümüm olacaksın gibime geliyor. Manyak misin nesin, git başımdan"

Cihana bakmazdi. Başını başka tarafa çevirip camdan dışarıya bakıyordu.

...
Midyata geldiler. Arabadan indiler ve konağa girdiler. Ali hemen abisinin yanına koştu.

"Abi, sen neredeydin?Öldüm meraktan. Birden çıktın öyle haber vermeden". Cihanin yanındaki kıza baktı.

"Misafirimiz kim abi?"

"Handan yengen olacak yarın. Bi hayırlı olsunu alırım kardeşim" Ali'ye baktı gülerek.

"Sonra anlatacağım sana, Ali"

"Esma,Sultan gelin hanıma odasını gösterin"
Hizmetçilere seslendi. Handani götürmüşler.

"Abi anlatsana"

"Oğlum, neyi anlatacağım, evleniyorum işte. Babamız bunun babasına para verdi. Adam geri vermedi bende kızını aldım. O kadar"

"Iyi yapmışsın. Herkes yaptıklarının bedelini ödeyecek. Aslan abim benim be"

"Lan dur, şımartma beni şimdi"

Gülmeye başladılar.

DelalîmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin