•48 BÖLÜM•

1K 20 3
                                    

02.08.2019
Şadoğlu ailesi masaya oturdu. Handanla Zehra yemekleri masaya koydu. Cihan balkona çıkıp masaya oturdu. Bu onların ilk defa kavgasız veya gürültüsüz kavga olacaktı. Azat Cihanin eline Rüyayı verdi.

"Gel kızım gel sen babana"

Cihan kucağına aldı.

"Amca.. Belki şimdi zamani değil ama.. Sen gerçekten dedemizi mi öldürdün?"

Ateş baktı amcasına. Her şey yaptığı için pişman oldu. Cihan onu konağa geri kabul etti.

"Hayır, tam zamanı. Bu konuyu bi kapatalım birdaha konuşmayalım. Evet öldürdüm. O gün ben onu öldürmeseydim o bizi öldürecekti"

Cihan Aliye baktı.

"Annemizi de öldürdü.."

Yere baktı. Handan elini tuttu Cihanin. Gülümsedi.

" Evet, annemizi öldürdü. Hazarin annesi yüzünden benim annem hayatını kaybetti. Gözümün önünde sıktı ona"

Gözleri doldu.

"Bende o gün söz verdim.. Öldüreceğim diye, yaşatmayacağim dedim, ve dediğimi yaptım. Belki daha da önce merak ettiniz,gömleğimi niye boynuma kadar kapatıyorum. Sırtımda kemer izlerim var benim. Her gece beni dövüyordu. Artık acımıyor da hatırladıkça içim yanıyor. Zaman geçince onun gibi olduğumu fark ettim. Ama sonra biri geldi"

Cihan elini Handanin yanağına koydu ve okşadı. Handan gülümsedi.

"Şuan bu masada oturuyorsam, bu kadının sayesinde oturuyorum. Yoksa çoktan yıkılırdim. Gücümü ondan alıyorum ben"

Handan gülümseyerek avucunu öptü Cihanin.

"Bak nasıl da güzel oturuyoruz burada, kavgasız güzel güzel. Gerçek bir aile gibiyiz ve umarım böyle kalırız"

Handan masadakilere baktı ve Rüyayı aldı kucağına.

"Kızım, bir tanem"

Rüyayı öptü uzunca. Cihan gülümsedi.

"Afiyet olsun bal şekerli olsun"

Gülerek dedi. Yemeye başladılar. Cihan Savaşın odasına girdi ve çocukluk fotoğrafını aldı eline.

"Oğlum.. Koruyamadım seni..

Fotoğrafı öpüp yerine koydu. Derin bir nefes aldı. Handanin elini omzunda hissetti. Ona döndü ve sarıldı

" Handanim.. Güzelim "

Saçlarından öptü

" Üzülme artık, Cihanim.. O hep kalbimizde "

Handanin gülümsediğini görünce o da gülümsedi.

"O zaman bavullarını topla"

"Ne? Bu ne demek?"

"İstanbula gidiyoruz, Handanim. Bizim orda evimiz var"

"Ne? Sen ciddi misin?"

"Ciddiyim, Handanim.. Hem Rüyaya da geniş bir ev lazım o yüzden.."

Handan gülümseyip Cihanin dudağına yapıştı ve uzunca öptü.
Şadoğlu ailesi uzun zaman mutlu yaşadı. Savaşın acısı hiç geçmedi ama gülmekten vazgeçmediler. Handanla Cihan ve Rüya İstanbula gitmişler. Azat amcanın yanına kalmak ve işlere devam etmek istedi. Tekrar birine aşık oldu. Kahvesini içerken küçücük bir kız yanına koştu Cihanın.

"Baba,oyun oynayalım mı?"

"Ne oyunu küçük hanım?"

Kahvesini masaya bırakıp gülümseyerek baktı Rüyaya.

"Top oynayalım"

"E oynayalım hadi"

Masanın yanındaki topu yavaşça Rüyaya itti Cihan. Handan onları gülümseyerek izliyordu. Bir gün böyle bir şey yaşayacağına dair hiç bir fikri yoktu.

"Siz beni unuttunuz mu acaba,sayın ailem?"

Gülerek yanlarına Azat geldi. Rüya onu görür görmez kucağına atladı. Cihan ise sevdiceğine sarılıp saçlarından öptü.

"Verdiğimiz savaşlar çok can yakıcıydi Handan..Ama şimdi çocuklarımıza, yaşadığımız hayata bakınca iyi ki de vermişiz o savaşları diyorum"

"Yine olsa,yine aynı yola girerim senle,Cihanım..Sen bana aşkı, sevgiyi öğreten adamsın.."

Başını Cihanın göğsüne yasladı Handan dolu gözlerle.

"Seni çok seviyorum,delalim.."

"Bende seni Cihanım.."

DelalîmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin