49 BÖLÜM

394 15 2
                                    

Midyatin sokaklarında koşarak dolaşıyordum ailemle. Bir şeylerin garip olduğunu anlamıştım Handan beni arayınca. Sesi çok farklıydı. Titriyordu. Korkuyor gibiydi. Bir şeyler yoluna gitmiyordu. Her zaman kapalı olan konağın kapısı bu sefer açıktı. İçeriye girer girmez, korkunç bir mazarayla karşılaştım. Saksılar,vazolar,masalar her şey yerdeydi kırılmış bir halde.

"Baba.."

Azat bana Handanin telefonunu uzattı. Kırılmıştı. Ya da biri kırmıştı. Dönüp Ali'ye baktım. Elinde Zehra'nın hep taktiği şal vardı. Artık her şey yavaş yavaş yerine oturuyordu. Biri kaçırmış onları. Bunu anladığım an,dünya başıma yıkılmıştı sanki. Tam her şeyi çözmüşken, böyle bir şeyi kim yapardı şimdi? Kafamda binbir soru varken, Handanin telefonunu açmaya çalışıyordum.

"Abi,ne yapacağız şimdi?"

"Masayı topla..Acil toplantımız var"

"Baba..Olamaz,biz bulacağız onları. Kimsenin yardımına ihtiyacımız yok,bizim. Tekrar girmeyelim o işlere"

"Dediğimi yapın"

Sesimi yükselttim bu sefer. Hızlı adımlarla konağa girdim. O meşhur babamın ofisine girdim. Duvara yaşlanmış bir şekilde duran kitap rafını tek başıma çektim duvardan. Önümde duran şimdiye kadar neredeyse hiç açmadığım kapıyı açtım. Derin bir nefes alıp açtığım kapının odanın içine girdim. Işığı açtım.

"Abi?Sen hiç buraya girmezdin,ne oldu şimdi?Hani bunu açmayacaktik"

Ali yanıma geldi. Etrafımızda bir sürü silah, tüfek vardı.

"Ali,ailemizi kurtarmak zorundayız. Ve bu bizim için zor bir şey olacak. Kimseye zarar vermemişler. Bunu yapanların amacı başkadır"

"Peki abi..Yapalım"

Aliyle beraber odayı boşaltıp kapıyı kitledim ve kitap rafını yerine koyduk. Ali diğerlerini çağırdıktan sonra,yanıma gelmişler.

"Buyur amca,bizi çağırmışsın"

Ateş bir adım öne atıp başını kaldırdı.

"Baba,bana sakın o işlere tekrar gireceğimizi söyleme..Zaten zor kurtulduk"

Etrafımızda duran silahlara bakarak konuştu Azat.

"Hiç bir şey bitmemiş oğlum. O yüzden annen,yengen hiç biri yanımızda değil şuan. Dönmek zorundayız. Bu bir mesaj. Tüm sistemi tekrar çalıştırın. Bize bir haber verirlerse,hemen harekete geçelim"

Diyip masaya oturdum.

"Baba!Ailemizin yarısını kaçırmışlar,sen oturmuşsun bize emir vermeye kalkıyorsun!Hayret bir şey!"

"Orada dur, yeğen!Abime ben bile karşı gelemiyorkken sen nasıl ona sesini yükseltebilirsin!?"

Azatla Alinin arasında kavga çıkmıştı. Gerçekten böyle bir şey için fazlasıyla sakindim. Fakat bu durumda yapabileceğim tek şey buydu. Ailemizi kaçıranlar kim bilir nereye götürmüştür onları. Ne bir iz,ne de tek bir kurşun vardı avluda.

"Bence hepimiz bir sakin olalım.. Cihan amcamı dinleyelim. Siz farkında değil misiniz?Şuan bunu yapanlar,bizi birbirimize düşürmeye çalışıyor.. Kendinize gelin"

Ali'nin oğlu Kerem,kavgayı bastırmaya çalışıyordu. Başıma ağrılar girmişti artık. Derin bir nefes alıp hızlıca oturduğum yerden kalktım.

"Baba, şimdi yaptığın şey çok yanlış! Sadece bizi daha büyük bir belaya sokacaksın! Kendini her şey bilmiş gibi göstermeyi bırak!"

DelalîmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin