Odanın içinde ikisinin dik dik bakışına marus kalmıştım en çokta Çınar'ın çünkü iyi baktığı söylenemezdi.
"Siz tanışıyor musunuz? "diye sordu.
Asansördeki çocuk ama oda benim patron koltuğunda oturan ve dosyalarına yardımda bulunduğum ve Akın diye tahmin ettiğim kişi sormuştu.
"Hayır sadece göz aşinalığımız var "dedi dişelerini sıkıp benim cevap vermeme kalmadan cevap vermişti Çınar.
Gülümsedim ama içimdeki burkulma hissine inaden.
"Evet "diye dişlerimin arasından tısladım.
"Evet siz niçin gelmiştiniz? "diye sordu Akın
"İş görüşmesi için gelmiştim siz çevirmen aradığınızı şirket sitesinden gördüm ve bu yüzden burdayım "sevecen bir tavırla konuşmuştum.
"Pekala ama biz çevirmen dün aldık neden sizi çağırdılar ?"diye kendine sordu. Bütün umutlarım rüzgarda kırılan ağaç dalları olmuştu.
Çınar o esnada öksürüp gözüyle bana ters bakışlar attı. Akın arada ki olayı farketmiş olacak ki konuşmaya başladı.
"Ama şöyle bir durum var Çınar beyin özel asistanı hamile olduğu için izne ayrılmıştı şuanda bu kadro boş gözüküyor kabul ederseniz sizinle çalışabiliriz " gülümseyip göz kırparak konuştu Akın.
Gözlerim şaşkınlıkla açıldı ve hiç düşünmeden.
"Evet olur neden olmasın? "diye atladım.
"Pekala o zaman özgeçmişinize bakmamız lazım getirdiniz değil mi? "diye sorguladı kafamı sallayıp
Elimde özgeçmişlerim ve tecrübem olan herşeyi bir dosyada topladığım için çantamdan çıkarıp masanın üzerine bıraktım.
"Bunu istersen Çınar yapsın sonuçta onun asistanı olacaksın"topu bu sefere Çınar'a attı.
"Kafana göre takıl benim için pek önemi yok"diyip omuz silkti.
Akın'ın söyledikleri doğruydu sonuçta onun asistanı olacaktım ve onun beni kontrol etmesi daha iyi olurdu ama kendisi bilirdi sonuçta Akın beyde fena sayılmazdı.
İş görüşmesi için hazırladığım dosyayı eline alıp içini yokladı.
Gözlerini kısıp özgeçmişime dikkat kesti.
"Sanırım Marmara üniversitesinde okumanız ve iyi bir puantaj tablonuz var. Almamak için hiç bir nedenimiz yok "gülümseyip özgeçmiş dosyamı geri verdi.
"Çınar yeni asistanına merhaba diyebilirsin ortak"dedi gülerek.
Pencereden dışarıyı seyrettiği için homurdandı.
"Pekala yeşim hanım yaslıhan şirketine hoşgeldin. Şimdi benim asistanım olan Asen hanımı çağırıp size yardımcı olmasını isteyeceğim "diyip gülümsedi ve göz kırptı.
Bende gülümseyerek karşılık verdim.
Cebinden telefonunu çıkartıp bir kaç tuş tıklayıp telefonu kulağına dayadı.
O kendi halinde telefonla konuşmaya başladığı için biraz köşeye geçti.
Etrafıma bakıp hangi ara geldiğini farkemediğim Çınar'ı burnumun dibinde bulmuştum.
"Gözümün önünde flört etmeyi kes. Patronun benim ve sen
Benim asistanımsın. Ayrıca benim asistanım olduğun için pişman olacaksın uyarısınıda yapayım"dedi.
Bu cümlede kıskançlık kokusunu sonuna kadar aldığımı hissettim.
Ama daha çok bariz tehdit içerikli cümleleri bende etki yaratmamıştı.
Sahte öksürükle bir adım geri attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKİYATRİS
Non-Fiction"Bunlar senin izin "dedim yüzümde zamanında bıraktığı cam parçacıklarını izini göstererek. "Mutlu olman lazım beni nasıl öldürdüğünü kafayı sıyırmamda bana öncelik olduğun için "dedim gülerek ve gözümden akan yaşı silerek. "Sarhoşsun "dedi o kadar...
