ASEN'DEN.
Şirketten ayrıldığımdan beri düzenli gitmeyen hayatım olmaya başlamıştı. Akın için katlandığım o kadar şey vardı ki en çokta Çınar'la öpüşmem ne kadar kötü bir durumdu kimse ne için yaptığımı bilmiyordu Akın bile..Asansörden çıktıktan sonra Akın'ı görmeye çalıştım ama 2 gündür uğramadığını söylemişlerdi bana.
İçimdeki kötü hisler beynime hücum etmişti. O güçlü biriydi ve yaşadıklarına göre çok güçlü kalmayıda biliyordu.
Annesinin bir özel bir bakım evinde kaldığını biliyordum. Bazen gizlice onu ziyaret ettiğimi bilirdim ben. Tekerlekli sandalyeye bağlıydı ve hiç bir şekilde konuşamıyordu. O kadar çok benziyordu ki annesine.
İçimden yine ziyaret etme isteği oluşmuştu. Şirketten çıkmak üzere adımladım. Şirketin önünden geçen taksiyi durdurup ona bindim ve adresi verdim.
Aklıma yeşim'in çınar'la bizim öpüşme akıl sahnemde canlandı bazı şeyleri bilseydi bana hakvereceğine inanıyordum ama şimdi değildi ama.
Taksi şoförünün "geldik abla"demesiyle cüzdanımda para çıkartıp taksiciye uzattım. Artan parayı alıp cüzdanıma geri koydum ve taksiden indim.
Dış duvarları beyaz ve güzel büyük ağaçların arasında olan bakım evine baktım. Bakım evinin kapısından geçip danışmana selam verdim artık beni tanıyorlardı ve hiç sıkıntı çıkarmıyorlardı.
205 numaralı odanın kapısını açtım yine pencereye bakan yüzü ve tekerlikli sandelyesinde oturuyordu Ahsen hanım.
"Merhaba ben geldim"dedim.
"bugün yine harikasınız çiçekleriniz nasıl? "sessizliği bozan benim sesimden başka birşey değildi ve bu birazda olsa üzüyordu açıkçası ama iyi ki de konuşmuyordu çünkü bazı kelimeri avcunda tutarsın ve cam kırıkları gibi batar."Bugünde saçlarınızı tarayacağım ne diyorsunuz ?size ayna getirdim bu kadar güzel olduğunuzu bilmeniz lazım"gülümseyerek iç çektim.
Saçlarını elimde toplayıp ipi geçirdim.
Omzuma dokunan elle yerimden sıçradım. Çığlığımı basamadan ağzım güçlü bir elle kapanmıştı zaten.
Beni kendine çevirdi karşımda Akın'ı görmemle şoka uğramıştım buraya normalde sık uğramazdı.
"ne işin var burda? " sözleri buz gibiydi ben ise öylece durmuş olanları umursamamak için elimden geleni yapıyordum.
"cevap versene! "söylediği sözleri sürekli duymamazlıktan geliyordum.
Elimden tutup kollarımı sıktı iki yandan.
"Konuşsana Asen dilini mi yuttun ?".
"b,ben şey sadece annenizi görmek için geldidim yani kötü bir amaaç yok yani "ellerini kollarımdan çekip kafasını iki yana salladı."pekala şimdi çık dışarı beni bekle" kafamı olumlıca sallayıp dışarı çıktım.
Geçen dakikalar boyunca telefonumla oynamaya başladım gerçekten sıkılmıştım. Kapının açılmasıyla dışarı çıkan Akın'ı gördüm yanıma yaklaştı.
"yemek yedin mi ?"dedi. Karnımın guruldaması rezilliğimin tam paha biçilmeziydi ve bu yüzden soruyordu. Nefesini yüzüme çarparak konuşması daha da güzeldi bu adam mükemmeldi.
"Hayır"dedim kafamı cümlemle olumsuz salladım.
"o zaman bana yemek hazırlamaya üşenmezsin değil mi? çünkü bende açım" dedi. Ben daha çok bir yere götürür bir yemek yeriz dedim ama o odun çıktı. Ama ona yemek hazırlamakda çok güzel olurdu sevgili olmasak bile bunu tadacaktım yinede kendimi yavaştan almak en iyisiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKİYATRİS
Non-Fiction"Bunlar senin izin "dedim yüzümde zamanında bıraktığı cam parçacıklarını izini göstererek. "Mutlu olman lazım beni nasıl öldürdüğünü kafayı sıyırmamda bana öncelik olduğun için "dedim gülerek ve gözümden akan yaşı silerek. "Sarhoşsun "dedi o kadar...