Açık pencereden gelen rüzgarla ürperdim havalar gittikçe soğuyordu bunun farkına geç olsada varmıştım. Oturduğum sandelyeden masaya tutunarak ayağa kalktım zorda olsa bacaklarımın eklemleri açılmış ve çıtlamıştı.
Pencerenin kulpunu çevirip oturduğum masaya geri döndüm ve işime geri koyuldum.
Öğle saatlerinde İzmir'de hafif bir soğukluk vardı.Masanın üzerinde bakıştığım mailler, sosyal hesaplara fazlaca mesaj gelmişti. Kimisi üniversite için tebrik ederken diğerleri ise halimi hatrımı sormak için mesajlar vardı.
Kapının çalınmasıyla birlikte yerimden sıçradım büyük bir ihtimal marketten dönen Cansu'ydu.
Masadan destek alarak ayağa kalktım ve yavaşça dengemi koruyarak kapıyı açmayı başarıp yerden gözlerimi çektim.
Uzundur görmediğim yoğun kahveler beni benden alırken onu burda görmek tüm kanımı dondurmuştu.
Açılan kolları sarmalandığımda içimdeki olmaması gereken hisse karşı koyamadım ve yutkundum.
Varlığımı bana unutturan adam karşımda bana sarılmış ve saçlarımı okşuyordu.
"Yeşim.. "
Uzun zamandır özlediğim kalın ve mükemmel erkeksi sesi kulağımda yankılandı.
Cevap vermek için can atıyordum ama olmuyordu dilim damağım kurumuştu."özür dilerim. Herşey için ama herşey için "
Sanki tüm kırgınlıklarım biranda geçmişti ve ben mükemmel hissini şuan yaşıyordum."Yeşim.. !Yeşim.. " hafif sarsıntıyla göz kapaklarım açıldı ve yavaşça bedenimi bilgisayar masasının üzerinden çektim.
Herşey rüyaymış! Onu o kadar özlemiştim ki artık rüyalarımda görür olmuştum bu çaresizlikti.. Oysaki ben güçlü görünmeye çalışacaktım ama olmamıştı başaramamıştım.
"Yeşim iyi misin? " sorusuna karşılık kafamı salladım ve elindeki kargo paketlerine baktım.
Elinde bir kaç tane mektup zarfları duruyordu kafamdaki soruları atmak amacıyla elindekileri aldım.
Ve teker teker açtım.
Beyaz zarfı açtığımda içinden çıkan mor renkli davetiyeye dikkat kesildim.
"Gözde Durkan & Çınar Yaslıhan
Bu mutlu küçük nişan törenimizde sizide görmekten onur duyarız "Okuduğum cümleler beynimde sıcak bir uyuşukluk elde etti. Bütüm hislerimin içimde parçalandığını hissettim.
Eğer o bu davetiyeyi o gönderebiliyorsa herşeye rağmen bende akıllı davranıp gidecektim orda onu umursamadığımı ve güçlü olduğumu göstericektim.
Nişan tarihine daha bir hafta vardı ama şimdiden hazırlanmak için erken davranmak kötü olmazdı.
Cansu'nun başımda dikilerek okuduğu nişan davetiyesini elimden çekip elinde buruşturuşunu izledim.
"Sakın gideceğini söyleme !" sert tavrına karşı sadece omuz silktim.
"Gideceğiz sadece güçlü olduğumu ona göstermek istiyorum ! Beni yıktığını ve yeniden dimdik olduğumu göstermek istiyorum "
Olumsuz bakan gözleri yavaşça olumlu şekilde kendini devralmıştı.
Kafasını salladı ve rahatlatıcı bir şekilde omzumu sıvazladı.
"Her ne olursa olsun arkandayım madem gidiyoruz babamada döndüğümüzü söylerim ve senin şu yurtdışı üniversiten için hazırlık yaparız nişan bittikten sonrada seni yollarız "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKİYATRİS
Non-Fiction"Bunlar senin izin "dedim yüzümde zamanında bıraktığı cam parçacıklarını izini göstererek. "Mutlu olman lazım beni nasıl öldürdüğünü kafayı sıyırmamda bana öncelik olduğun için "dedim gülerek ve gözümden akan yaşı silerek. "Sarhoşsun "dedi o kadar...