ARIKAN HOLDİNG 2.

12.1K 372 25
                                    

Yerimden sarsılarak yataktan kaldırıldım. Gözlerim spot ışıklarını yeni görmüş insan gibiydi. Cansu'nun endişeli gözleri her noktamı inceliyordu
"Bora!"dedim. Aklımda geçenleri ona bağırarak söyledim. Oda anlamamış gibi yüzüme baktı. Elini alnıma koyup ateşimi ölçmeye çalıştı ama sonuç hüsrana uğratmış olacak ki dudaklarını büzdü.

"Ne Bora'sı ? ne saçmalıyorsun "dediğini anlamamış gibi baktım ama sonra anladım ki bunun sadece rüyaydı. Gerçi rüya bile rüya halinden çıkmış kabusa dönmüştü resmen. !

Perdenin aralarından çıkan güneş ışıkları yeni yeni doğduğunu belli ediyordu.
"Saat kaç "dedim. Ağzını esnemesi yüzünde kapatıp gözlerini kırpıştırdı.
Sonra kafa sallayıp komidinin üzerinde duran telefonu eline aldı.

"05:50"dedi telefonu komidinin üzerine bıraktı.

"Bu adam senin iyice psikolojini bozmuş baksana kabus gördün ve hem Bora hem Çınar diye sayıkladın bunları normal karşılamıyorum hatta onlarla geçirdiğin her saniye için senin psikologtan tedavi almanı bile istiyorum" şikayetleri ve herşeyiyle haklı olan Cansu'ydu .
O haklıydı ama ona cevap vermek istemediğim için ters dönüp cenin pozisyonu alarak gözlerimi kapattım.

"Dinleme beni anca yat zaten bende uykusuzum sana da artık laf anlatmak 3 yaşındaki çocuğa tuvalet eğitimi vermekten daha zor hadi iyi geceler " mızmızları kapımı kapattıktan sonra bile devam ediyordu ama onu tınlamıyordum çünkü kafam o kadar yoğundu ki 'iğne atsan yere düşmez' tabirini kullanabilirdim.

Sağa dönsem sola dönsem bile uykum tutmuyordu gözlerimi kapatsam bile bir ara Bora aklıma geliyor sonra Çınar sonra olacakları düşünüyorum olmuyordu.

Son bir kez kapatmayı düşündüm gözlerimi sanki geri yatabilecekmiş
gibi ama olmadı.Gözlerim artık sağa sola ve her yeri gözetlemekten sıkılmıştı dışarı çıkıp istanbul'un boğaz kokusunun genzimi yakmasını istiyordum dolaptan kıyafet seçmek için yataktan kalktım. Dolaptan tayt ve siyah spor atleti aldım.

Komidinin üzerinde telefonumun ışıgı yanıp söndü önemsemeyip taytımı giydim ikinci defa titredi telefonum bu sefer dayanamayıp baktım.

'Giyinirken perde aralarınıda kapat ve başkalarına göz ziyafeti çıkarma aşağıda bekliyor olacağım'
-Çınar

Gerçekten mi? Beni nerden görmüştü? Hemen perdenin yarı açıklıkdaki karşımızdaki hatta bitişik olan binaya baktım gözlerim her dairenin balkonuna veya penceresine bakıyordu.

En üstte bana karşı dik dik bakan çınar'ı görünce kaşlarımı çattım her seferinde başımı belaya koyan Çınar'a.
Ağzını oynatıp 'aşağıda bekliyorum' diyip saati gösterdi. İçeri geçip üzerime bir hırka aldım telefonuda arka cebime yerleştirmeden saate baktım ola '6.30' du. En azından yürüyüş yapabilirdim.

Odadan çıkıp spor ayakkabılarımı giydim. Askılıkta olan anahtarı kapının önündeki paspasın altına koydum ve hızlı adımlarla merdiveni indim aşağıda apartmanın önünde elindeki sigarası ve eşofmanla gayet çok yakışıklı olduğunu belli eden pozlar sergiliyordu bana.

"Günaydın "dedim omuzlarını silkip.
"Sanada "dedi gerçekten uzun cümleler kurarak hayatının önemli saniyelerini harcıyordu.

"bilirsin seni göz önünde tutmam lazım bu yüzden karşı apartmanın 8. Katına taşındım "dedi hangi arayla neler yaptığını bilmiyordum ama o kadar hızlı olması baya şaşırtmıştı açıkçası.

"peki siz bilirsiniz"dedim umursamamayarak arkamı döndüm ve ritmik hareketlerle yürüyüşe başladım.
"Pekala zoru oynamak istiyorsun "ağzında gevelediği cümlelere sadece güldüm. Kim zor kızı oynamak istemez ki size karşı dedim içimden.

PSİKİYATRİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin