DENGESİZLER.!

15.1K 534 15
                                    

Göz kapaklarım açılmamak adına inada bağlamış durumdaydı son hatırladığım ise çınar'ın kucağıydı ama şimdi sırtım yumuşak yatakla birlikte ağrısı azalmış durumdaydı. Aşağıdan kulağıma gelen çığlık dolu sesler ile o açılmayan göz kapaklarım aralanmıştı bir kadın sesiydi ve yalvarır derecesindeydi.

Gözlerimi açtığım odaya göz gezdirdim aşağıdan gelen yüksek çığlıklar yükselirken dayanamayıp odadan çıktım uzun koridorun yan girişinden inen merdivenlerin başına gelmiş hâlâ etrafa göz gezdirmeye devam ediyordum burası ne şirketti nede benim evim ? Asıl sorumsa kimin evindeydim ? Kendi içimden baş gösterilmiş konularla tartışan yeşim'cikler birbirine giriyordu. Merdivenden aşağı dayanamayıp indiğimde içimdekileri hazmetmek isterdim ama hazmedilmeyecek kadar iğrenç ve mide bulandırıcıydı tabii bunu gören çınar'sa küçük toplu şok yaşasada içinden çıkan homurtulara engel olamadan söylendi arkamı döndüm içimden bişey gelmesede 'özür dilerim' nidaları çıkıyordu. Pekala ki sorun bende değildi beni getirdiği evde ece'nin zevk çığlıklarını duyup koşmak istediğim birşey değildi ama bu. Beni getirdiği evinde seks yapacak kadar aşağılık olduğunu da bilmeliydi.Sinir katsayısı artarken içimden sayıştırdığım küfürler belki azdı onun için.

O benim umursamamazlığım değildi. O benim umursadığım vakam ve kıskançlığımdı

Bunu inkar edemezdim tekrar ve tekrar dediğim gibi çınar ' benimdi' kimsenin değil. Çınar'ın sert bakışlarıyla ezilirken ece üzerini düzeltiyordu arkamı dönmüştüm geç olsada bunu yapmıştım.

"Ş-şey ben Özür dilerim çığlık sesleri duyunca ben"..

Lafın devamını getirememiştim zaten ne yapabilirim ki ama ona? birileri nezaket kurallarını öğretmedi mi ?

Demek ki hayır evden çıkman için kapıya yöneldim. Arkadan gelen sesle olduğum yere zaten çakılmıştım.

"Yeşim konuşacaklarım var gidemezsin."

Ne diyecek ki ? Gibi sorular içimde baş gösterirken ona arkamı dönük olduğu halde olumluca kafamı salladım. Ah aptal ben ! "Evet çınar bey" diyebildim sadece.

"Dönebilirsin"artık dedi çınar bıkkınlık oluştu artık benim için. Onlara dönüp ayağıma bakmaya başladım. Hayır utanmıyordum çünkü utanacak kişi olanda ben değildim. Kafamı yavaşça kaldırdım gözlerim anında ece'nin o kırmızı saçlarını bulmuştu. Ece'nin üstündekiler vücut hatlarını Belli edecek kadar mükemmeldi çınar ise hâlâ bir pantolon yarı çıplak vaziyette kaslarını sergilemek için zaman kaybetmek istemiyormuş gibi önümüze sunmuştu ama benim kaslara ilgim yoktu onlarda aynı bir süperego gibi bir kalıptı.

"Ece sen gidebilirsin artık " dedi. Ne yani onların ki zevk meselesi diyip sonra öylece kovması mı ? Ben olaya yabancı gözlerle bakarken ece küçük homurdanışdan sonra çantasını alıp çıkışa doğru yöneldi evde büyük bir kapı örtülüş sesi çıkarken ben herşeyi hazmetme olayındaydım. Ece'nin evden çıkışını belli eden büyük kapı örtülme sesiyle uyarılmış bulundum. Sahte bir öksürükle olanları unutmuş farz ettim.

Çınar'da kabullenerek unutma oyuna çoktan dahil olmuştu.

"Evet çınar... Bey" bey çok saminiyetsizlikti benim için.

"Aslında konuşalacak birşey yok sadece şu.. küçük bayılma meseleni sormak istiyorum ? Egemen'le çok yakın olmaya başladınız yani bilemiyorum umarım egemen bir çocuk babası olmak için gerçekten çok genç "ağzım açılırken nelerden bahsettiğini anlayalı fazla olmamıştı zaten resmen egemen'le aramda ki arkadaşlığı iki sevgili olarak biliyordı ve benide hamile bu nasıl bir dengesizliktir ki ? .

"Bakın çınar bey aramızda öyle bişey olmadı ve olamazda çünkü egemen çok iyi bir dost ve ayrıca öyle bişey olsa bile kimseyi ilgilendirmez. Sizin gibi böyle düşünen şirkette ki çalınşalarınız varsa acımaktan ve bu büyük dengesizliklerinden kutluyorum. " yüzümde kınayıcı gülüşlerle vardı.

Oda farkındaydı herşeyin ama umursamazlıktaydı. Çantamı vestiyerden alıp kapıdan çıkmak için ve o bişey demeye kalmadan ben çıkmıştım zaten.

*****************

"Yeşim onu giymezsen ölmezsin giy diyorum " bu Cansu'nun 10.söyleşiydi bu kırmızı ve fazlasıyla seksi olan elbiseyi nasıl taşırdım bilemem ama bunu giymezsem başıma 3. Dünya savaşını çıkartıcak insanlar tanıyordum mesela cansu cansu benden bir yaş küçük ve cemal amcanın kızıydı onunda annesi yoktu ama babası vardı ama benim hiç bişeyim. Kucağıma attığı elbiseyi üstüme geçirmek için  odanın banyosuna geçip kıyafetlerimi çıkardım üstüme yavaş yavaş kırmızı  elbiseyi geçirdim  bacaklarımı meydana çıkaran ve sortımı açıkta bırakan elbiseye yabancı gözlerle baktım. Bu beni yansıtmıyordu. Banyodan çıkıp cansu'ya kendimi göstemeye çalıştım küçük bir ıslık çalarak alkışla devam etti.

"Bunu giyiyorsun bebek "

"Fazla açık" dedim istemsizce.

"Yeşim bu bir şirket partisi emin ol ki sen onların yanında rahibe kalacaksın"  çok büyük bir teselliydi benim için. Elleriyle makyaj masasını gösterdi onun el işaretleriyle olayı kapmış zekil olarak sandelyede yerimi aldım. O da arkamdan saçlarımla uğraşmak için eline bir kaç malzema almıştı  evet böyle önemli bir günde neden  kuaföre gitmiyorsunuz diyeceksiniz ama ben o partiye katılmak bile istemiyordum ama bu cansu'nun yüzünden olmuştu büyük özenle saçımı  yapan cansu'yla hem dedikodu hemde makyaj hemde saçı aradan çıkartmıştık gerçi en az iki saatimiz buna harcanmıştı. 2 saatlik aranın üzerinden brnim o yeşil gözlerim ve saçlarımı ön kurguya atan cansu'ya binlerce kez teşekkürümü arz etmiştim o ise "hiç önemi yok kardeşim "diyerek beni duygusala bağlamıştı. Arabanın anahtarlarını çantamdan çıkartıp arabayı çalıştırmıştım zaten akşam şirket partisi yarım saat önce başlamıştı çınar benim gelmeyeceğimi biliyordu eğer gidersem zaten o ona küçük bir şaşkınlık olacaktı.  Şirket için ayrılan o küçük yere gelmiştim arabamı park edip evin girişinde olan korumalara kendimi tanıttım içeri kalabalıktı ve sanırım onların yanında rahibe değil uçuk kalmıştım yarı gözler arsızca bacaklarıma bakarken çınar'ın beni görüp küçük bir şaşkınlık yaşamış ve bir karış ağzıyla bana bakıyordu  adımlarıyla hızlı hızlı o büyük mesafeyi kapattı.

"G-gelmişsin" o kekelemişti evet karşımda kekelemişti.

"Evet geldim patronumu yalnız bırakmak istemedim"hazır cevapla karşılık verdim.

"O zaman bizim masaya ve o bacaklarını kapatsaydın daha iyi olurdu benim yanımda bacaklarını süzen erkekleri v e özellikle sana bakanları da ayrıca bir görüşeceğin yeşim hanım"  bu kıskançlık alakasızdı ona neydi ki benim bacaklarımda. Kafa sallakmala yetinirken masaya göz gezdirdim 2 genç ve oldukça kalıplı erkek vardı birisi o kadar tanıdık gelmişti o an içimde ki sinir kat sayım artmıştı zaten ikimiz aynı anda isimlerimi tısladık.

"Yeşim" !

"Bora".....


#işte yeni bölüm yorum istiyorum :)

PSİKİYATRİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin