İki kolunun arasında köşeye sıkışmış şekilde yüzüne bakıyordum ve nefeslerimizin birbirinin yüzüne çarpması yine hormanel olarak bitirmişti ve yine ona teslim olabilicek durumdaydım.
"sence seni öpmeli miyim? " dedi ve yüzüme sıcak nefesini üfledi. Cevap vermedim ve dudaklarımı ısırdım. Kollarını çekip arkasını döndü ve nefes alışımı kontrol etmeye çalıştım.
Bana karşı büyük bir hızla dönüp dudakları dudaklarıma temas ettirdi.Ellerimi kafamın üstünde birleştirerek daha da kendisine yakınlaştırdı dudaklarımı koparırcasına öptü.
Ağzımdan çıkan büyük inleme onu daha da tahrik etmişti ne oluyordu böyle bize? Ellerimi aşağı indirmek istesemde çekip tekrar duvara sert bir şekilde vurdu ve adım adım ellerini kalçalarıma indirip sıkmasıyla kafamı geriye atıp tekrar inledim bütün yetimi kaybetmiş ona uyuyordum bugün olanları düşündüğümde kaşlarımı çatıp gövdesine iki elimi koyup itekledim kaşlarını çatarak bana bakıyordu. Kahve gözleri artık yoğunlaşmış ve büyümüştü.
"bu çok yanlış" dedim hemen. "sevgiliniz var "
Ağzının bir tarafını yamultup bana baktı.
"sence umrumda mı ? " dedi
"umrunuz da olmalı ben alt tarafı sizin asistanınızım " kaşlarını çatıp 'ne diyor bu ' diye baktı bana ama umrumda değildi bu onu uyarışımdı.
"evimden çıkmanızı istiyorum lütfen"dedim. Gözlerini büyültüp şaşkınlıkla bana baktı.
"lütfen yoksa size karşı koyamayacağım benim duygularım oyuncak değil."dedim. Yanıma yaklaşırken ben uzak durma çabasındaydım ama kolumdan tutarak beni durdu. Elleri saçlarıma gidip usulca şevkatle okşadı içimi ürpertmeye yetmişti. Bu adam gerçekten inanılmazdı.
"duygularının önemi olduğunu düşünmüyorum.. Özellikle benim yanımda asistan olarak çalışan biri için"dedi orda zaten durmuştum beynim tüm yetisini kaybetmişti ben çalışanıydım o ise kendini beğenmiş patron ve ukala çınar'dı gözlerim dolmuş vaziyette saçlarımı okşarken ondan ayrılmaya çalıştım ama buna müsaade etmiyordu.
"sen asistan olabilirsin ama senden etkilenmeyeceğim anlamına gelmez. "bu söylediği cümleyle gözlerim kendiliğinde büyümüş ve donup kalmış ona bakıyordum. Benden ayrılıp kapıya doğru yürümeye başladı gitme demek için nelerimi vermezdim ama o cümle dudaklarımdan çıkmıyordu. Kapının sert örtülme sesiyle donduğum yerden sıçradım. Kafam allak-bullak olmuştu ben ne yapıyordum? Onun hayatına gireceğim halde o benim hayatımda başrol oynuyordu. Ben buna nasıl müsaade edebilirdim ki? Hayatımın en büyük yalnışını yapmadan kendimi toparlamalıydım. Derin bir nefes alıp ofladım beynim uyuşmuş tüm yetisini kaybetmişti. Hâlâ hiç kıpırdamadan öyle durmuş neyin ne olduğunu kavramış değildim. En iyisi herşeyden uzak durmaktı yoksa olmayacak dertleri başıma almaktı. Huzursuzca yerimden kıpırdanıp bana tatlı tatlı gülen odama baktım ne güzel yataktı o öyle? Paytak adımlarla odama girdim yatağımın açık olan örtüsü yüzünden yüzümü buruşturdum şimdi orası sıcaktı ama çınar'ın yüzünden soğumuştu.Yatağıma zıplayarak uzandım ve göz kapaklarımı kapattım......................................................................
"yaz geliyor ya yaz iyice mayıştık"sabahtan beri yazla ilgili sorunu olan cansu'ya bıkkınca baktım."Mayısta bu yazı yaşamamız gayet normal değil mi? "dedim.
"haklısın ama ben yaz aşkımı bulmadan yaza girmem"dedi.
"ben senin kış aşkını görmedim ki yaz aşkını söyleyeyim "dedim."ya onu boşverde bu şirket ne kadar itici hepsi suratsız tabii Egemen için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim gayet güler yüzlü çocuk"dedi. Sanırsam birazcık çöpçatanlık yapsam iyi olurdu ama cansu'nun babasını nasıl ? göze alabilrdim onu bilemiyorum.
"senin bugün dersin yok mu? "dedim. Camdan dışarısını izleyen cansu bana döndü.
"benim mi yani benim mi dersim? "saçmalayıp tekrarlayan cansu.
"evet senin dersin? "dedim.
"
Yani benim dersim var ya bugün iptal olmuş bende bir biricik ve benden 3 yaş büyük olan ablamı ziyaret edeyim dedim"dedi. Onu dikkatla süzdüm ama bu süzmemi bile kesen kapının çalınması oldu.
"selam bayanlar " egemen kafasını kapıdan uzatıp bize baktı ve içeriye geçti.
"umarım rahatsız etmiyorum ama pekte önemli değil değil mi yeşim? "dedi ukala çocuk.
"yok canım ne münasebet gayet rahat bir şekilde keyfinize bakabilirsiniz odamda "dedim.
Cansu'nun onu gördüğünden beri yüzünde oluşan saçma sapan gülüşlerine baktım birde egemen'e bunlar gerçekten salaktı ikiside birbirlerine bakarak saçma sapan hareketlerle gülüyorlardı. Sahte öksürükle tüm odak merkezleri kendime çevirdim.
"Ne oldu egemen? "dedim.
"hiç öyle sıkıldım yeni odanda büyük ve genişmiş çınar düşünmüş "dedi"egemen daha önce söyledim mi bilmem ama? "
dedim elime aldığım kale kutusuyla ona baktım"iyi nişancıyımdır üniversitede öğrencinin birinin kafasına attığım kitap yüzünden 20 dikiş atılmıştı hani bu kız psikiyatrist felandır ruhu sağlığı iyidir diyip düşünme"dedim. Bana gözlerini büyüterek bakan egemen hemen ayağa kalktı ve hayali olarak önünü ilikledi.
"ne olur o yakışıklı ve sempatik kafama bişey yapma ona ihtiyacım var saygım sana büyüktür bilirsin"dedi bu haline çaktırmadan güldüm. Cansu ise bana ters ters bakıyordu oda haklı sevgilisi olacak adamı korkutmuştum. "kırmazsın dimi o güzel ve seksi kafamı ?dedi daha fazla dayanamadım ve kahkahayı patlatmıştım.
"seni gençliğine bahşediyorum "dedim güldüğüm sırada.
"ne komik mi o kadar ciddiydin ki biran gelip beni gerçekten..?"dedi ve durdu. "bunlar hep korkutmak amaçlıydı değil miydi?"hainler sizi dedi beni tınlamazken.
"cansu suçsuz ama eğer böyle rahat davranırsan gerçekten kırarım başını adam ol "dedim.
"tamam tamam "dedi Egemen. Cansu bizi gülerek izliyordu. Şöyle düşündüğümde gerçekten onlar birbirlerine yakışıyorlardı. Onlardan güzel "BİZ" olur denilebilirdi. Gülüşüm donuklaştı ve dün gece olanlar aklıma geldi ve yüzüm kendiliğinde asıldı.
"bir problem mi var yeşim abla? "dedi Cansu.
"yok sadece aklıma bişey takıldı onun için böyle oldum"dedim yalan uydurarak.
"yok yok birden düştün yüzün" dedi egemen bu sefer.
"sizi ahmaklar tabii ki ben mükemmel biriyim ve ben kimseyi takmam bilirsiniz gerçi sen beni tanımazsın fazla egemen'cim "dedim "Egondan biirşey göremedim ama bizde seni seviyoruz"dedi egemen bana egolu demişti. Puflayarak oturduğum koltuktan kalktım iyice sıkılmıştım dışarı çıkmam farzdı ve şunları yalnız bırakırsam belki aralarında kaynaşma olurdu ki -büyük ihtimal-"ben sıkıldım siz burda oturun size içecek bişeyler getireyim "dedim
"süper olur ya boğazım kurmuştu artık" dedi isyankar sesiyle cansu egemen ise ona gülerek bakıyordu."tamam ben geliyorum 5-10 dakikaya"dedim ve odadan çıktım .
Çınar'ın odasının önünden geçerken kontrol ettim ama o kadar sessiz ve boştu ki kulaklarım uğulduyordu bu adam bugün şirkette olmayınca çekilmiyordu bile ve toplantıda vardı çok merak ediyorum gelecek miydi? Asansörün gelmesi için tuşuna bastım 2 dakikalık aradan sonra gelen asansör ve açılan kapısıyla zaten şok olmuş öyle vaziyette kalmıştım boğazım kurumuş ve ellerim titremeye yüz tutmuştu.
Yeşim hep yalnış kişiye hoşlanırdı ve ondan nefret ederdi sanırım benim için doğru olanı asla bulamayacaktım. Herkesin sorunu benim hayatımı nasıl mahvetme peşindeydi ama benim kimseye zararım yoktu galiba oyun burda bitmeliydi ben bunu hakedecek hiç bişey yapmamıştım o beni ağlatsa bile onu el üstünde tutardım onu nasıl bu kadar kısa zamanda sevip hayatımda başrol olmasına müsaade etmiştim. Artık bitmiş uzunca yazılacak bir istifa mektubum vardı ve kabul etmeliydi.Ve yeni bölüm yorum ve voteye ihtiyacım var lütfen. Hepinizi seviyorum :)
Multi:yeşim bu arada yeşimin adını değiştirim mi önerisi olan var mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKİYATRİS
Non-Fiction"Bunlar senin izin "dedim yüzümde zamanında bıraktığı cam parçacıklarını izini göstererek. "Mutlu olman lazım beni nasıl öldürdüğünü kafayı sıyırmamda bana öncelik olduğun için "dedim gülerek ve gözümden akan yaşı silerek. "Sarhoşsun "dedi o kadar...