"Siktir" cümlesi bu sessizlikte kulaklarımı dolduran tek sesti ve gözlerim çınar'ı istemsizce bulduğunda o yüzünde ki şok ifadesiyle tam karşımdaydı. İçimde istemsizce oluşan kıskançlık kırıntılarını iç sesim yeşim halı altına süpürmüştü inkar etmiyordum kıskanmıştım bir nedenide vardı ? Bunun nedeni benim olanı almaya çalışmaktı ve ben müsade etmeyecektim. Tiz sesin sahibi kızılımız çınar'a sarılmış ve bu bende tekrar kıskançlık kırıntılarını ortaya serpmişti. Bu sessizliği bozan kişi yine Çınar olmuştu
"Ece "diyerek dişlerinin arasından. Ama hâlâ fazla tepki yoktu içimde bir mutluluk kıpırtısı oldu çünkü Ece'nin sarılışına karşılık vermiyordu yada ben kendimi öylece kandırıyordum.
Ve yine adının Ece olduğunu öğrendiğim kızıl konuşmaya başladı.
"seni çok özledim sevgilim " diye mırıldandı Ece. Evet sevgilim demişti ve ben yanlış duymamıştım çünkü sağır değilim (!). Bu sefer içimde ki kırıntıları süpüren yeşim yorulmuş ve oturmuştu ve ben bunu hazmetmeye çalışmak istemiyordum. Gözlerim son kez görmek istemediği şeyi görmüştü Çınar dudaklarını ece'yle buluşturmuştu. İçimde ki yaşanan duygu patlamaları gözümü doldurmuştu gözlerimi kırptığımda o geciken göz yaşım yavaş yavaş döküldü ve bunu kimsenin görmemesi için arkamı döndüm çünkü ağlamak acizlikti ve ben kimsenin karşısında ağlamamıştım göz yaşlarımı ellerimle sildim hâlâ onlara dönmedim belkide hâlâ öpüşüyorlardır.
Yapmacık öksürük sesinin sahibi oldukça tanıdığım biriydi ve bu egemen'den başka kimse olamazdı.
Yapmacık gülümse her zaman işe yarar bunu biliyordum ve o sahte gülüşümle onlara geri döndüm çınar'ın elinin altında ki Ece bana gülümserken egemen'in bana keskin bakışları bu sahte iyiymiş numaramı yutmadığının kanıtıydı .
Yine ölümcül bir sessizlik vardı ama egemen'in konuşmasıyla son bulmuştu.
"merhaba ece. Çınar ben yeşim'i eve bırakıyorum mesai saatleride bitti zaten size iyi eğlenceler. " acele ve tavırlı olarak konuşması Egemen 'in ondan hoşalanmadığının kanıtıydı. En azından tek ben değildim.
Egemen'in umursamaz tavrına ece omuz silkti çınar'ın cevabını beklemeden beni elimden tutup arabasının olduğu tarafa sürekledi ve kapıyı bana açıp nazikçe itip oturttu.(!).
Şoför koltuğuna oturup elini direksiyonunu sıkıca sıktı ve elinde ki parmak boğumları bembeyaz olurken küfürler mırıldanması canımı sıkmıştı.
"Sakin olur musun " dedim "sorun ne "diye sorumu yapıştırdım.
"o kız kim biliyor musun ? "diye sordu.
Olumsuz anlamda sağa-sola çevirdim.
Alayla gülmeye başladı.
"o kız çınar'ın her defasında arkasından ihanet eden ama Çınar'ın buna inanmayıp deli gibi aşık olduğu kız ve yine vampir gibi sömürmeye gelmiş ! Aptal asla anlamayacak. " kafamdaki soruların cevabı beni pek sevindirmesede sustum.
Ve kötü kızda oyuna dahil olmuştu. Acaba egemen benim onunla neden birlikte olduğumu duysa bana ne yapar dedim. ? İçimden. Öldüreceği aşikârdı.
"Seni eve bırakayım artık."diye mırıldandı.
Olumlu anlamda kafamı salladım gerçekten bu kadar şeyden sonra iyi değildim ve bunu sıcak yatağımın güzel bir bölümünde iç sesimşe savaşarak çözecektim birde psikologlar hep sağlıklı ve iyi düşünebilir olurlardı hadi be ordan sizinde çınar gibi vakanız olsaydı eminim ki akli dengenizi kaybederdiniz. Biranda itici,Bazen soğuk,ve bazende mükemmel olabiliyordu ama ruh hali o kadar çok değişikti bir gün içinde yüzlerce düşüncenin ruh halini alabilicek durumdaydı. O çınar üstün'dü hasta ve bir o kadarda acımasız çınar üstün benim yeni başlangıcım ve hastam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKİYATRİS
Non-Fiction"Bunlar senin izin "dedim yüzümde zamanında bıraktığı cam parçacıklarını izini göstererek. "Mutlu olman lazım beni nasıl öldürdüğünü kafayı sıyırmamda bana öncelik olduğun için "dedim gülerek ve gözümden akan yaşı silerek. "Sarhoşsun "dedi o kadar...