blueruby24 yazdığı beyaz kumru hikayesine bakmadan geçmeyin mutlaka.. Kapak için ona minnettarım çok teşekkür ederim.
"Abi "arkamızı döndüğümüzden beri abi diye söylenen genç bir kız sesleniyordu.
"Gidelim "dedi Çınar.
"Ama sana sesleniyor"dedim.
"Boşver"
Çenesini sıkıp yüzünün gerilişine şahit oldum.
Arkamızdan seslenen kız yanımıza biraz daha yaklaşıp Çınar 'a sokuldu.
Ve sarıldı."Çınar abi nasılsın ?" Diye sordu.
Bütün vücut uvuzlarının gerildiğini belli eden tek tepkisi dişlerini gıcırtmasıydı. Çınar 'ın bir kardeşi olduğunu bilmiyordum kişisel bilgilerinde de hiç karşılaşmamıştım sanırım gözden kaçmıştı. İyi bir takipçi asla olamamıştım."Sevil işimiz var gitmemiz gerek ufaklık "dedi
.
"Hayır abi .. Baba bak Çınar abi burda."
Çınar etrafını süzüp karşısında sportif giyinmiş yaşlı olduğu halde fit sayılacak kahverengi gözlü yakışıklı bir adama dikkat kesildi ve gözünü kısıp çenesini sıktı."Merhaba çınar"
Ona karşılık vermemesi üzerine Çınar'ın babası zannettiğim adam gözündeki hayal kırıklığının bin parçaya ayrılışına şahit oldum.
"Hadi gidelim "diye mırıldandı ve elini elime kenetledi.
Önce elimize sonra ona baktım heyecanla atmaya başlayan kalbim yüzünden sırıtmak için iyice yayılan dudaklarım ortaya çıktı.
"Abi lütfen biraz daha kalamaz mısın ?" Çınar'ın sert tavrı ve babasına bakan kötü gözleri kardeşine bakınca şefkata büründü. Ne kadar üvey olursa olsun sanırım kan kanı çekiyordu.
"Bencede kalmalısın çınar" babasının söylediği cümlelere karşı şefkata bürünen gözleri nefret ile parıldamaya başladı.
Ortamda ki hava gerilmeye yüz tutmuş bir şekildi sessizce hepimize göz kırptı.
"Peki "diye mırıldandı. Sevil hızla küçük çocuk gibi elini çırptı. 17-18 yaşlarında uzun boylu ve renkli gözleriyle Çınar'a benzemiyordu. Farklı anneler aynı babalar ama bu kadar çok Çınar'ı sevmesi ve Çınar'ında onu sevmesi elbette beklemiyordum ama aralarındaki bağ herneyse bu güzeldi.
Elim eliyle kenetli olunca içimdeki kıpırtıya engel olamayıp sırıtıyordum.
İçeriye girip sarmal olan merdivenleri teker teker çıktık. Üst katın aşağıya göre daha sakin olması daha iyiydi sanırım.
Sevil 'in masada tek başına orta yaşlarda olan renkli ve kumral renkte saçlı kadının yanına hızlıca gitti.
Sanırım bu sevil'in annesiydi.
Annesi sevil 'in ona gelişini görünce önce ona sonra sevil'in omuzlarından kafasını bize çevirdi ve bize baktı. Gözleri şaşkınlık ile büyümesine karşı gülümsedim. Beklediği en son şey bizi görmesiydi. Aslında bizi değil Çınar'ı görmesiydi.Sonra gözlerinin şaşkınlığı ağzından oluşan gerçek gülümsemeye dönüştü.
Ve gözlerinin içinin parladığını gördüm."Seni burda görmek ne güzel birşey, hoşgeldiniz " bize karşı samimi bir cevap verip karşılaması içten sevecen olduğunu belli ediyordu.
Çınar'dan ses çıkmayınca
"Hoşbukduk "dedim. Cevabımla birlikte elimdeki kuvveti arttı ve sıkmaya başladı.Masadan çekilen sandalyelerle birlikte hepimiz sırayla oturmaya başladık elimi bırakması üzerine boşluk hissiyatı içime doldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKİYATRİS
Non-Fiction"Bunlar senin izin "dedim yüzümde zamanında bıraktığı cam parçacıklarını izini göstererek. "Mutlu olman lazım beni nasıl öldürdüğünü kafayı sıyırmamda bana öncelik olduğun için "dedim gülerek ve gözümden akan yaşı silerek. "Sarhoşsun "dedi o kadar...